Star gazetesinde Ersoy Dede’nin “Garson, Gezi ve FETO” başlıklı yazısı şöyle:
Aydın Doğan’ın garsonu,‘bayram değil seyran değil’ dedirtecek türden bir yazı yazmış..
“… Güya Fetullah Gezi’ye destek çıkmış, güya Fetullah Gezi’nin arkasında durmuş. Yalanın daniskası bu…” diyor.. Bu mealde bir yazının iki nedeni olabilir..
1) Gezi, bir terör örgütü organizasyonu değil, kendi ruhu olan spontane bir gençlik hareketiydi..
2) Fetullah iyi bir adamdır, Gezi gibi bir faşist kalkışmaya destek olmamıştır..
Yani birinci şıksa eğer garsonun yazı nedeni, buz gibi Gezi’yi aklamaya dönük bir yazı yazmış demektir.. Eğer ikinci şıksa, o vakit açıkça Fetullah’ı temize çıkarmaya çalışıyor diye anlayacağız..
Hangisi Garson?.. Seç birini.. Suçüstü yakalandın..
Sen kararını verene kadar ben okura iki satır hatırlatma yapayım..
Bu garson, teknede patronunun viskisini doldururken gezi kalkışması sürecinde, tamamı alevi 7 çocuk öldürüldü.. Özellikle alevi nüfusun yoğun olduğu semtlerde bilerek ve isteyerek siviller hedef alındı.. Gezi’yi organize eden yapı, ülkenin, bir ‘semt işgali’nden bir ‘sivil savaş’a evrilmesinin tohumlarını atıyordu.. Ve bu organizasyonun ana gövdesiydi garsonun Fetullah’ı.. Taksim’de onlarca canlı şahidi var ki, copu kaldırıp kaldırıp indirirken “bunu bize Tayyip emretti” diyen polis memurları kitle üzerinde nasıl bir psikolojiye yol açtıklarını biliyordu elbette.. “Türkiye iç savaş cehennemini yaşamadan düze çıkamaz” diyen FETÖ’nün teorisyeni Mehmet Altan içeride şu anda.. Ve 15 Temmuz soruşturmasını yürüten savcıların ellerindeki bulgular hep aynı sonuca çıkıyor.. “Memlekette iç savaş çıkarmaya çalışılmış”.. Garson bu dosyanın kapağını neden araladı bilemem.. Çıkar elbet kokusu yakında..