Bugün Aydın Doğan’ın gazetesi Hürriyet’te insanlık suçu, nefret suçu, ayrımcılık, hedef gösterme, haysiyet cellatlığı adına ne varsa tüm suçlar işlendi. Hrant Dink’i ölüme götüren süreçte eli kanlı Hürriyet gazetesi, bu kez de Ak Parti İstanbul Milletvekili Markar Esayan’ı infaz etti! Ahmet Hakan imzalı ve HDP’li Ermeni milletvekili Garo Paylan ile yapılan röportaj, insanlık ve nefret suçu adına Hürriyet’in yüz karası siciline eklendi. Sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekliyor diye “kötü Ermeni” ilan edilen ve dışlanan Markar Esayan’a yapılan Aydın Doğan medyası infazı bir suç teşkil ediyor. Ne ilginçtir ki, Hürriyet’teki bu insanlık suçu bugün gazetecilik diye rağbet görüyor. İşte infazın belgesi:
AK Parti’den Markar Esayan, CHP’den Selina Doğan ve HDP’den siz… Üç Ermeni milletvekilisiniz… Üçünüz de aynı dava için mi çaba göstereceksiniz Meclis’te?
GARO PAYLAN: Artık Ermeni olmanın ilginçliği ortadan kalktı. Bundan sonra Ermeni olmamız değil, neyi savunduğumuz ve ne söyleyeceğimiz önemli olacak. Elbette üç Ermeni milletvekili seçilmesi önemli ama ben partimdeki Kürtleri ve Türkleri, mesela AKP’den seçilen Markar Esayan’a tercih edebilirim.
*
Neden?
GARO PAYLAN: Çünkü Markar Esayan’ın son dönem performansına baktığımızda bir Mehmet Metiner’den çok farkı yok. Yalnızca Ermeni kimlikli olması benim için çok da bir şey ifade etmiyor.
*
Neden tepkilisiniz Esayan’a?
GARO PAYLAN: Son dört yılda mücadele ettiğimiz zihniyete destek veren, o zihniyeti meşru kılmaya çalışan bir performans gösterdi. Dört yıl öncesine kadar birlikte Tayyip Erdoğan’a karşı bildiri imzalardık. Erdoğan karşıtı pek çok bildiride ortak imzamız var, bunlar kayıtlarda duruyor. Ama Markar Esayan özellikle son iki yıldır işlenen pek çok suçu meşru kılmaya dönük bir performans sergiledi. Onun Ermeni olmasını elbette önemsiyorum ama Ermeni olmak yeterli değil.
*
Ermeni olmak önemli değilse ne önemli?
GARO PAYLAN: Ne söylediğimiz önemli. Neyi savunduğumuz önemli. Bir arada yaşama gayretini mi savunuyoruz, yoksa tek adamın meşruiyetini mi tartışıyoruz? Önemli olan artık bu…
*
Dostluğunuz var mı kendisiyle?
GARO PAYLAN: Markar ile iki eski dostuz. Şu anda farklı düşünceleri savunan iki Ermeni’yiz. Böyle söyleyebilirim.
Peki CHP’den seçilen Selina Doğan?
GARO PAYLAN: Selina Doğan’ın varlığından çok mutluyum. Sevdiğim bir dostum, arkadaşımdır. Birlikte hareket edebileceğimizi düşünüyorum.
*
Anladığım kadarıyla siz ve Selina Doğan bir tarafta, Markar Esayan bir tarafta. Bu mudur?
GARO PAYLAN: Umarım Markar da dönüşür. Sonuç olarak AKP’nin dili kaybetti. Markar da bunu görecektir diye umut ediyorum. O dil kaybettiyse, AKP yeni bir dil bulmalıdır. Markar da yeni bir dil bulmalı. Bir arada yaşama iradesini nasıl yükseltiriz diye Meclis’te bir yol bulmalıyız.
*
Üç Ermeni milletvekili… Üçünüz birlik olup Ermenilerin sorunlarını Meclis gündemine taşır mısınız?
GARO PAYLAN: Yeni bir siyaset dilini bulabilirsek… Tabii ki olabilir. Markar’ın nedamet getirdiğini görürsem elbette ortak hareket edebiliriz.
*
Neden nedamet getirecek ki? Anlamadım.
GARO PAYLAN: Çünkü pek çok suçun kenarından geçti. Görmedi Markar. Böyle birisi değildi,
suçları görürdü.
*
Hangi suçları görmedi?
GARO PAYLAN: Gezi’dekileri, Kobani’dekileri görmedi. Ermenilere küfredilirken, “Affedersin Ermeni” denilirken Markar, “Aslında öyle demek istemedi, şöyle demek istedi” falan diye tevil etmeye çalıştı. Bu suçlar işlenirken o, “Liderlik” diye sayıkladı. Bu anlamda nedamet getirmesi gerekiyor. Markar’ın Ermeni olması benim için bir şey ifade etmiyor. Benim için ne söylediği, ne savunduğu önemli. Benim partimdeki arkadaşlarım, bana çok daha yakındır.
GARO PAYLAN KİMDİR
1972 İstanbul doğumlu.
Malatyalı bir ailenin çocuğu… Ailesi 1969’da Malatya’dan İstanbul’a göç etmiş.
Ailesi kuşaklar boyunca ayakkabıcı.
Dedesi Malatya’daki Yemeniciler Çarşısı’nda “Yemenici Garabet Usta” diye bilinirmiş.
“Garo” ismi, “Garabet”in kısa versiyonu.
İki kardeşi var.
Kanada’da, Fransa’da, Çin’de akrabaları var. Hepsi Meclis’teki yemin törenin ardından “ağlayarak izledik” diye kendisini aramışlar.
Dertleri ak partinin markar eseyan, mehmet metiner gibi isimlerle ortaya koyduğu Türkiye mozayiğini temsil etme görüntüsünü ortadan kaldırıp, Ak partiyi tek bir kimliğe sıkışıp kalmış parti olarak lanse etmeye çalışmak. Bu dalaksız Ahmet geçenlerde de Etyen Mahçupyan ve Ali Bayramoğlu ile ilgili bir yazı yazmış, bu liberal aydınların Ak partiye yakın durmalarının ve bu şekilde Ak partinin geniş kitle partisi olarak algılanmasının patronunu ve kendisini şne kadar rahatsız ettiğini ortaya koymuştu..Kendilerini bir bok sanıyorlar geri zekalılar herkes salak bir siz akıllı. sözde Ak partiyi destekleyen liberal ya da farklı etnik kökenden gelen kesimleri böyle manüpülasyonlarla dolduruşa getirip partiden uzaklaştırıp partiyi sadece dindar Türklerin partisi gibi yaftalayıp, pazarlayacaksınız. Oturduğunuz fil dişi kulelerden çıkın halkın arasına karışın biraz gafiller. Ak parti, liberal, seküler, dindar, kürt, Türk, ermeni, zengin, yoksul pekçok sosyal, siyasal ve etnik kesimden gelen insanın partisidir.Taban açısından Türkiyedeki en heterojen partidir. Bu da Ak partinin en büyük başarısıdır.