MEDYAGUNDEM.COM- Star gazetesinin Açık Görüş ekinde Adnan Boynukara, çarpıcı bir yazıyla “Başbakan’a karakter suikasti”ni yazdı.
Gezi sonrasında içeride ve dşarıda başlatılan medya kampanyası ile genel anlamda AK Parti, özelde ise Başbakan Erdoğan’ın hedefe konduğuna dikkat çeken Boynukara, “bu kampanyanın temel amacı da Başbakan Erdoğan’ın ‘diktatör’ olduğu algısını oluşturmak, kamuoyunu buna inandırmak, toplumsal psikolojiyi biçimlendirmek ve Başbakan Erdoğan üzerinden hükümete ‘anti demokrat’ yaftası yapıştırmaktır” diye yazdı.
Yazısından satırbaşları şöyle:
(…)
HÜKÜMETE NİZAM VERME OPERASYONU
Otoriterlik suçlamaları arasında her gün, Başbakan Erdoğan’ı hedef alan, onlarca yazı yazılıyor. Gerçek verileri ve bilgileri içermeyen bu yazıların dikkatlice okunduğunda, Başbakan’a yönelik bir ‘karakter suikastı’ gerçekleştirmeye ve toplumsal hafızayı bu çerçevede biçimlendirmeye odaklanmış oldukları görülür. Almış oldukları pozisyonun gereği olarak, kendilerinin dahi inanmadıkları veriler üzerinden Başbakan Erdoğan ismi üzerinde erozyon oluşturmak ve Gezi psikolojisine mahkum etmektir. Aslında bu; siyasete girmeden, gazete köşeleri üzerinden, gönüllü hizmet sundukları merkezler adına siyasete ve hükümete nizam vermektir.
KAMPANYAYLA BAŞBAKAN’I TASFİYE
Halkın büyük desteğiyle seçilmiş sivil hükümete ve başbakanına karşı belirli merkezlerce yürütülen karalama kampanyasına, farklı kesimlerin, değişik gerekçelerle destek verdikleri gözleniyor. Mesela; Siyaseten, sandık yoluyla yenme şanslarının olmadığını gördükleri Başbakan Erdoğan’ı bu kampanyadan yararlanarak tasfiye edebileceklerini düşünen siyasetçiler ve tek başına iktidar olmuş, güçlü bir partiye nüfuz edememe, yönlendirememe nedeniyle kampanyanın tarafı veya destekçisi olmuş kesimler var… Ülke dışından bu kampanyaya taraf olan kesimlerin temel motivasyonu ise güçlü, iç sorunlarını çözmüş ve küresel sisteme itirazları olan bir Türkiye’ye karşı olmaktan başka bir şey değil. Açıkça ifade edilemeyen bu gerekçelere şal olması için sığındıkları kavramlar ise demokrasi ve medya özgürlüğü gibi satın alma gücü olan kavramlar. Patronaj değişikliklerinde pozisyonlarını korumak için çabalayanların, pozisyonlarını kaybettikleri anda ‘medya ve ifade özgürlüğü’ üzerinden Başbakan Erdoğan’ı hedef almaları ise düşündürücü! Sonuçta; gerekçesi ne olursa olsun, yapılan iş bir karalama kampanyasıdır ve amacı, hükümeti, oluşan Gezi psikolojisine mahkum ederek, orada tutmak ve iş yapamaz hale getirmektir.
CUMHURBAŞKANLIĞI DİZAYNI
Tabi üzerinde durulması gereken diğer bir konu ise kampanyanın ana hedefidir. İçeride ve dışarıda, bahsettiğimiz kampanyanın tarafı olan kesimlerin şu an ki ana hedefleri, yerel seçimde hükümetin elini zayıflatmak ve ‘yenilmiş’ bir kadro olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerine girilmesini sağlamaktır. Şu an buna ilişkin denklemler kuruluyor, hesaplar yapılıyor ve Başbakan Erdoğan karşıtlığı üzerinden siyasi merkezlerin oluşması için yoğun emek harcanıyor. Denklemler ve karşı mücadele merkezleri oluşturulduktan sonra yapacakları çalışma, seçmeni etkilemek, seçmen hafızasına oynamak ve yönlendirmektir. Zaten buna ilişkin işaretler verilmeye başlandı. Bu noktada önemli olan, AK partinin kamuoyu ile paylaştığı 2023 vizyonuna uygun tutum alarak yoluna devam etmesidir.
(…)