Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen 4. Olağan Büyük Kongresi’ndeki konuşmasına Sezai Karakoç’un “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine” adlı şiirini okuyarak başladı.
Erdoğan “Sevgili, en sengili, ey sevgili” diye söz başladığında salonda gözyaşları sel oldu.
Başbakan Erdoğan’ın tarihi kongredeki tarihi sözleri şöyleydi:
Sevgili, en sevgili, ey sevgili,
Uzatma dünya sürgünümü benim.
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Rabbime hamd ediyorum. Rabbime bize bu günleri yaşattığı için hamd ediyorum. Hepsinden öte, bize böyle bir yol arkadaşları nasip ettiği için, kardeşlerimle yol yürümeyi mukadder kıldığı için Rabbime.
Bu salondan Türkiye’yi selamlıyorum. Sizin engin yürekleriniz bugün buradan tüm dünyaya umut dağıtıyor. 75 milyon aziz milletimi kalpten selamlıyorum.
Bugün buradan Suriye’nin bütün kahramalarını saygıyla selamlıyorum. Orada bağımsızlık mücadelesi veren kardeşlerime yürekten selam gönderiyorum. İnsanlığa bir anıt gibi yükselen Kudüs’ü hasretle selamlıyorum. Bu muhteşem salondan sevgililer sevgilisinin şehri Medine’yi, Kıblemiz Mekke’yi selamlıyorum.
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi, Kırgizistan Devlet Başkanı Atambayev’i, Irak Meclis Başkan Yardımcısını, Sudan Devlet Başkan Yardımcısını, Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi’yi, Irak Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani, Eski Almanya Şansölyesi Shroder’i, Tunus El Nahda Lideri Gannuşi’yi, Filistin Hamas Lideri Halid Meşal’i, AP Grup Başkanını ve diğer misafirlerimizi selamlıyorum, hoş geldiniz.
İŞTE O ŞİİR:
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome’nin Belkis’in
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikârsın sen bellisin.
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Yıllar geçti sapan ölümsüz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgelendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca’da Emirgân’da
Kandilli’nin kurşunî şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da öte bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim