Aydın Doğan’ın Gezi ayaklanması ile kamufle ettiği 100 yıllık sırrı!

Akşam gazetesi yazarı Kayahan Uygur bugün “Gezi’nin 100 yıllık sırrı” isimli bir dizi yazıyı başlattı. Türkiye’yi şoke edecek bilgilerin yer aldığı dizide Aydın Doğan’la ilgili büyük bir sır açıklandı. Gezi kalkışmasının büyük sırrı, Aydın Doğan’ın çöktüğü Ermeni mezarlığı ve daha neler neler… İşte o yazı:

O SIRRI TEK BİLEN AYDIN DOĞAN’DI

Gezi olaylarının bir numaralı merkezi Divan Oteli’nin 400 yıllık bir mezar üzerine inşa edildiğini biliyor muydunuz? Gezi’ye katılan solcu, Atatürkçü ve devrimci gençler günlerce bilmeden Ermeni mezarlığının üstünde gitar çalıp yattı. Bunu tek bilen Aydın Doğan’dı.

İstanbul Elmadağ’daki Hilton Oteli’nin internetteki tanıtım sayfasında şu ifadeler yer alıyor:

“Çok konforlu. Bir efsane. Manzara müthiş. Personel çok nazik. Masaj servisi çok iyi. Restoranda dünya mutfağından örnekler sunuluyor. Salonda müzik ve eğlence şahane.’ Divan Oteli ise şöyle anlatılıyor: ‘Çok özenli. Şilteler çok yumuşak.Yüzme havuzu çok güzel. Kadın barmen kokteyl yapmasını pek bilmiyordu ama servis fena değildi.  Çok güzel bir terası var.”

ÖVÜCÜ SÖZLER  VAR AMA..

Turizm ve yolculuk acentelerinin sitelerinde dünyanın dört bir yanından gelen konuklar her iki otel hakkında övücü sözler söylüyorlar. Aralarında Amerikalılar, Avrupalılar, komşu ülkelerden gelenler, Yunanlılar, Ermeniler de var. Ama bu konukların hiçbiri kaldıkları otelin 400 yıllık mezarlık üzerinde inşa edildiğini bilmiyorlar tabii. Belki bir iç sıkıntısı hissetmişlerdir  ama bu otellerde kaldıkları süre boyunca on binlerce Ermeninin tabutlar içindeki cenazelerinin üstünde yatmışlardır.

ERMENİ KAMUOYU UYANABİLİR

Hükümet, 1909’da çok önemli olaylara sahne olmuş olan Topçu Kışlası’nı yeniden inşa etmek istiyordu. Aydın Doğan bunu uzun zamandan beri bilmekteydi. Ama esas sorun, bölgede kontrol dışı başlayacak bir kazıda ortaya çıkabilecek mezarlık kalıntılarının yaratacağı etkiydi. Türkiye ve özellikle Ermeni konusunda hassas olan dünya kamuoyu uyanabilirdi. Aydın Doğan’ın 250 milyona aldığı arazinin imar emsali Mustafa Sarıgül’ün Şişli Belediyesi tarafından 2.7 emsale çıkartılmış, bu da Doğan’a 233 bin metrekare inşaat hakkı kazandırmıştı. Bunun gerçekleşmesi için İBB’nin yani Kadir Topbaş’ın ‘evet’i gerekiyordu.

6 ağacı kurtar betonlaştır

Hilton arazisinde inşaat başlatma girişimi 2008’de  tüm çabalara karşın gerçekleşmemişt. Gezi olayları başladığında ekrandaki penguenler ilginç bir Aydın Doğan tavrıydı. Doğan’ın hükümetle arası hiç iyi olmadığı halde bu olayları TV’de yayımlamaması şaşkınlık yaratmıştı ama bu sadece kendini beceriksizce gizleme çabasıydı. Doğan Medyası’nın Gezi konusundaki gerçek tutumu birkaç saat içinde ortaya çıktı. Önce bir AVM’nin yapılması ihtimali gündeme getirilerek inşaata muhalefet edildi. Çünkü toprağın altıda sır gibi saklamak istedikleri mezarlık gerçeği vardı.

Taksim’den Harbiye’ye uzanıyor

Taksim’den başlayıp Harbiye’deki Askeri Müze’ye kadar olan tüm bölge aslında eski Surp Agop Pangaltı Ermeni Mezarlığı. Bölgeye 1930’da CHP belediyesi el koymuş.

Bölgeye, 1865 yılından itibaren, bir salgın nedeniyle yeni cenaze  gömülmemiştir. Yeni Ermeni cenazeleri o dönemde şehir dışı sayılan, bugünkü Şişli Ermeni Mezarlığı’na yollanmış , fakat Pangaltı’daki mezarlara, kilise ve şapellere dokunulmayıp toprak altında bırakılmıştır.  Kanuni  zamanından beri Ermeni mezarlığı olan bu bölgeye 1909’da bir anda başka dinden çok sayıda cenaze defnedilmiştir. Daha sonra zaman zaman mezarlar tahrip edilmiş, 1930’lu yıllarda ise CHP Belediyesi Ermeni Vakıflarına ait olan mezarlığa  el koymuştur.

Mezar taşları sökülmüş

Mezarlıktaki  Ermeni mezar taşları sökülerek park  yapımında kullanmıştır. İşte zamanında İnönü’nün at üzerinde bir heykelinin konulması planlanan ve İnönü Parkı adı verilen alan daha sora Gezi Parkı olarak anılmaya başlanmıştır.  Menderes’in iktidara gelmesiyle Atatürk heykellerini gölgede bırakacak devasa İnönü heykeli projesi de rafa kalkmıştır. İşte Gezi denilen yer burasıdır.
2013 yılının Mayıs ayının sonundan itibaren ve tüm haziran boyunca bir ayaklanma düzenlemek isteyenler, işte eylemlerini bu mezar taşlarının üzerinde ve cenazelerin olduğu bölgede yapmışlardır.

2.5 milyar $ riske girecek

Çok şey bildiklerini iddia eden ve orantısız zekalarıyla övünen gençlerin çoğu kuşkusuz park ve bölgesi hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Onları orada toplayan TMMOB üyelerinin şehir planını bilmeleri gerekirdi. O ünlü ‘mesele ağaç değil farkında mısınız’ sözünün anlamı sadece hükümeti devirmek olarak yorumlanmıştı. Ama bir işadamı vardı ki, ağaçlar kesilince altından mezar taşları çıkacağını çok iyi biliyordu. Dahası, bu işadamı mezarlık gerçeğinin kamuoyuna mal olmasıyla bu bölge için yaptığı 2.5 milyar dolarlık yatırım planının sekteye uğrayacağının farkındaydı. Kim miydi? Hilton arazisini 2005’te 250 milyon dolara kapatan Aydın Doğan.

100 yıl geçti, hâlâ çıt yok

Gezi’ye katılan solcu, Atatürkçü ve devrimci gençler bu gerçeklerin ve hele akçalı işlerin tamamıyla dışındaydı elbette. Peki Ermeni tarihi ve Ermenilerin kutsalları konusunda uzmanları, komiteleri, araştırma merkezleri bulunan Ermeni diasporası bunu bilmiyor muydu?  Neden sustular?  Batı devletlerinin bu konuyu asla gündeme getirmemesini nasıl yorumlamalıyız? 1915 olaylarının 100. yılı da geçti ve bazı marjinal yayınlar dışında çıt yok, neden? Ve nasıl oldu da, bir inşaatı durdurmak için başlatılan eylem 2 yıl önce ayaklanmaya dönüştürüldü?