Başbakan Ahmet Davutoğlu Ak Parti grup toplantısında Cumhuriyet gazetesinde Can Dündar imzalı paralel savcı Celal Kara röportajını da eleştirdi.
Davutoğlu şunları söyledi:
“Nasıl bir koalisyon ile karşı karşıyayız. Hani şu karikatürü yayınlayan gazete var ya, hani Ergenekon’a sahip çıkan o gazete var ya bir kaç gündür dönemin savcısı, dönemin Başbakanı dedikleri kişi şu an dönemin Cumhurbaşkanıdır ama o savcı dönemin savcısıdır. Ergenekon, Balyoz, paralel ihanet şebekesi yan yana. Ve arkalarında CHP. Bu röportajın bir ibret vesikası olarak saklanmasını tavsiye ediyorum.Biz milletle beraberiz onlar ise sadece AK Parti’ye zarar vermek için bütün şer odakları yan yana. Bütün şer odakları yan yana olsun biz hayır yolundan ayrılmayacağız. “
‘Bir Numara’, ‘Örgüt’…vesaire! Bunlar Paralel Yapılanmanın terminolojisinde en çok bulunan, adeta enflasyona uğramış nitelemelerdir. Her önüne gelen ya Bir Numaradır, yada Örgüt-Örgütçüdür. Tıpkı Medya Gündem gibi! Son Darbe girişimlerini Medya Gündem’in Örgüt-Örgütsel faaliyet olarak yargılanmaya kalkılmasıyla değerlendirilmezse Darbe girişimini eksik tanımlamış oluruz. Bugüne kadar yapılan Darbe girişimlerinin ilk hedefinde radyo, Tv…. gibi kurumlar kuruluşlar olduğunu herkes bilir. Bu seferde öyle oldu, ama sessiz sedasız yapıldığı, muhalif medya olduğu için çok ses getirmedi, yıllar sonra Darbe girişimi Medya Gündem’in Örgütsel faaliyet olarak gösterilmeye çalışılmasıyla başladığını herkes daha iyi anlayacağı günler yaklaşmaktadır.
Medya Gündem’i o günlerde Örgütsel faaliyet içinde göstermeye çalışan o malum Savcı’da bir şekilde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşmak istiyordu. Her yol denendi! Bu Denen yollardan bir tanesi de Medya Gündem üzerinden deliller oluşturup günü geldiğinde bu deliler üzerinden Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ulaşacaklarını düşünüyorlardı, bu nedenle Medya Gündem hedef tahtasındaydı, hala da hedef tahtasında!
Medya Gündem’i Örgütsel faaliyet olarak gösterme gayretinde olan o malum Savcı hakkında da gerekli soruşturma-kovuşturma yapılmazsa bu darbe girişimi eksik tanımlanmış olur. O malum Savcının da bu Darbe girişimine eskortluk yaptığının ortaya konması gerekir ki bu Darbe girişiminin tam mantığı ortaya çıkmış olsun.
Yıllarca Ergenekon’a 1 Numara arandı, bulunamadı, herkesin ismi geçti, nafile! Ama adı, sanı olmayan, olmayacak, örgüt bile denmeden-diyemeden 1 Numarayı bulmuş Savcı bozuntusu!
Sanık: Recep Tayyip Erdoğan! 1 Numara
Suçu: Ülkeyi İhanet Şebekesine Teslim Etmemek
Hüküm: ‘Sanığın İdam edilmesine, şahitlerin bilahare dinlenmesine’ diyeceklerdi alçaklar! Beceremediler! Rabbim hiç dostunu leş yiyicilerine teslim eder mi?
Etmedi de, İnşallah etmeyecekte!
Bu zalimler hala çarkın kendi aleyhlerinde döndüğünü görmeyecek kadar gözleri döndüğünün de farkında değiller. Hala tabanı uyutmak için o seçimler, bu seçimler nakaratını tekrarlıyorlar. Bu seçimlere kalmayacak, kalmamasını umut ediyoruz.
Medya Gündem’i Örgütsel Faaliyet içerisine sokmaya çalışan o alçakların alayı hesap vermeden, hesabı görülmeden son Darbe girişimlerini anlamak-anlatmaya çalışmak eksik bir Darbe Girişim tanımı olacağını unutmayalım.