Başbakan Erdoğan, resmi temaslarda bulunduğu Tunus’tan Türkiye’ye döndü. Başbakan, kendisini karşılamak üzere havalimanına akın eden onbinlerce kişiyi selamladıktan sonra yaptığı konuşmayı Mehmet Akif’le başlattı Necip Fazıl’la bitirdi.
Tunus’taki temaslarını tamamlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yurda döndü. Başbakan Erdoğan’ı Atatürk havalimanında yüzlerce kişi karşılamak üzere toplandı.
Uçaktan iner inmez kendisini karşılamaya gelenleri selamlayan Başbakan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
SARAYBOSNA’DAN MEDİNE’YE KADAR SELAM
“Bu saatte bizlere bu heyecanı yaşattığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Bu gece sadece sizleri değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin her köyünde nefes alan canları selamlıyorum. Seccadesinin üzerinde diz çökmüş, Rabb’imin huzurunda diz çökmüş dua eden ninelerimizi, bacılarımızı selamlıyorum. Alınterini ekmeğine katık etmiş, işçi, köylü tüm emekçi kardeşlerimi selamlıyorum. Türkiye kadar büyük, vakur, ağır başlı genç kardeşlerimi selamlıyorum. Şu anda İstanbul’da Saraybosna, Bakü, Beyrut, Kahire, Üsküp, Gazze, Mekke ve Medine’yi selamlıyorum. Her semtiyle, mahallesi, sokağıyla İstanbul’u yürekten selamlıyorum. Bugün sizlere uzaktan selamlar getirdim. Uzak diyarlardaki kardeşlerimden selamlar getirdim. Fas’taki, Tunus’taki, Cezayir’deki kardeşlerimin selamlarını getirdim. Allah kardeşliğimizi daim etsin inşallah. Rabb’im birliğimizi, dayanışmamızı, muhabbetimizi daim etsin inşallah. Oradaki kardeşlerimiz hep şunu söylediler: Bunların hepsi geçer, çünkü biz size inanıyoruz. Sevgili Yunus Emre diyorki:
“Ben gelmedim davi için
Benim işim sevgi için
Dostun evi gönüllerdir
Gönüller yapmağa geldim.”
FAİZ LOBİSİ İŞ BAŞINDA
Biz hep gönüller yapmaya geldik. Ama hep dik durduk. Bizim kavgayla, çatışmayla, vandallıkla, vurup kırmakla, kırıp dökmekle işimiz olmaz. Kardeşlerim, biz yapmayı biliriz. Bugüne kadar hep üreterek bugünlere geldik. Faiz lobisine rağmen buralara geldik. Faiz lobisi şu anda borsada spekülasyonlara girmek suretiyle bizi tehdit edeceğini sanıyor. Şunu çok iyi bilmeliler: Bu milletin alınterini biz onlara yedirtmeyeceğiz. Bizle bugün uğraşmaya başladılar. Biz buralara insanımızı yücelterek geldik. Artık dünya Türk insanını konuşuyor. Böyle bir dönemde nereden çıktı bu işler? Biz bugünlere “Ya Sabr” diyerek geldik. Sabreden zafere ulaşır diye geldik. Herkese bilsinki biz Türkiye’yi kardeşliği yücelterek bugünlere geldik. 76 milyonun hiçbir ferdini ayırt etmedik. Birileri diyorki başbakan yüzde 50’nin başbakanı olduğunu söylüyor. Elinize dilinize dursun. Biz bugüne kadar 76 milyonun hizmetkarı olduğumuzu söyledik. En batısından doğusuna hizmet götürdük. Bugüne kadar hizmet görmeyen Hakkari’ye, Şırnak’a, Iğdır’a 10 yıl önce havaalanı açılacak derse kim inanırdı. Havaalanı sayısı 26’ydı bugün 50’yi geçti. Bugün karşımıza dikilenler hizmeti biz yaptığımız için yapıyorlar bunu. Sandıkta başaramadıklarını sandık dışı yollarla başaracağız dediler. Biz birlikte Türkiyeliyiz. Biz beraberiz, kardeşiz.
BİZ ASIM’IN NESLİYİZ
Türkiye’de yaşanan hadiseleri tüm tarafsızlığımızla değerlendirir sonra adımımızı atarız. Biz kutuplaşmayız ancak şunu bilmeliler: Biz Asım’ın nesliyiz. Ne diyor Akif:
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! …
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu…
HİÇ KİMSE BU EMANETE KASTETEMEZ
Emaneti veren millettir, alacak olan da sadece millettir. Millet dışında hiç kimse bu emanete el uzatamaz. Sandık dışında hiç kimse bu emanete kastetemez. 10 yılı geçti. Bu zamana kadar bu emaneti kutsal bildik. Canımız gibi koruduk, korumaya devam edeceğiz.
BURASI YOL GEÇEN HANI DEĞİL
Hiç kimsenin bu ülkede vandallıkla yakıp yıkmasına, şehirlere, kamu mallarına zarar vermesine göz yumamayız. Şimdi, Gezi Parkı’nda sayısı 15’e bile varmayan ağaç için yapıldığı söylenen gösteriler bugün arkasında 3 kayıp bıraktı. 2 gencimiz hayatını kaybetti, 1 polisimiz şehit oldu. Bu gençlerin ölümü ne kadar önemliyse polisimin ölümü de o kadar önemlidir. Bu polis kimin polisi, neyin görevini yapıyor. Can güvenliğimizi sağlamak için görev yapıyor. Yeri geliyor, teröristin, anarşistin karşısına dikiliyor. Birilerinin işine gelmeyecek tabi bu durum. Polisi çekin diyorlar. Burası yol geçen hanı değil, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Kamu kurumlarına varıncaya kadar, sivil vatandaşımızın araçlarına, insanlarımıza saldırana kadar polisimiz görevini yapmıştır. Yeri gelmiştir aşırıya kaçmıştır. Biz bu konuda gerekli talimatı verdik. Başkomiserimizin daha doğmamış bebeği anne karnında yetim bırakıldı. Çoğu polis, bine yakın vatandaşımız yaralandı. Şehirler, dükkanlar yağmalandı, esnafa zarar verildi. Bunlar Türk bayrağını yakacak kadar azgınlaştılar. Utanmadan usanmadan ellerine Türk bayrağını ellerinde gezdirenler, bunların oyuncağı oldu. Sokaklarda kağıt toplayarak hayatını idame ettirmeye çalışan gencimize de azmettiler. Gazeteciyim, sanatçıyım, siyasetçiyim diyerek son derece sorumsuz şekilde nefretin, ayrımcılığın, kışkırtmanın alasını yaptılar. Demokratik gösteri hüviyetini kaybederek, vandallığa, hukuksuzlağa dönüşen bu eylemler derhal son bulmalıdır. Samimi hissiyatlarıyla yola çıkıp terör örgütünün oyununa gelen vatandaşlarım bu kirli oyundan uzak durmalıdır. Her ne yapacaksak demokrasi, hukuk içinde yapacağız. Bunun dışında her yolu 76 milyon gayr-i meşru görecektir. 10 gün boyunca vakardan, ağırbaşlılıktan taviz vermediniz. Buradan evlerimize dağılacağız. Vakardan, sağduyudan asla taviz vermeyeceğiz. Sizin elinizde tencere, tava yok değil mi? İşte bu çok önemli. Siz sokaklarda tencere, tavayla dolaşanlardan değil, elinde bilgisayarla dolaşan bir gençlik olacak. Büyük Türkiye’nin büyük gençleri olarak büyük Türkiye ülküsü için mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Siz mazlumların umudusunuz. Balkanların, Afrika’nın örnek gençlerisiniz. Siz büyük düşüneceksiniz, büyük adımlar atacak, büyük hedeflere koşacaksınız. Oyuna gelmeyecek, adlanmayacak, aldatmayacaksınız. Gençler, ben her birinizi teşekkür ediyorum. Sizlerin şahsında tüm gençliği kucaklıyorum. Anadolu’daki Trakya’daki tüm kardeşlerimi, yeryüzündeki tüm dost ve kardeşlerimi gönülden selamlıyorum. Türkiye’nin yükselişini Allah’tan başka hiçbir güç engelleyemez. Şehit polisimiz rahmetle yadediyor, yakınlarına sabr diliyorum.
Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
