Geçtiğimiz günlerde Milliyet Gazetesi, BDP’li vekillerle Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki görüşme tutanaklarını yayınladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Balıkesir’de yaptığı toplu açılış töreninde hatırlatarak hem gazeteye hem de isim vermeden gazete patronuna ağır sözlerle yüklendi.
BATSIN BÖYLE GAZETECİLİK
Erdoğan, “Bir gazete çıkmış, başlık atıyor, attığı başlıkla İmralı’dan haberler veriyor Bir kısım medya yanımızda olmadı diye hep söyledim. Bu medyanın uzantıları, kalemşörleri şöyle yazıyor: ‘Gazete yönetmek ülke yönetmeye benzemez’. Böyle haberlerin ülkeye, barışa ne katkısı var. Eğer böyle gazetecilik yapıyorsan batsın bu gazetecilik. Bu çözüm sürecinde kim baltalamak istiyorsa o benim de arkadaşlarımın da karşısındadır. Biz her türlü riski aldık. Önümüze konulan taş bizi engellemek içindir. Kim olursa olsun onu da dinlemeyiz. Eğer zerre kadar bu vatana bu millete sevgileri varsa bu güzel adımları engellemeye çalışmasınlar. Biz gücümüzü haktan ve halktan alıyoruz. Biz onlara rağmen iktidar olduk. Milletimizin onlara verdiği cevap ortada.” diye konuştu.
Balıkesir’de Kuva-i Milliye Meydanı’nda halka hitap eden Erdoğan, Balıkesir’e kazandırılan 43 kalemden oluşan toplam 388 milyon liralık yatırımı açmaya geldiklerini söyledi. Bu projelerde emeği geçen herkese, mimarından işçisine kadar herkese şükranlarını sunduğunu ifade eden Erdoğan, Balıkesirlilere, “Siz özgürlük sevdalısısınız. Siz demokrasi sevdalısı olarak bu meydandasınız. Hiçbir zaman demokrasi dışı yaklaşımlara meydan vermediniz” diye seslendi.
10 yıldır Türkiye’yi büyütmek, gücünü, itibarını artırmak için büyük çaba sarf ettiklerini anlatan Erdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, çözüm sürecinin devam edeceğini belirterek, “Terörle mücadelede neler yapmamız gerekiyor, bunu kararlı şekilde, riskleri alarak yürütüyoruz. Hayat risktir, siyaset risktir. Milletin refahı, huzuru için her şeyi yapacağız. Çünkü annelerin ağlamaması lazım. Göz yaşlarının dinmesi, kanın durması lazım. Onun için de silahlar bırakılıncaya kadar mücadelemiz sürer. Siyasetle de müzakeremiz sürer. Anlayışımız bu. Milletimin değerlerinden taviz vermeksizin, bu milletin tarihteki o anlı şanlı yerinden taviz vermeksizin bu süreç devam edecek” dedi.
Başbakan Erdoğan, çözüm süreciyle ilgili olarak, ”Art niyetli haberlere dedikodula itibar etmeyin, söylentilere itibar etmeyin. Medya üzerinden yapılan karanlık operasyonlara, medya üzerinden kurulan tuzaklara itibar etmeyin” dedi. İşte Başbakan’ın konuşmasından satır başları:
“SABOTE ETMEYE ÇALIŞANLAR VAR”
Biz de kolayı değil zoru seçtik, zoru seçiyoruz. Biz çözüm için uğraştıkça çözdürmemek için uğraşanlar var.
Biz tamir etmek için uğraştıkça bozmak için ellerinden geleni yapanlar var. Biz samimiyetle kararlılıkla elimizi, bedenimizi, bütün vücudumuzu taşın altına koyup annelerin gözyaşını dindirmeye çalıştıkça bunu sabote etmeye çalışanlar var. Bunlar karşınıza yalanlarla çıkıyorlar Karşınıza küfürlerle, hakaretle, dedikoduyla, söylentiyle, provokasyonla medya operasyonlarıyla çıkıyorlar.
“MEDYA ÜZERİNDEN YAPILAN KARANLIK OPERASYONLARA İTİBAR ETMEYİN”
Bir gazete çıkmış, başlık atıyor, attığı başlıkla İmralı’dan haberler veriyor. Bir kısım medya yanımızda olmadı diye hep söyledim. Bu medyanın uzantıları, kalemşörleri şöyle yazıyor. ‘’Devlet yönetmek başka, gazete yönetmek başka’’. Şu çözüm sürecine katkı vermek istiyorsanız böyle bir haberi atamazsınız, atmamalısınız
Bu süreç hassas. Ben konuşmuyorum, konuşmayacağım. Arkadaşlarıma da söyledim, konuşmayın diye.
Attıkları başlıklarla gazetecilik yapıyorlarmış, böyle gazetecilik yapacaksan batsın böyle gazetecilik. Medya yine başbakan bize saldırdı diyecek. Bu çözüm sürecinde kim bu süreci baltalamak istiyorsa o benim de milletimin de karşısındadır. Önümüze konulan taş engeldir, biz o taşı çeker atarız dinlemeyiz. Kim olursa olsun dinlemeyiz. Zerre kadar bu vatana sevgileri varsa bu güzel adımları engellemeye çalışmasınlar.
Biz onlarla iktidar olmadık, onlara rağmen milletimiz bizi iktidar yaptı. Milletim böyle diyorsa milletin dediği doğru onların köşelerindeki yazılar değil. Sadece vicdanınızın sesini dinleyin. Biz bir açıklama yapmadıkça, biz teyit etmedikçe bütün söylentiler yalandır, asılsızdır. Ortaya dökülen dedikodular bize karşı çözüm istemeyen bu çevrelerin açık bir sabotajıdır. Kim ne söylerse söylesin, kim ne yazarsa yazsın son sözü millet söyler. Bu yeni süreç başladığı andan itibaren herkesin daha sorumlu davranması gerektiğini söyledim
Sabotajlara karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledim. Biz konuşmuyoruz iş yapıyoruz. Sürecin hassasiyetini gözeterek bu işi sürdürüyoruz. Birileri süreci engellemek için ellerinden geleni yapıyor. Onların nasıl bir hesabı varsa Allahın da var.
“ŞEHİTLERİMİZİN RUHUNU İNCİTECEK HİÇBİR ADIMI ATMAYIZ”
Şehitlerimizin ruhunu incitecek hiçbir adımı atmayız. Siz bize güvendiniz, bu makamlara taşıdınız. Şu anda da 10 yıl önce neredeysek yine ordayız. Sizlerin hayır duasıyla biz bu meseleyi inşallah çözeceğiz
Niyet hayır akıbet hayır. Taviz vererek değil, geri adım atarak değil, terörle mücadeleden vazgeçerek değil tüm bu hassasiyetleri göstererek, kardeşlik hukukunu koruyarak kardeşçe bu meseleyi çözeceğiz. Dedikodulara, söylentilere, karanlık operasyonlara itibar etmeyin. Bize güvenin, inanın. Geçenlerde 100 yaşında birini ziyaret ettim. Bana ‘’Sakın bu yoldan hiç taviz vermeyin, sizin bunu başaracağınıza da inanıyoruz, yanınızdayız’’ dedi. Dualarla yanımızdalar. Dua çok önemli. Biz bu yolda böyle yürüyoruz. Bu meseleyi inşallah Türkiye’nin gündeminden çıkaracak, birlik içinde geleceğe koşacağız. Türkiye’nin büyümesini kimse engelleyemeyecek.