Başbakan Erdoğan, AB Büyükelçilerine hitaben yaptığı konuşmasında Sisi’yi tebrik eden devlet başkanlarını eleştirdi.
Başbakan Erdoğan, AB Büyükelçileriyle buluşmasında konuştu. Burada Sisi’yi tebrik eden devlet başkanlarını eleştirdi.“Darbeyle gelen cumhurbaşkanı sözde bir seçimden sonra tebrikler gitmiş. Biz böyle bir tebriği kabul etmiyoruz.” dedi.
ABDULLAH GÜL DE KUTLAMIŞTI
Erdoğan’ın bu açıklamasının ardından gözler Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e çevrildi. Batılı devlet başkanlarının yanı sıra Abdullah Gül de Mısır’da Mursi’nin devrildiği darbe sonrası Cumhurbaşkanı seçilen Sisi’ye kutlama mesajı gönderenler arasında.
Daha önce gazetecilerin bu yöndeki sorularını yanıtsız bırakan Başbakan Erdoğan, Gül’ün Sisi’yi tebrik etmesine ilişkin ilk kez görüşünü açıklamış oldu.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları;
17 ve 25 Aralık tarihlerinde yargı eliyle hükümetimiz devrilmek istendi. Seçmen tercihlerini etkilemek için yasadışı ve ahlakdışı müdahaleler yapıldı. Haşhaşiler, sinsi bir şekilde devletin her kademesinde kendilerine yer bulabiliyordu. Yaklaşık 40 yıldır faaliyet gösteren bir örgüt, devlet kademelerinde yer tuttu. Yargıda hukuksuz işlemler yaptıkları görüldü. Örgüt yargı mensupları üzerinde egemenlik kurdu. Bu örgüte karşı, hukuk içinde yoğun bir mücadelenin çalışmaları yapılıyor. Bu örgüt kirli işlerde kullanılan bir taşerondur. Bu örgütle mücadele birincil önceliklerimiz arasındadır. Birbiriyle çatışan örgütlere bizim destek verdiğimiz yalanlarını yayıyorlar. AB içinde dost olacaksak önce şunu bilmemiz lazım; Türkiye hiçbir terör örgütüne destek vermez. Eylül başından itibaren Türkiye’de yeni bir dönem başlayacak. Reformlar hızlanacak.
Irak’ta yeni bir siyasi başlangıç yapılması önem kazandı. Maliki’nin Irak’ı bölen politikaları ısrarla görmezden gelindi. Irak’ta çıkış yolu koalisyon hükümetidir. Türkiye’de 1 milyon Suriyeli var. AB’den destek anlamında yakışanın yapılması lazım. Suriyelilere yönelik açık kapı politikası izliyoruz. Sınırın sıfır noktasında yardım dağıtıyoruz. Suriye’deki aşırılık yanlısı unsurların artışı endişe kaynağıdır. Karşımızda yoğun işbirliği gerektiren küresel bir mesele bulunmakta.
Binlerce kişinin telefonunun hukuksuz ve keyfi dinlendiği görüldü. Bu dinlemelerin Türkiye dışında depolandığı ve gerektiğinde şantaj olarak kullandığı ortaya çıktı. 17 ve 25 Aralık’ta bu saldırıya karşı dik durduk ülkeyi seçime götürdük. Bu örgütü karşı hukuk içinde yoğun bir mücadelenin hazırlığı yapılıyor. Örgüt muhalefet partileri ile işbirliği yapsa da korkunç yüzünü gizleyemez hale geldi.
Faaliyet gösterdiği her ülke için bu örgütün bir tehdit olduğunu vurgulamak istiyorum. Ulusal güvenliğimiz tehdit eden böyle bir örgütü karşı mücadele birincil önceliklerimiz içinde yer almıştır.
Sizlerden bunların faaliyetlerine karşı kara propagandalarına karşı dikkatli olmanızı rica ediyorum. Biz AB içinde bir dost olacaksak dayanışma oluşturacaksak Türkiye hiçbir terör örgütüne prim vermez. Türkiye ile ilgili bilgi ve haberlerin güvenilir kaynaklardan alınması konusunda sizlerin de hassa olacağınıza inanıyorum.
‘BİZ BU İKİLİĞİ KALDIRDIK’
Türkiye ilk kez halkın oylarıyla cumhurbaşkanını seçecek. Bunun manası oldukça büyük. 1960’ta yapılan askeri darbeyle cumhurbaşkanlığı halkın seçtiği hükümetin üstünde devleti temsil eden cumhurbaşkanlığı sistemi vardı. Biz bu ikiliği ortadan kaldırdıl Devlet ile halkın bütünleşmesini sağladık.
‘EYLÜL’DEN İTİBAREN YENİ BİR DÖNEM BAŞLAYACAK’
Gönül isterdi ki Türkiye başkanlık sistemine geçebilsin. Buna inanıyorum. Ancak anayasayı değiştirmek bu dönemde de önceki dönemde de mümkün olmadı. Bu yeni sistemin de Türkiye’de istikrar ve güveni artıracağına inanıyoruz. Eylül’den itibaren Türkiye’de yeni bir dönem başlayacak. Reformlar daha da hızlanacak.
Ortadoğu’da 100 yıldır ertelenen anlaşmazlıkların gün yüzüne çıktığını görüyoruz. Haziran ayının başında Musul’da patlak veren ve yayılan çatışmalar maalesef ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdi. Çatışmanın mezhep eksenli ilerlemesi Irak’tın 2008 döneminden daha da kanlı bir döneme gittiğini işaret ediyor.
ORADAKİ 49 ELEMANIMIZ…
Bizim başkonsolosluğumuz kuşatıldı. Oradaki 49 elemanımız rehine durumda. İçinde 3 çocuk ve 2 anne var. 31 tane TIR şoförlerimiz rehine durumda. Toplada 80. Yaklaşık 10 gün oldu bir süreç ilerliyor. Biz ne yazık ki nihai adımı atmadan takip edelim kontrol edelim istiyoruz. Fakat bütün batılı dostlarımızla kurduğumu kontaklar var. Maliki’nin bu denli şımartılmış olması bu günleri getirmiştir.
Suriye’ye geçerek radikal gruplara katılmayı planlayan 3. ülke vatandaşları için gerekli tüm önlemleri alıyoruz 5 bin 300 aşkın kişiye ülkemize giriş yasağı konuldu. Bu ülkelerden çıkışları engellenemeyen vatandaşlarının kayıtları gibi somut bilgilerin Türkiye’ye iletilmesini istiyoruz.
BÖYLE BİR TEBRİĞİN ANLAMI YOKTUR
Mısır Ortadoğu’nun geleceği açısında kilit öneme sahiptir. Mısır meselesi karşısında tamamen insani ve demokratik tavır sergiledik. Dost acı söyler, Mısır’da sandıkla gelmiş yüzde 54 oy almış bir yönetim askeri darbeyle devirmişlerdir. Batılı dostlarımı ve dünya buna darbe diyememiştir Darbe diyemediği gibi darbeyle gelen bu zatın yapmış olduğu seçimle de güya sözde bir seçim kazanmış neticesinde kendisine tebrikler gitmeye başlamıştır. Böyle bir tebriğin anlamı yoktur. Biz darbe yönetimini tebrik edemeyiz.
Ben bu sözü cok anlamli buldum,cumhurbaskan adayinin belirlenecegi sürectede kuvetli bir mesaj oldu.Sayin Gül de bu tebriklerde bulundu.Eskiden olsa paralel gazetelerde bu konu yapilir,Erdoganla Gül karsi karsiya derlerdi.Tuhafti kimseden ses cikmadi.Yinede ses cikmayacak eminim.Ama sunu biliyoruzki artik cumhurbaskanligi ve sonrasi sürecte sayin Gül olmayacak.Secimden sonrasi icin isim belirlemek partimize hakarettir derken sayin Erdogan Gül isminin telaffuzununda önünü aldi.Isabetli bir karar ve dik durus basbakanimizda.
O ediyor işte! Ne akla HİZMET ediyorsa! Bütün köşe başı Ciamaat atamalarını da yapıp ülkeyi bu hale getirmiştir. Giderken bi güzelleme döşeyeceğim.
Aldırma Reis sen HaşHaşinin kurdurduğu think tank bozmasının başına da geçmedin!!! o geçti…