Başbakan Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özellikle medyaya ilişkin eleştirilerde bulunan Erdoğan, basına yönelik bazı uluslararası kuruluşların değerlendirmelerine değinerek, ‘‘Haber kaynakları sakat ve bozuk. Haber kaynakları sakat ve bozuk olunca bu tür noktalara varıyorlar. Biz kendi kararlarımızı kendimiz veririz, kendi göbeğimizi kendimiz keseriz, birilerine bırakmayız” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan CHP’yi de Cumhuriyet gazetesinin Hitler’e yaptığı övgü dolu manşetlerle vurdu.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
KÖŞE YAZARLARINA CEVAP
Televizyonlarda bazı adı köşe yazarı olan tipler çıkıp hakarete varan eleştiriler yapıyor. Avrupa’nın bizden ileri olduğunu söylüyorlar.
Bir taraftan bölücü terör örgütünü ilan edeceksin sonra örgüt mensuplarını Avrupa Parlamentosunda konuşturacaksın. Bunları yaşayacaksın sonra sesiz kalacaksın. Herşeyden önce dik duruş çok önemli.
Türkiye’de teröre yataklık yapanların elinde basın kartı cezaevinde. Polisimizi yaralamaktan cezaevinde yatıyor. Ama elinde basın kartı. Biz kendi kararımızı kendimiz veririz.Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.
Dünyada en demokrat ülke neresidir diye bir araştırın, oralarda neler oluyor bir bakın…
Türkiye ile ilgili değerlendirme yapan uluslararası kuruluşların haber kaynakları sakat…
KILIÇDAROĞLU DHKP-C’YE ÜYE OLACAĞIM DER Mİ DER
Ne yazık ki Türkiye’de böyle bir hukuk anlayışı oldu. CHP şu anda hukukun tasarruflarına saygı göstermiyor bir yandan kendi milletvekilini azarlıyor bir yandan da bir terör örgütüne yapılan operasyonu ağır bir dille eleştiriliyor. Bir apartman dairesinde gecenin yarısında avukatlar toplanıp 11 çelik kapı arkasında neler yapılır? Bu çelik kapılar tabi açılamıyor. Bir taraftan kaynak testere ile açılmaya çalışılıyor. İtfaiye yardımıyla buraya giriliyor. Girince ne isterseniz o var. Yakılmak istenen kimlikler belgeler. Kim bunlar işini iyi bilen avukatlar. Ve dışarıda da bakıyorsunuz bazı avukatlar avukatlara müdahale edilemez diyor. Hadi canım sen de. Eğer teröre yataklı yapıyorsa bal gibi de edilir. Avukat hakkı hukuku savunacak terörizmi değil. Avukat masum değildir yok böyle bir şey. Bütün bunları biz kararlılıkla sürdüreceğiz. Kim ne derse desin. Avrupa böyle diyormuş umurumuzda değil. Biz ne yapıyorsak o. Bir anne baba kızlarının ardından feryat ediyor. Kızlarını örgüte kaptırmış olmanın acısını yaşıyor. CHP genel başkanı o örgütü eleştirmeyip hakimleri savcıları kıyasıya eleştirebiliyor. Nerede şu Ergenekon gidip üye olacağım diyordu. İnanın şimdi nerede bu DHKP’c gidip üye olacağım der mi der.
Sen terör örgütüne sahip çıkıyorsun da teröristin evine gidene niye ayar vermek istiyorsun. Üzüm üzüme baka baka kararır. CHP aşırı solla böyle bir meşguliyet içindeyken bu sefer de TBMM Genel Kurulu’nda aşırı sağı da kendisine hayran bırakacak bir açıklama yaptı. Düne kadar insanları sakallı sakalsız diye tasnif ediyordu. Şimdi de çıkıp kafataslarına göre insanları tasnife başladı.
İŞTE O MANŞETLER
Biz CHP’nin geçmişine hatırlattığımızda bize Hitler dediler. Kendi tarihlerinde kime hitler dendiğini açıkça anlattık.
21 Haziran 941 tarihli manşet: Milli Şefimiz ve Führer arasında samimi tahrikler. Halep oradaysa arşın da burada. Belge burada Cumhuriyet Gazetesi. 22 Mayıs 1932 Cumhuriyet gazetesi; Kemalist Türkiye’den Faşist İtalya’ya selam. Bugünkü CHP ile 1930’lu yıllar arasında hiç bir fark yok. Mahmut Esat Bozkurt şu ifadeleri kullanıyor: Dost da düşman da bilsin ki bu milletin efendisi Türk’tür. Öztürk olmayanların Türkiye’deki tek hakkı hizmetçi olmaktır. CHP’nin genlerinde bu var. CHP’nin milli şefi kendisini ziyaret edenlere şu ifadeleri kullanıyor: Vazifemiz Türk vatanı içinde bulunanları Türk yapmaktır. Türkçülere muhalefet eden unsurları kesip atacağız. Bir adamda arayacağımız öncelikli şey Türk ve Türkçü olmasıdır. Aynı şeyleri BAhçeli de söylüyor. Bunlar yumurta ikizi. Türk’ün Türkiye’nin tarihinde bizim böyle bir anlayışımız var mı? Böyle bir ırkçı anlayış Cumhuriyet’te de kabul görmedi. Osmanlı’da da Selçuklu da da böyle bir anlayış asla kabul edilmedi.
Bu topraklar Yunus’un temiz diliyle sulanmış, yaradılanı yaradandan ötürü severiz anlayışını ifade eden topraklardır.
Kavimler ırklar inançlar anneler, inançla farklı olabilir ama biz Türkiyeli kimliğinin altında bir araya gelmiş inançlarımızın bizi kardeş yaptığı bir millet olmuşuz. CHP döneminde asabiyette ırkçılık da bu topraklarda ırkçılık yoktu. Ne zamanki ellerine cetvel aldılar o zaman yoldan çıktılar. Çok şükür ki bu topraklar fitneyi yeşerten topraklar değildir ve bu topraklar da yetişmeyecektir.
İbni Haldun’un asabiyet kavramını anlamayanlar Gazi Mustafa Kemal’in şu ifadesini de anlamazlar. Özellikle CHP’ye gönül veren akrdeşlerimin dinlemesini istiyorum.
GAZİ’NİN TBMM’DEKİ KONUŞMASI
TBMM’nin açılışından sadece bir hafta sonra ırk tartışması sırasında kürsüye çıkan Gazi diyor ki; Efendiler meselenin bir daha tekerrür etmemesi amacıyla bir iki noktayı arz ederim. Burada kast edilen ve Meclis’imizi temsili olanlar yanlız Türk değildir yanlız çerkez, yanlız Kürt, yanlız Laz değildir. FAkat hepsinden mürekkep islamın unsurlarıdır. Ve son kelime; samimi bir mecmuadır.
Evet Gazi Mustafa Kemal meseleye son noktayı koyarken kendisini Atatürkçü olarak gösterenlerin yine bu Meclis çatısı altında bir ırkın diğerine üstünlüğünü ifade etmesi çok önemlidir. Bir ırkın böbürlenmesini asla kabul etmeyeceğiz. Hangi ırktan olurlarsa olsunnlar bu kişiler milletimden teveccüh görmeyeceklerdir.
Dikkat edin CHP sosyal demokrat görünüp ırkçılığı içinde barındırırken BDP de solcu görünüp ırkçı damarları içinde barındırmaktadır. Bu topraklar faşizme hiç bir zaman geçit vermeyecektir. Hiç bir zaman bu topraklarda kendisine hayat hakkı bulamayacaktır.
Acemin Araba, Arabın Aceme üstünlüğü yoktur diyen peygamberi anlamayanlara diyeceğim şey şudur; şehitliklerimizde yatanların kimliklerine bakın yeter. Biz siyaset kurumu olarak herkesi eşit şekilde kucaklayan kardeşlik diyoruz. Milli birlik ve kardeşlik projesini ısrarla savunuyoruz. Tek millet diyoruz, tek bayark diyoruz tek vatan diyoruz tek devlet diyoruz.
Gaziantep’te 8 işçimiz hayatını kaybetmiş 11 işçimiz yaralanmış. Allahtan rahmet diliyorum hayatını kaybeden işçilerimize.
Öğretmenlerin mazerete atamaları yılda bir kez yapılıyordu. Biz bu yıl da başta sağlık ve eş durumu olmak üzere öğretmenlerin mazeret atamalarını gerçekleştireceğiz. Şubat ayı mazeret atamaları bakanlığın sitesinde yayınlanacak.
Bir başka müjde de 65 yaş üstü ve bunun yanında şehit ve şehit yakınlarının ücretsiz seyahati için bakanlar kurulunda bir karar alıp genel kurula bunu bir tasarı olarak sunacağız.