Başbakan Ahmet Davutoğlu Polonya ziyareti öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı ve adeta bir medeniyet dersi verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu Polonya ziyareti öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin okullarda Osmanlıca dersiyle ilgili sorusunu Davutoğlu “medeniyet dersi” verir gibi şöyle cevapladı:
HÜRMETSİZLİK ETMESİNLER
Osmanlıca denilince arkadaşlar yabancı dilden bahsedildiğini sanıyorlar. Osmanlıca bugün kullandığımız Türkçe’nin bir başka alfabede yazımıdır. Maalesef sizin tek parti döneminde bu mezar taşlarından başka birşey bırakılmadı. Tarihi tahrip ettiniz. Osmanlıca Türkçe’dir, herkes bunu bilsin. Almanca veya İngilizce geçmişte farklı bir alfabe ile yazıldığında bir Alman bunu okuyabiliyorsa bir Türk aydınının da 16. 17. YY metinlerini bırakın Namık Kemal’in asıl metinlerini okuyamıyorsa bir zaaftır. Atatürk’ün nutkunu orjinalinden okunabilmesi yabancı bir dil d eğildir. Sosyal bilimlerde zaten Osmanlıca zaten Türkçe, Kadim Türkçe desek ve okutsak karşı mı çıkacaklar? Nedir bu Osmanlı karşıtlığı anlamıyorum? Meclisi Mebusan Türkçesi desek karşı mı çıkacaklar? Teklif edilen şey nedir? Sosyal Bilimler liselerinde zaten mecbur, İmam Hatiplerde de zorunlu hale getirilebilir mi? Diğer liselerde de seçmeli olabilir mi? İsteyen seçer isteyen seçmez. Nedir bu tarih, kültür düşmanlığı anlamak mümkün değil. O mezarlar bu toprakların tapusudur. Hürmetsizlik etmesinler. biz onları okuruz, okuturuz yaşatırız. O karşı gelenler Beyazıt’taki sahaflara gitsin yüz yıl önceki metni okusun bakalım okuyamazlar. Birinci meclisin metinlerini okuyabilir misiniz okuyamazsınız. Bu bir zaaf değil mi? Zaten Türkiye’de yerleşik bir şekilde bu geçiş süreci yaşanmış ve anlaşılmış. Bu memlekette o arşivleri okuyacak Arşiv uzmanı kalmamıştı bu memlekette.
BİZ O DÖNEMİ ASRI SAADET OLARAK GÖRÜRÜZ
Din dersine gelince. Onunla ilgili de yine zaten varolan uygulama dışında bir teklif yok. Benim Alevi kardeşlerimle yaptığım toplantılarda da kimse Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine kimse karşı gelmiyor. Kuşatıcı bir müfredat için çalışıyoruz. Bunları hep istişare ederek en doğruyu bulacağız. Din kültürü bu topluma yabancı bir ders değil. Ortaçağ için başka ülkeler karanlık desin Kılıçdaroğlu demesin. Ortaçağ başka bir medeniyetin aydınlığın doğduğu çağlardır. Yunus Emre, Baba Mansur hepsi o çağda yaşadı. Mevlana o dönemde insanlık sevgisini ortaya koydu. Böyle oryantalist aydınlara da yakışmaz siyasi söylemlere de yakışmaz. Ortaçağ’a karanlık demek Hacı Bektaşı Veli’ye karanlık demekle eşdeğerdir. Biraz çağdaş olun. 19.YY Fransız çukurlarının içinde kalmayın. Hazreti Peygamberin dönemini biz asrı saadet olarak görürüz kim ne derse desin. Her bir mezhebin dinin en iyi şekilde okutulmasını isteriz. Hepsine muhabbetle sevgiyle ve sevgi diniyle, diliyle yaklaşmak lazım.