Başbakan Erdoğan İnovasyon Haftası için düzenlenen açılış töreninde konuştu. Erdoğan isim vermeden Muhteşem Yüzyıl dizisini eleştirdi.
Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
“Birileri, bizim tarihimizin savaştan, kılıçtan, entrikadan, iç çekişmelerden, maalesef haremden ibaret olduğunu iddia ediyor. Bizden olmayan birileri, son derece kasıtlı şekilde, bizim tarihimizi bize böyle anlatmaya çalışsa da biz, kendi tarihimizi böyle göremeyiz ve görmeyeceğiz. Fetih dediğiniz kavram, kusura bakmayın, savaşarak, birilerinin boynunu kopararak, işgal ederek, sömürmek için yeni topraklar elde etme girişimi değildir. Fetih, tam tersine, kapılardan önce kalpleri açma girişimidir. Fetih, bir medeniyeti, sevgi medeniyetini yakın ya da uzak diyarlara taşımaktır. Fetih, kılıcın değil, kalemin egemenliğine inanmaktır.
İstanbul’un fethinde Bizans’ın hanımları Fatih Sultan Mehmet’i, Akşemsettin’i karşılarken, ‘Başımızda kardinal külahı görmektense, Osmanlı sarığı görmeyi arzu ederiz’ demişlerdir. Çünkü birinde adalet vardır, birinde zulüm vardı. Onlar bunu çok iyi biliyordu. Bizim tarihimiz konuşulurken, sadece savaşlar gündeme getiriliyor. Sanki tarihimiz savaşlardan, sanki tarihimiz entrikalardan, haremden ibaretmiş gibi gösteriliyor. Ama, bizim tarihimizi şekillendiren, bizim tarihimize damga vuran, bizim medeniyetimize yön veren kalemden ve kitaptan hiç kimse bahsetmiyor, bahsetmek istemiyor.
Bizden olmayanlar, bizim tarihimizi nasıl anlatırsa anlatsın. Biz, kendi tarihimizi, kendi öz medeniyetimizi doğru tanımak, doğru anlamak ve o tarihten ilham alıp, geleceği şekillendirmek zorundayız. İşte onun için bizim başımız hiçbir zaman öne eğilmeyecek. Biz, eziklik, güvensizlik, pısırıklık, sinmişlik içinde asla olmayacağız. Biz, yenilmişlik duygusunu, yenilgi duygusunu, mağlubiyet duygusunu yanımıza asla yaklaştırmayacağız. Bu millet, geçmişte en iyiyi yaptı, bugün de en iyiyi yapabilecek güce, yeteneğe sahiptir. Bu millet geçmişte öncü oldu, bugün de öncü olacak kudrete ziyadesiyle sahiptir. Biz buna inanacağız. Çocuklarımızı, gençlerimizi, genç nesillerimizi, artık böyle bir anlayışla, böyle bir özgüvenle, böyle bir tarih ve medeniyet bilinciyle yetiştirmek zorundayız.”