Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan ziyareti öncesi Ankara Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu.
“İYİ FOKSLUYORSUNUZ”
Erdoğan, Fox TV muhabirinin “Birkaç gün ortalarda görünmediğiniz zaman sağlığınızla ilgili spekülasyonlar yapılıyor. Sağlığınız nasıl? Bu tür haberler için ne diyorsunuz?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Allah’a hamd olsun gayet iyiyim. İyi foksluyorsunuz. Hangi hastanede yatmışım sizlerden öğreniyorum. Bayramdan sonra birkaç gün dinlendim. Programımı da uygulamaya koydum. Medyanın bu yönü çok kötü. Bu kadar yalanı nerede buluyorlar, nasıl duyuruyorlar. Biraz da insan utanır yahu. Ülkenin başbakanını, hastanede yatmış, şöyle olmuş böyle olmuş vesaire. Biz bir ders aldık, o dersin başlığı da edep yahu.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında, Mısır’da darbe karşıtlarına yönelik katliamla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:
“Mısır’daki darbe yönetimine şunu hatırlatmak istiyorum, tarihte hiçbir zalim zulümle abad olmamıştır. Mısır’ın darbeci yöneticilerinin, bu dünyanın kudretli gibi görünen firavunlarına dahi kalmadığını bilmeleri gerekir ki onlar bunu çok iyi bilirler. Er ya da geç bir Musa çıkar ve zulmün hesabını sorar.
Kendi oylarının akıbetini öğrenme mücadelesi içinde olan Mısır halkına karşı, askeri darbeyi yapanların çok açık bir katliam yaptıklarını dünya televizyonlarından izledik.
Biz inandığımız doğruları söylemediğimiz sürece ayakta kalamayız. İnandığımız şeyleri söylemeye devam edeceğiz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
Şehadete inanmış olan bu insanlar, er veya geç Mısır’da bu demokratik haklarının neticesini de kazanacaklardır’ diye düşünüyorum. Batı bunu anlamak durumundadır. Eğer Batı demokrasi testinden geçmek istiyorsa bunu anlamak durumundadır. Ama demokrasi testini kaybetme noktasında veya demokrasinin sorgulanması gibi bir sürece karar vermişse o ayrı bir konudur. Nitekim bu konuda Batılı ülkeler eğer samimi davranmazlarsa, samimi adımlar atmazlarsa ben inanıyorum ki artık demokrasi dünyada sorgulanmaya başlanacaktır.
Bugüne kadar yapılan ‘darbelerde demokrasiyi kurtarmak’ hep bir bahanedir. Mısır’da da böyle bir bahaneyle karşımıza çıktılar.
Darbenin yapıldığı 3 Temmuz’dan bugüne Türkiye olarak bu darbeyi eleştirdik. Darbeye karşı yapılan barışçı gösterileri hep destekledik. Bizi ‘Mısır’ın iç işlerine niçin karışıyorsunuz’ diye itham ettiler. Bize ‘Arapların iç işlerine niye karışıyorsunuz’ diyorlar. Suriye olunca neden Türkiye’den destek istediniz, Suriye, Arap değil mi? Mısır da bizim komşumuz. Medeniyet ve kültürel olarak bağlarımız var.
Mısır’da sadece demokrasi değil insanlık hedef alınmıştır. Mısır’da demokrasiye ölümcül bir darbe vurulmuş ardından insanlık can çekişmeye başlamıştır. Bir ülkenin ordusunu, askerlerini, polisini, ağır silahlarını kendi halkına çevirmesi, meydanlarda adaleti beklemekten başka hiçbir şey yapmayan kendi halkını toplu halde katletmesi içişleridir diyerek asla görmezden gelinemez.
Mısır’da sorun öyle bir noktaya gelmiştir ki bu katliamı işleyenler kadar artık bu katliama sessiz ve tepkisiz kalanlar da bu cinayetlerden sorumludur. Dünyanın gözü önünde binlerce masum insan ölürken, masum kadınlar, mahsun çocuklar alçakça katledilirken, insanlar artık meydanlara kefenlerini giyip çıkarken, bunu görmezden gelmek, duymadım, görmedim, bilmiyordum demek doğrudan doğruya bu cinayetlere ortaklık etmektir.”
“Mısır halkı dünyaya adeta ders verdi”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Mısır’ın 25 Ocak devrimiyle başlayan demokratikleşme umutları bu askeri darbeyle söndürülmemiş tam tersine daha da güç kazanmıştır. Mısır halkının, Mısır’daki milyonların haftalardır süren direnişi takdire şayandır. Ramazanda o sıcağın altında oruç tutarak, namaz kılarak, ibadet ederek, şiddete asla pirim vermeyerek devam eden kutlu direniş tüm dünyaya, dünya tarihine örnek teşkil edecek bir güzellik ve umut sergilemiştir. Kefenleriyle meydanı dolduran, oylarına sahip çıkan, üzerlerine yağan kurşunları gülümseyerek karşılayan Mısır halkı dünyaya adeta ders vermiştir” dedi.
“İslam dünyası üzerinde devamlı olarak bir tezgah çalıştırılıyor”
Başbakan Erdoğan, “İslam dünyası üzerinde devamlı olarak bir tezgah çalıştırılıyor, tuzaklar çalıştırılıyor. Bu tuzaklar bizler için de geçerlidir, Türkiye için de geçerlidir. Onun için şunu unutmayalım, güçlü Türkiye’yi kimse istemiyor. Onun için biz güçlü olmaya mecburuz. Önce kendi içimizde birbirimizi sevmeye, dayanışma halinde olmaya mecburuz. Bunun için biz tırnaklarımızla kazıyacağız, çalışacağız ve inşallah güçlü olan Türkiye’yi de bu şekilde inşa edeceğiz” dedi.
“Sessiz kalan, herkesin, ellerine yüzlerine o masum çocukların kanı bulaşmıştır”
Erdoğan, Mısır’da darbe karşıtlarına yönelik katliamla ilgili olarak, “Susan, sessiz kalan, tepkisiz kalan herkesin, her yönetimin, her uluslararası kuruluşun, tıpkı darbeyi yapanlar gibi ellerine yüzlerine o masum çocukların kanı bulaşmıştır” dedi.
“Bundan sonra hangi yüzle demokrasiden bahsedeceksiniz”
Başbakan Erdoğan, Batı’nın Mısır’da darbe karşıtlarına yönelik katliama karşı sessiz kaldığını belirterek, “Bundan sonra hangi yüzle demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerin bahsedeceksiniz” dedi.
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin süratle toplanması gerekmektedir”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin süratle toplanması gerekmektedir. Efendim filanca buna ‘evet’ der veya ‘hayır’ der. Buna herkesin, atılması gereken adımlar noktasında ‘evet’ demesi gerekir. Eğer demezlerse tarihi bir sorumluluk süreci başlar ve tarihe bunun hesabını ‘evet’ demeyenler hiçbir zaman veremeyeceklerdir” dedi.
“Bu katliamları gerçekleştirenler şeffaf ve adil şekilde yargılanmalıdır”
Başbakan Erdoğan, “Bu katliamları gerçekleştirenler şeffaf ve adil şekilde yargılanmalıdır. 30 Haziran’dan bu yana başta Cumhurbaşkanı Mursi olmak üzere tutuklanan siyasiler serbest bırakılmalıdır. Başta Birleşmiş Milletler ve Arap Ligi olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve ülkeler daha fazla kan akmadan, daha fazla can kaybı olmadan bugüne kadar cesaretlendirdikleri darbecileri en azından bundan sonra derhal kınamalı, katliamların durması için derhal harekete geçmelidir” dedi.
“Gelin hiç olmazsa ortak ne yapabiliriz bunları konuşalım”
Erdoğan, Mısır’daki olaylara ilişkin muhalefetin tavrını eleştirerek, “Ülkemdeki muhalefete bakıyorum. Muhalefet, ‘İktidar, Mısır sorununda çok daha farklı adımlar atabilir ve burada etkin olabilirdi’ gibi saçma sapan, şimdi de Mısır üzerinden ‘Acaba nasıl oy devşirebiliriz’ diye ana muhalefeti, yavru muhalefeti bu tür açıklamalar yapıyor. Gelin hiç olmazsa burada samimi davranın da ortak ne yapabiliriz bunları konuşalım” dedi.
Sağlık durumu ilgili haberler
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sağlık durumuna ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, “Hangi hastanede yatmışım, nasıl olmuş filan hepsini sizlerden öğreniyorum. Ben hastanede falan böyle bir şey olmadı. Sadece bayramdan sonra birkaç gün dinlendim, programımı da bu arada uygulamaya koydum. Şimdi Türkmenistan, cumartesi günü Bursa beraber yola gidebiliriz, devam edebiliriz, herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Medyanın bu huyu çok kötü. Biraz da kendinizi sorgulamanız lazım. Bu kadar yalanı nerede buluyorlar, nasıl uyguluyorlar, nasıl duyuruyorlar, nasıl yazıyorlar biraz da insan utanır. Ülkenin başbakanının ‘yok hastanede yatmış, yok şöyle olmuş, böyle olmuş vesaire. Biz bir ders aldık, o dersin başlığı da edep yahu” dedi.
Kaçırılan pilotlar
Erdoğan, Lübnan’da kaçırılan iki pilota ilişkin ”Sağlıkları ile ilgili şu ana kadar, dün akşam itibarıyla herhangi bir endişe söz konusu değil ve ilgili birimlerimiz bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyareti
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyaretine ilişkin soru üzerine “Herhalde Irak Başbakanı Türkiye’de görüşecek muhatap olarak kendilerini buldular. Buyursunlar, görüşmelere devam etsinler” dedi.
Erdoğan, bazı CHP milletvekillerinin fişlendikleri iddialarının sorulması üzerine de “Bizim böyle fişleme gibi bir sanatımız yok. Böyle bir derdimiz de yok. Ben fişlendiğimi biliyorum, arkadaşlarımın fişlendiğini biliyorum ama biz böyle bir yola hiçbir zaman tevessül etmedik, bunları hiçbir zaman da doğru bulmadık. Bulmadığımızı da açıkladık. Dinlendiğimizi biliyorsunuz defahatle söyledik. Bunlar malum şeyler. Hatta hatta bunları abartarak yazan gazeteler, bunlar bile biliyorsunuz, bizim kimlerle, nasıl konuştuğumuzu, neler konuştuğumuzu kendi gazetelerinde yayınladılar. Demek ki bizi onlar iyi dinlemişler. Veyahut da dinleyenlerle ortaklıkları var”diye konuştu.
Gazeteci ve Yazarlar Vakfının 11 maddelik basın açıklaması
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gazeteci ve Yazarlar Vakfının 11 maddelik basın açıklamasıyla ilgili olarak, açıklamayı kendisinin de gazeteden okuduğunu belirterek, “Böyle bir şeyin gazeteler aracılığıyla yapılmasını doğru bulmuyorum” dedi.