AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 22. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Bugün de biz bir tiyatroyu Danıştay’da seyrettik. Danıştay Başkanı gayet dört dörtlük bir konuşma yaptı” dedi.
Başbakan Erdoğan, Bahçeli’nin üçgen hesabı için “Zaten geometriden anlasalardı, paralelle iş tutmazlardı” dedi.
Başbakan Erdoğan, Afyonkarahisar’da yaptığı konuşmada Bahçeli’nin üçgen hesabını esprili bir dille eleştirdi. “Şimdi de geometriye verdiler kendilerini” diyen erdoğan, “Sanki Cumhurbaşkanı seçimi değil de LYS’ye hazırlanıyorlar.” dedi. “Zaten geometriden anlasalardı paralelle iş tutmazlardı” ifadesini kullanan Erdoğan, “Çünkü paralel iki çizgi, sonsuza kadar birbirine değmez, bunu bilmeleri gerek.” diye konuştu.
İşte konuşmasından satırbaşları:
İstanbul merkezli operasyon
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
“Eğer, bu operasyonlar başarıya ulaşsaydı, inanın şu anda, bizzat şahsım, bakan arkadaşlarım, çalışma arkadaşlarım, partimizin yöneticileri, mensupları hatta gazeteciler, işadamları, Yassıada benzeri mahkemelerde yargılanıyor olacaktık”
“Darbeleri sadece askerler yapmaz. İnanın, yaşadığımız her darbe ve darbe girişiminde, silahlı güçlerin rolü, asgari düzeyde kalmıştır. Demokrasimize yönelik müdahaleleri, silahlı güçlerden daha ziyade, bazı yargı mensupları yapmışlardır”
“Anayasa profesörüymüş ne olursan ol. Eğer sen bunu sindirememişsen, eğer sen doğru, dürüst konuşmuyorsan, eğer bütün ifadelerini dürüstlük üzerine değil de maalesef dürüst olmayan ifadeler üzerine inşa ediyorsan senden bir şey olmaz, istediğin kadar profesör ol. Bunlarda saygı denilen bir şey yok”
Çıkar cübbeni siyaset meydanında kendini ispat et
“Danıştayın Başkanı 25 dakika konuşuyor, ev sahibi. Bu beyefendi, orada bir saat konuşma yapıyor ve Danıştayın kuruluş yıl dönümünde konuyla ilgili değil tamamıyla baştan aşağıya bir siyasi konuşma yapmak suretiyle orada kendine göre bir tatmin. Çıkar cübbeni sen de birilerinin yaptığı gibi söylüyoruz, siyaseti çok seviyorsan çık bu siyaset meydanına orada kendini ispat et.”
“Anayasa profesörleri, hukuk hocaları, hatta hakimler, savcılar, yüksek mahkeme üyeleri, hem 27 Mayıs darbesinin oluşumunu hazırlamış hem de milletin seçtiği hükümeti tiyatrovari bir mahkemede yargılayıp Başbakan’ı idam etmişlerdi. Şimdi bugün de bir tiyatroyu biz Danıştayda seyrettik.”
“Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı orada, yargı orada, herkes orada, bir kısım da şakşakçılar var malum. Onlar da alkışlıyor, bir kısmı tabii, hepsi değil. Onlar da alkışlıyor onlarla da tatmin oluyor. Artık tahammül, tahammül. 25 dakika başkan konuşacak. Sen orada 1 saat konuşacaksın. Bu millet seni dinlemeye mecbur mu? Böyle şey olabilir mi?”
Sen nasıl yargı mensubusun?
“Depremden bugüne kadar 5 katrilyon Van’a destek verdik. Bundan zerre kadar bahsetmiyorsun ve orada kalkıp hükümetimizi utanmadan, sıkılmadan yargılamaya yöneliyorsun. Sen nasıl yargı mensubusun? Çünkü müracaat ettiği kapı belli. Kendi zihniyetinde, kendi kafa yapısında kişiler.”
“Van ile ilgili tamamen yalan bir ifade kullanıyor. ‘Biz Van’da kiracılara ev vermedik.’ Bir defa konuyu bir öğren. Biz Van’da yaklaşık 18 bin konut yaptık. Bunların içerisinde öncelikli olan nedir? Ev sahiplerine konutlarını vermektir. Biz ev sahiplerinin konutlarını verdik. Artan konutlarımızı da kiracı olanlara kura ile sattık. Bunun dışında orada kiracılardan konut sahibi olmak isteyenler TOKİ orada konut yapmaya devam edecek. TOKİ konutlarından gider alırlar. Bunlar orada konut sahibi değildi ki. Sen nasıl hukukçusun?”
“Bu ülkede öyle medya kuruluşları var ki öyle yazarlar var ki öyle sermaye sahipleri öyle siyasetçiler var ki onlar için en iyi genç, ölü gençtir. Onlar gençlerin dirisini değil ölüsünü severler. Çünkü ölüm üzerinden istismar üretmeyi çok iyi bilirler.”
“27 Mayıs’ta nasıl bir senaryo varsa 17 Aralık sürecinde de aynı senaryo vardı. O gün hukuk, bazı hukuk adamları tarafından nasıl çiğnendiyse 17 Aralık sürecinde de aynen öyle çiğnendi. O gün nasıl manşetler atıldıysa bu yaşadığımız süreçte de aynı manşetler atıldı, o gün gençlik nasıl sokağa döküldüyse bugün de gençlik aynı şekilde sokağa döküldü.”
Bu ülkenin tarihinde tek bir diktatör vardır
“Bu ülkenin tarihinde tek bir diktatör vardır, o da CHP’nin milli şefidir. Ama aynı CHP, merhum Menderes’e de merhum Özal’a da bize de diktatör diyecek kadar yüzsüz olmuştur.”
“İşte Mısır’ın durumu ortada, Ukrayna’nın durumu ortada, özgürlük diyerek sokaklara dökülen, sosyal medyanın kuralsız ve sınırsız tahriklerine maruz kalan gençler, hem Mısır’da hem Ukrayna’da yüzlerce kişinin ölmesine, bu ülkelerin karartılmasına sebep oldular.”
“Benim ümidim ve arzum şudur; İnşallah ilk darbenin yüzüncü yılında yapılmak istenen 17 Aralık darbesi tarihimizdeki son darbe girişimidir. 30 Mart seçimleri inşallah yüz yıllık darbeler tarihini artık kapatmıştır. 30 Mart, CHP’nin semboli haline geldiği, yani ihtilal ruhunun adeta cenaze namazının kılındığı tarihtir.”
Cumhurbaşkanlığı seçimi
“10 Ağustos 2014’te, yani tam 3 ay sonra cumhurbaşkanı milli irade tarafından belirlenecek, böylece Türkiye’de yeni bir süreç başlamış olacak. Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilecek olması hiç kimsede kaygıya, endişeye sebep olmasın.”
Günlerdir düşünüyorum; Devlet Bahçeli Masonik simgelerle kime, ne mesaj veriyor diye!
Geçmişten ders almasını bilmeyen Bahçeli, Ecevit’le yaptığın koalisyondan dolayı millet sana Kırmızı Kart göstermedi mi?
12 Eylül referandumunda binlerce Ülkücünün kemiklerini sızlata sızlata ‘Hayır’ dediğin de senin çok kullandığın tabirle ensenin köküne Osmanlı tokadı yedin mi, yemedin mi?
Son yerel seçimlerde CHP yi destekleyerek % 20 çizgisine gelmiş MHP’yi % 16 lar da bir seyir izleyen parti haline getirdin mi, getirmedin mi?
Ya sen hiç bir şeyden ders alamayacak mısın?
Bunlardan ders almıyorsun, Kaset Operasyonundan da mı ders almazsın?
Etrafındaki dumandan ne zaman kurtulup gerçekleri görmeye başlayacan ki?
Yerel seçimlerde CHP ile ittifak yapmasaydın % 20 oy konforunu senin partin yaşayacaktı, bu moral insanı uçururdu be! Ama ipteki KEmal’i geçici bir süreliğine de olsa rahatlatıp kendi partine, Ülkücü camiaya resmen madik attın. Sizin oylarınızla bu gün KEmal toplumun yüzüne baktığının hesabını kitabını da geometrik olarak yapıp toplumun karşısına çıksana!
Tabi şuanda konuştukların bir yerlerin mutfağında hazırlanmış sofra olduğu belli, sadece tabanını kandırmaya yönelik çıkışlar yapıyorsun.
Yoksa her şeyin hazırlanıp bitiği bir safhada olduğumuz bir gerçek, sadece yapman gerekeni yapıyorsun, o kadar.
bahceli önce iki ücgen cizdi.Sonrada bu ücgenlerden ücüncü bir ücgen türetti catiiyi buldu sonunda.bunu gören KK nin aklini basindan aldi.Biz kendi cumhurbaskanimizi nerden nasil buluruz endisesinde.Hadi bulduk ama sonunda ben madara olacagim.Bu isten en iyi anlayan matamatik dehasi catiyi buldu.Bende tamam derim topu mhp ye atarim kurnazliginda:-))al birini carp digerinle yok babam yok cati olmayacak..