Anasayfa / GENEL / Başbakan Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na tarih dersi!
erdogan-kemal1

Başbakan Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na tarih dersi!

Başbakan Erdoğan, partisinin değerlendirme toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “İsrailli yetkililer CHP’nin Genel Başkanı’nı arayıp bizim yapamadığımızı siz yapıyorsunuz deyip tebrik ederlerse şaşırmayın.” dedi. BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik tartışmalara da değinen Başbakan Erdoğan, “BDP şımardıkça şımarıyor. Demokrasiyi zehirliyor. Yeri geldiği zaman bu parlamento herkese haddini parlamento diliyle bildirir” dedi.

İşte Erdoğan’ın açıklamaları:

Grup toplantımızın yerine İstişare toplantısı yapmayı tercih ettik. Önümüzdeki hafta Bütçe Tasarısı Genel Kurul’a gelecek, oylanacak ve yürürlüğe girecek.

Aralık ayı boyunca Hükümet ve parti olarak bütçe üzerindeki değerlendirmeleri milletimizle paylaşacağız. 2013 bütçemiz Türkiye’nin küresel finans karşısında net duruşunu da ispat eden bir anlayışla hazırlandı. Dün ekonomimize ilişkin güzel haberler aldık. 1 Aralık’ta Kasım ayı ihracat rakamları açıklandı. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20 arttı. 12 aylık ihracatımız ise Kasım sonu itibariyle 151 milyar 526 milyon dolara ulaştı ve tüm zamanların rekorunu elde ettik.

İMKB’de rekor seviyeye ulaşıldı. 73.416 puana çıkarak tüm zamanların rekorunu elde etti. Göreve geldiğimizde 10 binler civarındaydı. 10 yılda 7 kat artış göstermiş durumda. IMF’ye borcumuzu 900 milyon dolara indirdik.

Bizden önceki iktidarlar borçlandı. MHP+DSP+ANAP koalisyon hükümeti ağırlıklı borçlanmayı yaptı. Biz bunları ödedik Şu anda gerek Ziraat ve gerek Halk Bankası, Vakıfbank gayet iyi bir noktaya ulaşmış oldu.

PUTİN’İN ZİYARETİ

Dün Putin ile İstanbul’da üst düzey işbirliği konseyinin üçüncü zirvesini gerçekleştirmiş olduk. Putin ile birebir ve heyetler arası görüşmelerde ülkemizi ilgilendiren güncel konuları, bölgemizi ilgilendiren meseleleri ele aldık. Önümüzde koyduğumuz hedef en kısa sürede 100 milyar dolara ulaşmak Rusya ile ticaret hacmimizi.

Nükleer santralle ilgili bu yıl sonuna kadar 2 milyar doların üzerinde bir yatırımı gerçekleştirmiş olacaklar. Gençlerimiz Rusya’da nükleer enerji alanında eğitim alıyorlar. Gençlerimiz yarın bu santralde istihdam edilecekler.

BM’DE FİLİSTİN KARARI

29 Kasım 1947’de BM Genel Kurulu’nda Filistin topraklarını parçalayan bir anlaşma kabul edilmişti. 1948’de kurulan İsrail devleti Filistinlileri kademe kademe evlerinden ve topraklarından uzaklaştırdı. 29 Kasım 1977’de her yıl 29 Kasım Filistinlilerle Dayanışma Günü olarak kabul edildi.

29 Kasım 2012’de BM Genel Kurulu’nda Filistin’in BM’de Gözlemci Devlet statüsü kazanması oylandı. 138 evet oyuyla Filistin gözlemci devlet oldu.

Bu kararın hemen ardından Abbas’ı aradım ve tebrik ettim. Türkiye’nin BM Daimi Temsilciliği’ne davet ettik Mahmut Abbas’ı. Filistin ve dışındaki tüm Filistinli kardeşlerimi yürekten tebrik ediyorum.

İSRAİL GINA GETİRDİ

Bölgenin selameti ve huzuru için bu aşamadan sonra artık İsrail de sorumlu davranmak zorunda. Bu bölge artık eskisi gibi değildir

Hem bölge ülkelerine hem de dünyaya İsrail’in hukuksuz girişimleri artık gına getirdi. İsrail artık kandan ve gözyaşından beslenmeyi terk etmek mecburiyetindedir.

Kendi halkına kandırmaktan ve zulmetmekten kaçınmak zorundadır.

İsrail bölge barışına zarar veriyor. Dışına zarar verdiği kadar kendi halkına da zarar veriyor. İsrail’in artık aklını başına almasını samimi şekilde temenni ediyoruz.

Biz Filistin’de bölünmüşlük görmek istemiyoruz. Parçalanmayı kabul etmiyoruz.

KILIÇDAROĞLU DENSİZLİK YAPIYOR

İç politikada ortaya konan tavra da değinmek zorundayım. Dışişleri Bakanımız diğer ülkelerin dışişleri bakanlarıyla Gazze’ye gitti. Oradaki trajediyi bizzat gördü. Biz o sırada Mısır ziyaretindeydik. Bu arada da İsrail’in Gazze’ye saldırısı başlamıştı. Bunun da ateşkesle sonuçlanması için yoğun bir trafiğin içine girdik. Mursi, Katar Emiri ve Hamas lideri Meşal’le görüşmelerimiz oldu.

Bütün derdimiz ateşkesin bir an önce sağlanmasıydı. Bakanımızın bu görüşmelerin ardından Gazze’ye geçmesi planlandı. Bunun adımlarını orada attık. Bakanımız daha sonra o ziyarete katıldı. Gazze’de Şifa Hastanesi’ne gitmek istedi. Kendisi de orada hazin olayı anlattı. Orada Davutoğlu’nu bir odaya alıyorlar. Yeni getirilmiş 3 şehidin cenazesi var odada. 15 yaşında bir genç kız, 80 yaşlarında bir kadın ve hala kanı akmakta olan bir erkek.O sırada oraya kızın babası giriyor. O acılı baba bizim Dışişleri Bakanımızın boynuna sarılıyor. Odadaki herkes gözyaşı döküyor.

CHP’nin genel başkanı çıkıyor. O fotoğraf yapmacık fotoğraf diyor. Densizlik orada da kalmıyor. Ağlayacaksan buradaki şehit analarına sarılıp ağlasaydın diyerek densizliğini daha da alt seviyeye düşürüyor. Vicdansızlıkta CHP’nin genel başkanı İsrail’le yarışıyor. İsrailli yetkililer CHP’nin Genel Başkanı’nı arayıp bizim yapamadığımızı siz yapıyorsunuz deyip tebrik ederlerse şaşırmayın. Bu ara Beşar Kılıçdaroğlu’ndan çok memnun, İsrail de çok memnun. Böyle bir şey siyasete alet edilebilir mi? 15 yaşındaki kız şehit edilmiş. Öyle bir manzara karşısında kim gözyaşlarını tutabilir? Böyle bir tablo karşısında gözyaşı dökeni eleştiren bu katliamı isteyen kadar taş kalplidir. Şehitleri Filistinli Türkiyeli diye ayıracak kadar kendi özlerinden uzaklaşmıştır. CHP’nin başına genel başkan olmuş ama şehitliğin ne yüksek mertebe olduğunu anlamayacak kadar cahil.

Bize diyorlar ya “Gazze’de ne işiniz var?” Milli Savunma Bakanlığımızın şehitler listesinden birkaç isim aktaracağım. 21. alaydan Abdülkadir oğlu er Abdülkadir. Çanakkale cephesinde şehit düştü. Suriye vilayetinin Şamı Şerif İlçesinden. 15. fırkadan teğmen Samet oğlu Hamit Efendi. İstiklal Savaşı’nda Garb cephesinde şehit düştü. Suriye’nin Hama vilayetinden. 56. Alaydan Mebla oğlu er Hasan. Kafkas cephesinde şehit oldu. Kudüs vilayeti Gazze ilçesinden. Niye Gazze ile bu kadar ilgileniyoruz anlıyor musunuz? Bu çocuklar bizim ordumuzda savaştılar. Bu Yafalı, Şamlı, Bağdatlı, Gazeli çocuklar Anadolu’nun evlatlarıyla yan yana savaştı, şehit düştü. Bizim topraklarımızda yatıyor.

DERSİM’DE SEYİT RIZA’NIN ÜSTÜNÜ ÖRTENLER…

Şehidi Türk, Arap diye ayırmak bırakın ırkçılığı Çanakkale’de yatan şehitlere saygısızlıktır. Çanakkale şehitliğine gidip isimleri okursan neden ilgilendiğimizi anlarsın. Dersim’de katledilen Seyit Rıza’nın üstünü örtenler neden Gazze’de gözyaşı döktüğümüzü elbette anlayamazlar. Kendi ülkesinin dışişleri bakanına dünyanın gözü önünde en amiyane küfürleri eden genel başkan elbette anlayamaz. Böyle bir genel başkan demokrasimiz için talihsizlik.

Allah CHP seçmenine ve CHP’ye gönül vermiş tüm seçmenlerime sabır versin. Gazeli kardeşlerim dedeleriniz bizim topraklarımızda şehit düştü. Siz bizim öz be öz kardeşimizsiniz. Kılıçdaroğlu’na rağmen her şehit bizim ortak şehidimizdir. CHP tarihi boyunca hiçbir zaman büyük meselelerin takipçisi olmadı. Bunların vizyonu Edirne’ye bile ulaşamaz.

CHP ŞİMDİ DE TEK TİP KIYAFETE TAKTI

Tek tip kıyafeti sonlandıran genelgeye takıldılar. Laiklik elden gidiyormuş. Her zamanki terane.. CHP Genel Başkanı sürekli pedagogdan bahsediyor

Git bir tarihçiyle konuş. Bir ara şapka da taktırıyorlardı. Okullardaki üniforma ile ilgili kitap karıştırırsan Cizvit papazlarını, Musolini’yi ve tabi ki İsmet İnönü’yü göreceksin. 2002’den bugüne yıllardır bu baskıyı, faşizan uygulamaları kaldırıyoruz.

ÖNLÜK GİYİNCE DE KİMİN ZENGİN KİMİN FAKİR OLDUĞU ANLAŞILIYORDU

CHP bırakın ilkokulu, üniversitede tek tip kıyafeti zorbalıkla savunmuş bir partidir. Üniversitelerde estirdikleri terör bu bağnaz kafanın devamıdır. İkna odalarında kızlarımıza müdahale edenler bugün de tek tip kıyafeti savunuyor. Sanki tek tip kıyafet olunca zengin-fakir ayrımı hissedilmiyor. Hissediliyordu. O ilkokullarda bizler de okuduk. Önlük hiçbir zaman gelir farklılığını örtemez. Önlüğün kumaşından, ayakkabısından kimin zengin fakir olduğu anında ortaya çıkıyordu. Kimse kimseyi aldatmasın. Aksaklıklar çıkarsa buna da müdahale eder, sorunları anında çözeriz.

BDP’LİLERİN DOKUNULMAZLIĞI

Terör konusunda hiçbir dolambaçlı söyleme müracaat etmedik

75 milyonun diliyle, hassasiyetiyle konuştuk

Bugün de ben sadece milletimin diliyle milletime sesleniyorum. Herkes etnik kafa zihniyetini bir kenara koysun. Biz birilerinin elinde silah var diye onların diliyle konuşamayız. Biz haklının diliyle konuşmak zorundayız. TBMM ülkemizin başına gelebilecek en ağır sorun karşısında bu sorunu çözmek için teşekkül etmiştir

Demokrasilerde her türlü sorunun çözüm mercii TBMM’dir

Türkiye’de müdahalelerin sorun çözme mercii olan Meclis’i sorun gibi görerek kapatılması olmuştur. Meclis soruna çözüm üretilecek makamdır. Meclis iradesini zayıflatmaya dönük tüm planları deşifre ettik, yargıya havale ettik

Meclis’te alına kararların yok sayıldığı durumda doğrudan millete gittik. Dokunulmazlık milletvekiline bir üstünlük, ayrıcalık, istisnai durum sağlamak üzere değil milletvekilini güçlendirmek, milli iradeyi güçlendirmek amacıyla verilmiştir. Yasama dokunulmazlığı milli iradenin eksiksiz gerçekleştirilmesinin amacıdır.

Terör ve siyasi Kürtçülük meselesinin üzerinde ısrarla durduk. 2007 ve 2011’de Meclis’e giren BDP çatısı altında toplanan vekilleri çözüm aracı olmak için her fırsatta teşvik ettik. BDP’nin süreçlere dahil olması gerektiğini kendilerine her zaman vurguladık. Tüm iyi niyetimize rağmen BDP çözümün parçası olmak yerine terörün bir parçası olmakta ısrarcı oldu

Milletime soruyorum: BDP bugüne kadar çözüm için, kanın durması için ne yapmıştır, hangi adımı atmıştır?

BDP gençlerin ölmesini ve öldürmesini önlemek adına bugüne kadar hangi samimi çabanın içinde olmuştur

BDP Meclis içinde terör örgütünün iradesini temsil etmeyi saçmiştir. Yaşatmayı değil ölmeyi ve öldürmeyi teşvik eden bir siyaset içinde oldu. Türk meselesi çıkarmak için güçlü bir provokasyon içinde olmuştur. Biz Türk milliyetçiliğinin de Kürt milliyetçiliğinin de karşısındayız dedik

Nasıl bir tavır içinde olduklarını görüyoruz

Terör örgütü çocukları ikna ederek değil kaçırarak dağa götürdü, hala götürüyor. İşte gidenler gelenler anlatıyor. Çocukları ölüm makinesine dönüştürüyor. Kızlar ne hale getiriliyor. Bunlar artık gizli saklı değil. Tüm bu olanlar karşısında BDP bu alçakça döngünün değirmenine su taşıdı, hala taşıyor.

DAĞI ADRES GÖSTERİYORLAR

Dağı adres olarak gösteriyorlar, terörü adeta kutsuyorlar

O gençlerin kanına akıtılmasına ortak oluyorlar

O gençler dağda ölüyor, tacize uğruyor. O gençlerin cenazeleri şehre geldiğinde bu kez o cenazeleri üzerinden provokasyon yapıyor. Bazen yürekli babalar çıkınca bunları dehliyor. O gençleri ölüme gönderdiler. Cesetlerini bile istismar edecek kadar insanlıktan çıktılar

En son kameraların önünde teröristlerle kucaklaşmak, öpüşmek gibi bir densizlik sergilediler

Kürt kardeşime bunu hatırlatmak istiyorum

Bu hareketlerde çözüme yönelik en küçük bir işaret var mı?

Şimdi de siyaset yolu kapanmasın diyorlar. Yürekten katılıyorum. Ama BDP’lilerin yolu siyasetin yolu mudur?

Biz parti kapatmaya karşıyız. 12 Eylül referandumunda parti kapatmayı yasaklayan değişime neden destek vermediler.

Orada oy kullanmış olsalardı bugün pati kapatmak diye bir şey yoktu Türkiye’nin gündeminde

Bizim içimizden de birkaç kişi çıktı, onlarla hareket ettiler. Ve biz parti kapatmayı geçiremedik.

Eğer Meclis’te olacaklarsa önce terörü desteklemediklerini göstersinler. Terörü kınasınlar. Yoksa terör örgütünün bir uzantısı olarak TBMM’nin çatısı altında olmayı kabul etmiyoruz.

MEDYAGUNDEM

kemal-feto

KK yine FETÖ’cü yüzünü gösterdi

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye – Almanya krizinde tarafını seçti. Partisinin grup toplantısında konuşan CHP …

kk

Kirli plan için HDP’yi sahaya sürüyorlar

Büyükada ajanları tek tek tutuklanınca terör sevici Avrupa çıldırdı. CHP’nin sözde ‘Adalet Yürüyüşü’ ile kaos …

KK’ya FETÖ’den plaket

Fetullahçı Terör Örgütü için var gücüyle çalışan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ imamları ile …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir