34 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Uludere operasyonun istismar edildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan şunları söyledi: ‘Hatayı da açıkladık, özrü de açıkladık. Tazminatı da açıkladılar. Ama birileri istismar ediyor. Bir hatanın olduğunu, hatamızın olduğunu söyledik. Allah aşkına tazminatsa tazminat. İlla terör örgütünün istediğini mi söyleyeceğiz.’
Pakistan’da resmi temaslarda bulunan Başbakan Erdoğan, 34 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Uludere olayıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Görüntüleri bizzat izlediğini belirten Erdoğan, operasyondan önce bilgisinin olmadığını ancak olaydan sonra haberinin olduğunu söyledi. Uludere’de tuzağa düşürüldüğümüz yönündeki değerlendirmelere katılmadığını belirten Başbakan Erdoğan, ‘Bizim silahlı kuvvetlerimiz bu görevi samimi bir şekilde yapmıştır. Hata da olabilir. Hatayı da açıkladık, özrü de açıkladık. Tazminatı da açıkladılar. Ama birileri istismar ediyor. Bir hatanın olduğunu, hatamızın olduğunu söyledik. Allah aşkına tazminatsa tazminat. Bizim resmi tazminatımız ötesinde yaptık. İlla terör örgütünün istediğini mi söyleyeceğiz. Kusura bakmasınlar’ dedi.
WSJ’NİN HABERİ UYDURMA
Başbakan Erdoğan’ın, Pakistan temaslarını takip eden gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar şu şekilde:
Wall Street Journal olayını (Uludere’de istihbaratı ABD verdi iddiası) nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok net konuşuyorum. Türkiye’de medyanın bir siyasi hedefi var mıdır? Belli medya kuruluşları farklı siyasi görüşleri destekler. ABD’de de bu var. Wall Street Journal’ın da var. Mevcut yönetimi zora düşürmek için bu uydurma haberi yapmıştır. Bu TSK’nın birinci derecede görevidir. Biz güvenlik güçlerimize yetkiyi veririz, askerimize veririz, polisimize veririz onlar da o yetkiyi yetkileri dairesinde kullanır. Biz yetkiyi vermişiz TSK bunu kullanmış. Biz TSK’mıza, polisimize güvenmiyorsak terörle mücadeleyi kiminle yapacağız? Hantepe, Gediktepe olayında Doçkalar katırlar sırtında taşınırken medyamız niye onlar vurulmadı, uçaklarımız, helikopterlerimiz neredeydi niye sordu. Orada katırı da vardı, yürüyen insanlar da vardı.
ULUDERE GÖRÜNTÜLERİNİ İZLEDİM
Ben izlediğim CD’de bir hareket gördüm. Bizzat izledim. Bir konvoy gidiyor. 30-40 kişi var. O yüksekten görebilmek mümkün değil. Gözcülerimizin, (Heronlar) vermiş olduğu CD. Silahlı Kuvvetlerimiz de gerekli adımı atmıştır. Bu bölge terör bölgesidir. Halkın, sivilin oturduğu bir bölge değildir. Böyle bir bölgede Silahlı Kuvvetler bu Ahmet mi Mehmet mi bilemez ki?
TUZAK İDDİASI DOĞRU DEĞİL
Size operasyondan önce mi haber verildi?
Operasyonun hemen ardından haberimiz oldu. Öncesinden olmadı. ‘Ben tuzağa düşürülmek’ iddialarına pek iltifat etmiyorum. Bizim silahlı kuvvetlerimiz görevi samimi bir şekilde yapmıştır. Hata da olabilir. Hatayı da açıkladık, özrü de açıkladık. Tazminatı da açıkladılar. Ama birileri istismar ediyor. Bir hatanın olduğunu, hatamızın olduğunu söyledik. Allah aşkına tazminatsa tazminat. Resmi tazminatımızın ötesinde yaptık. İlla terör örgütünün istediğini mi söyleyeceğiz. Kusura bakmasınlar.
S&P ile anlaşmayı iptal edebiliriz
Türkiye’nin reyting notu düşürüldü. Türkiye’nin kendi kredi derecelendirme kuruluşunu kurma düşüncesi var mı?
Öncelikle şunu söyleyeyim: Standard&Poor’s’un yapmış olduğu açıklamayı ideolojik buluyorum. Siyasi bir yaklaşım olarak ele alıyorum. Kredi derecelendirme kuruluşlarının siyasetten ari olduğunu düşünmek mümkün değil. İflasa giden ülkenin derecesini yükseltemeye çalışıyor, aynı kararda bizimkisini de durağana çeviriyorlar. Başka bir kredilendirme kuruluşu da Yunanistan’la ilgili notu BB’den CC’ye düşürdü. Bu yaptığı değerlendirmenin yanlış olduğunu gösteriyor. Bunlar artık itibarlarını kaybetti. Bu sene G-20 toplantısında da kredi derecelendirme kuruluşlarını tartışacağız. Bizim yaptığımız açıklamalar bu kuruluşun itibarını dünyada sarstı. Tabii Türkiye’de bizim adımı atmamızın büyük faydası var. Hem bu kuruluş uluslararası piyasada bir yarışın içine girer, belki kendine üyeler bulur. Standard&Poor’s ile biz her yıl anlaşma yapıyoruz. Gerekirse gözden geçirir tek taraflı olarak anlaşmayı iptal ederiz. Bizi engelleyen bir şey yok. Arkadaşlarla çalışıyoruz. Buna mani bir şey yok.
Irak’ta diplomatik temsilciliklerimize yönelik saldırılar oluyor…
Dışişleri Bakanları özür beyan ettiler. Ne yazık ki aşırı uçların saldırısı, dediler. Biz ne yapıp edip bunları bulacağız gereken cezayı müeyyideyi uygulayacağız, dediler. Bu açıklamayı doğru kabul ediyoruz.
İmralı bunlardan umudunu kesti
PKK yanlısı kuruluşlara yabancı ülkelerin desteği sürüyor mu?
Terör örgütünün Avrupa’da yapılanmayı en geniş tuttuğu ülke Almanya. Kurdukları yüzlerce dernek ve vakıf var. Yardım toplama çadırlarının 2011 itibariyle topladıkları 8 milyon euro. Çadırlar kuruluyor, belediyeler müsaade ediyor. Çadırlarda İmralı’nın resimleri var. Şansölyeye de söyledik. 4 bin açılmış dava olduğunu söyledi. Netice yok.
Siyasi uzantılar semiriyor dediniz. Daha önce de siyasetle müzakere dediniz. Müzakere olasılığı var mıdır?
Ben bir kere görüştüm, arkadaşlarım müteaddit defalar görüştü. Netice alınmadı. 26 maddelik anayasa değişikliğinde, siyasi partilerin kapatılmamasıyla ilgili maddede arkadaşlar görüştü. Partilerin kapatılmaması için fırsat var dedik. Bu arkadaşlar gelmedi. Bizim içimizde de akıllarını başkalarına kiraya verenler vardı. 330’u yakalayamadık, o madde referanduma gidemedi.
BDP İLE ARADA BİR İPLİK VAR
Siyasi muhatap olarak BDP’yi görmüyor musunuz? Siyasi müzakere yapılmayacak mı?
Biz siyasi müzakereleri yine yaparız. Muhatap BDP’dir. Şartlar ne getirir bilinmez. Kesip atmamak lazım. Arada bir iplik şöyle duruyor. Biz muhatabız diye açıklama yaptılar. Hem de biz silah bırakmayı tavsiye edemeyiz dediler.
Oslo türü görüşme olur mu?
Oslo ile alakalı olarak, İmralı da umudunu kesmiş vaziyette. Onlara ‘siz hiçbir işe yaramazsınız’ diyor. ‘Hiçbir şey yapamazsınız’ diyor. Bizim de davranışlarımızın farklı bir kulvarda gideceği beklentisini ortaya koyuyor. Bütün gayretimiz, arzumuz şudur, bu problemi nasıl çözeriz. Terör örgütü silah bırakmadıkça, müzakere olmaz. Terörle mücadelenin durması mümkün değil. Teröristlerin Türkiye’den ayrılması, dağdan indirilmesi, başka ülkeye gönderilmesi vs…
İNKAR POLİTİKASINI BİTİRDİK
Başından beri inkar politikalarına karşı tutumuz çok önemli. Ne Kürt varlığını inkar ettik, ne Kürtçe konuşmayı engelledik. Resmi dil Türkçe demişizdir. Söylemediğim şeyi söyledi dedi parti genel başkanı. Tek dil demedim. Afyonkarahisar’dan yola çıkarken söylediğim 4 başlık vardır. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bunları ısrarla söylerken bunların tuzağına düşmeyiz. Eğer samimi olarak söyleyecekleri varsa, samimilerse oturur konuşuruz.
Tüzük değişmez 3 dönem geçerli
Yerel seçimlerin erkene alınacağına ilişkin tartışma var.
Yerel seçimleri erkene almıyoruz. Mevsim şartlarının çok sıkıntılı döneme gelmesi… CHP’den, MHP’den bir teklif gelirse bakarız. Gelmezse, bizim bir teklifimiz olmaz.
AK Parti’deki en çok üç dönem milletvekili seçilme şartında bir değişiklik olur mu?
Kişisel olarak düşüncemi sorarsanız, benim böyle bir düşüncem söz konusu değil. Bizim tüzükte o dönem cümleleri ben yazıp çizmiyordum. 3 dönemden sonra bir dönem ara verip tekrar milletvekili olma durumu vardı o bizim tüzüğe girmemiş. Toplam 3 diye girmiş. Yeni kongrede bir tüzük tadiliyle, 3 dönem ara arda milletvekili olan bir dönem ara verip milletvekili olabilir. Geleceğe yönelik bizim partimizin bir sorunu yok.
26 maddeyi tartışmayız
Yeni Anayasa konusunda umutlu musunuz?
Masadan kaçan taraf biz olmayacağız. Grubu olan 4 parti mutabakata varamıyorsa, mutabakata varacağımız, anayasayı yapacak gücü olan partilerle oturur konuşuruz. Bu CHP mi olur, MHP mi olur. BDP ile böyle bir şey yapmak sayısal olarak mümkün değil. Yeter ki yeni Anayasayı yapalım. Ha bu çıkmıyor. Türkiye bir tarafa gitmiyor. Anayasa değişikliği ile anayasamız güç kazanmıştır. Bu güçle devam ederiz. Referandumda kabul edilen 26 madde anayasada olmaması teklifine ise sıcak bakmamız mümkün değil.
ABD ve Fransa diktatörlük mü
Yeni Anayasada başkanlık, yarı başkanlık sistemi tartışmalarına ne diyorsunuz?
Başkanlık da olabilir, yarı başkanlık da… Biz tıpatıp Amerikalıların sistemini ya da Fransızların sistemini alalım demiyoruz. Tüm mesele arkadaşlarımızın buna kafa yormasıdır. Amerika diktaya mı gitti, Fransa diktaya mı gitti?
İki parlamentolu sistem…
Hepsi olabilir. Tek de olabilir. Çift de olabilir. Tartışılsın. Amerika çift çalışıyor. Denetimi artırır, ama bence süreci ağırlaştırır. Türkiye’de senatonun kalkmasının nedeni buydu.
ABDÜLKADİR SELVİ/YENİ ŞAFAK