Sahip olduğu medya organları üzerinden darbecilere verdiği destekle bilinen Doğan, cuntacılara karşı milletinin yanında olan orduyu karalamaya çalıştı. İsimsiz provokatörler üzerinden, darbe imasında bulundu. Gerekçe olarak ise ‘başörtüsü yasağının kaldırılmasını’ gösterdi, büyük tepki topladı.
“Hükümeti ben kurar, ben yıkarım” sözleri hafızalardan silinmeyen tescilli darbeci Aydın Doğan, Hürriyet Gazetesi üzerinden yeni bir provokasyona imza attı.
İsmi cismi belli değil
Ordu içinde yapılanan cuntacıların sözcülüğüne soyunan Doğan, Genelkurmay Karargahı’ndan ismi cismi belli olmayan askerlerin ‘başörtüsü yasağı’nın kalkmasından rahatsız olduğunu öne sürdü. Haberde ‘Karargah rahatsız’ başlığı kullanılırken, yeni bir darbe girişiminde bulunacağı imasında bulundu. Doğan, benzer taktikleri 28 Şubat Post-Modern darbesi sürecinde de kullanmıştı.
Yine bilindik taktik
Genelkurmay Başkanlığı’ndan ismi belli olmayan kaynakların sözcülüğünü yapan Hürriyet Gazetesi, “Askerin 20 şartı” “Hoca direniyor” “ Askerden RP’ye şok suçlamalar” “Gerekirse silah bile kullanırız” manşetleriyle seçilmiş hükümete darbe tehdidinde bulunmuş, dönemin tabiriyle ‘balans ayarı’ vermeye çalışmıştı. Suriye’nin kuzeyinde devam eden ve büyük oranda başarıya ulaşan Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında, DEAŞ’tan kurtarılan El Bab zaferinin hemen ardından yapılan haber, beraberinde soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu.
Akar’ı karalama çabası
Haberin içine sokulan muğlak ifadeler dikkatlerden kaçmazken, kaynağın ısrarla belirtilmediği görüldü. “Edinilen bilgiye göre”, “alınan bilgiye göre” gibi ifadelerle darbe taraftarı cuntacıların isimleri saklı tutuldu. 15 Temmuz darbe girişimine karşı direnen, milletten yana tavır koyan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a ait olmayan ifadeler ise, sanki onun ağzında çıkmış gibi habere yansıtıldı. Her dönem darbecilere destek veren Doğan’ın, skandal girişimi büyük tepkpi topladı.
HALK ATEŞ PÜSKÜRDÜ
Sosyal medyada #HesapVerDoğanMedya ve #YürekliSavcılarGöreve etiketleri açıldı. 15 Temmuz’da FETÖ’cülere karşı göğsünü siper eden halk, Aydın Doğan ve haberi yapan Hande Fırat’ın yargılanmasını istedi. Aydın Doğan’ı, ‘Rahatsız Cuntacıları’ açıklamaya çağırdı.Konuyla ilgili, savcılık makamlarının nasıl bir adım atacağı ise merak konusu oldu.
CNNTÜRK de destekledi
Doğan’ın bir diğer yayın organı CNNTÜRK de skandal habere destek verdi. AK Parti’nin, cumhurbaşkanlığı sistemini öngören anayasa değişikliğine ilişkin referandum çalışmalarına başladığı gün, CNNTÜRK’ün internet sitesi o rezil haberi sosyal medyadan servis etti. Haber için seçilen fotoğraf ise, büyük tepki topladı. Akar’ın darbeci yaveri Levent Türkkan ile yan yana gözüktüğü fotoğrafının kullanılması, ‘yeni bir algı operasyonu’ olarak nitelendirildi.
İHANETE DİRENMİŞTİ
Darbeci Türkkan, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Verdiği ifadede FETÖ’ye üye olduğunu itiraf eden Türkkan, Orgeneral Akar’ın darbecilere karşı direndiğini de söylemiş “İçeri girdiğimizde Akar Paşa bize ‘Yanlış yapıyorsunuz’ dedi. Özel Kuvvetler onu götürdü. Sürekli bize ‘Yanlış yapıyorsunuz’ diyordu” ifadelerini kullanmıştı.
-GÜNEŞ-
Aydın Doğan, küresel siyonist çetenin Türkiye’deki medya ağasıdır. Kara propaganda, algı operasyonu, dezenformasyon, kirli finans operasyonları, siyasi komplolar, hasılı İsrail ve küresel siyonist çetenin ne kadar pis işi varsa, büyük ortağı Axell Springer ile senkronize halinde birlikte yürütürler. Medyası yardımıyla Türk aile yapısını bozmak ve toplum kültürünü yozlaştırmak için canla başla çalışır.
Bu Aydın Doğan aynı yoldaşı Feto gibi başına gelecek olanların yaklaşmakta olduğunu düşündükçe uykusuz geceler geçiriyor. Aynı feto gibi onun da yatağı akrep yuvasına döndü. Geri sayım başladı ve kendisi de bunun farkında. Eski mutlu günler sona erdi. 15-20 yıl önce olsaydı bir manşet atıp hükümet düşürür, bir başka manşetle yenisini kurar, pijama ile başbakan karşılar, kelepir fiyatına devletten yağlı ihaleler alır, reyting sahtekarlıklarıyla reklam pastasından ve kamu ilanlarından en büyük aslan payını alır, bir de utanmadan diş kirası isterdi.
Yolsuzluk ve usulsüzlük yapar, mahkemeye düştüğünde ise ananas yedirdiği hukukçu görünümlü fetöcü alçaklar sayesinde aklanır, sahtekarlık, yolsuzluk, bozgunculuk, ihanet ve fitnelerine kaldığı yerden devam ederdi. Ama şimdi işler eskisi gibi değil. Poaş yolsuzluğu, kağıt üçkağıdı, samsonite bavul ve benzeri davalardan başı dertte. Medyası tiraj ve reytinglerde tepesi aşağı gidiyor. Tam da kayyum atama işine sıra gelmişken araya 15 temmuz ihaneti girdi ve yine dört ayak üstüne düşerek bir süreliğine kayyumdan da yırttı. İşler yine karışırsa garsonu ile birlikte kapağı Almanya’ya atmanın hesaplarını yapıyor. Artık onların devri kapandı. Ahir ömründe ya hapse girecek ya da kaçarak sürgünde ömrünü tamamlayacak. Ama her durumda Aydın Doğan’sız bir Türkiye’nin eskisinden daha güzel ve daha yaşanılası bir yer olacağına şüphe yok.
,