Takvim gazetesinde Ergün Diler’in “Kaset lobisi” başlıklı yazısı şöyle:
Deniz Bey ilginç zamanlarda ekrana çıkar…
Yine öyle oldu. Neler söylediğine geleceğim ama önce uzaklara gidelim…
MASAL CAFE’ye…
Pensilvanyalı bu mekanın isim babasıdır!
Çok kişi bilmez.
MASAL demesinin bir anlamı vardı.
Burada konuşulacak olanlar masallarda bile görülmese hayata geçecekti.
Masalların gerçeğe dönüştüğünü ilk buradakiler gördü…
Açalım biraz…
Pensilvanyalı isim babası olduktan sonra kendi yetiştirdiği SELAHATTİN KARAKUŞ’a “Buranın ortaklarından biri de benim” diyerek mekanı FETÖ için kutsal (!) hale getirdi…
Amerika’da yaşayan ya da Pensilvanya’ya gitmek isteyen herkesin yolu MASAL’dan geçmiştir.
İsimlere girmek istemem ama buraya uğramayan yok gibi bir şeydi.
Kimler vardı kimler…
FETÖ için Pensilvanya neyse Masal Cafe’de o.
FETÖ’nün Türkiye’de çektiği Balyoz ve Ergenekon operasyonları Pensilvanya dışında ikinci bir mekan olarak da burada masaya yatırıldı.
Pek çok plan MASAL’da gerçeğe dönüştürüldü. Bu planlar yapılırken de çok kişi MASAL’da görev alsın diye sıraya girmişti…
Bu kadar mı?
Değil elbette!
Balyoz ve Ergenekon operasyonlarını yapan FETÖ’cü polisler Masal Cafe’yi mesken tutmuştu…
Dahası var…
Mekanın sahibinin hemen yan tarafta evi vardı!
Önemli operasyonlarda görev alacak olanlar SELAHATTİN ‘in evinde kalıyordu… Evde ya da MASAL’da yapılan planlar bir süre sonra müşterilerin bile kulağına geliyordu.
Ergenekon ve Balyoz buraya takılanlar tarafından birkaç ay öncesinden biliniyordu…
Ergenekon’u 3 ay önceden bilen çok insan vardı. FETÖ’cü olmadığı halde.
Gerisini siz düşünün…
İşte buranın sahibi olan daha doğrusu Pensilvanyalı’nın ortağı olan Selahattin aynı zamanda onun manevi oğluydu…
Belki de Pensilvanya’ya en sık giden isim oydu. Bilemiyorum…
Selahattin, Cevdet Türkyolu ile de yakın ilişki içindeydi…
Pek çok ticari çerçevenin içinde ikisi vardı…
Peki bu kadar önemli mekana gelip gidenler arasında başka kimler vardı?
Doğru soru bu!
Açalım biraz o zaman…
Günlerdir TARKİM HANGAR’larını yazıyorum… Hala buradaki ilişkiler tam olarak ortaya çıkmış değil…
Bu hangarın sahibi olan Faruk Bayındır’ın yakın görüştüğü ve büyük güven duyduğu bir polis vardı! VELİ ÖZDEMİR…
Bu polis ne zaman Amerika’ya gelse Selahattin Karakuş’un evinde kalırdı…
Garip gelecek ama MHP KASETLERİ DE günler öncesinden MASAL’da manşet olmuştu.
Sadece buradaki bilginin Türkiye’de SKANDAL olarak patlaması için biraz zamana ihtiyaç vardı.
Düğmeye basıldığında MASAL’dakilerin bildiğini artık herkes biliyordu…
Selahattin değişik bir isimdi…
Mesela…
Garip bir para trafiği yönetiyordu.
Bazen aklıyor bazen de Türkiye’ye abi’lere abla’lara yolluyordu.
Ama kimse ne yaptığını soramıyordu…
Galatasaraylı eski futbolcu Arif Erdem’den de ortaklık bahanesiyle yaklaşık 200 bin dolar aldığı MASAL’daki manşetlerden biriydi.
Erdem “YAPI ZARAR GÖRÜR” diye susuyordu…
Selahattin bir şekilde paraları toplar ya yıkar ya da kaybederdi!
Ama bütün bunların arasında HILLARY CLINTON’a bağış yapmayı unutmazdı…
Bakın bunlar sadece bir KAFEYE sığanlar. Daha neler var neler…
Paradan kasete kadar her şeyin izi buradan geçerdi…
İşte bunları bilmediği anlaşılan DENİZ BAYKAL BAŞKANLIĞA KARŞI GİZLİ KAMPANYA BAŞLATAN Aydın Bey’in medyasına çıktı yine…
Ne dedi?
“…Meclis’te BAŞKANLIK için gerekli olan 330 rakamına ulaşılacağını sanmıyorum.
Tıpkı 1 Mart tezkeresinde olduğu gibi AK PARTİ’nin içinden karşı çıkanlar olacak…” Kasetlerle siyaseti kimin dizayn etmek istediği belli.
Artık şüphe yok…
Ama birileri ısrarla TARKİM’den Masal’a, Emniyet’ten İncirlik’e, işadamlarından siyasete kadar uzanan AĞI GÖRMEK istemiyor…
Aydın Bey bunu görmek istemez.
Bunu da gösterdi zaten…
CHP de buna tam kadro katıldı.
YENİ KAPI Ruhu’nu bir kenara attı…
HDP ister istemez kendini burada konumlandırdı…
Durum bu iken BAYKAL ORTAYA ÇIKTI!
15 Temmuz öncesi Balıkesir’de “Yakında her şeyi değiştirecek gelişmeler olacak” anlamına gelecek sözlerle insanlara sesleniyordu.
Oldu o dedikleri ama yenilenler KASETÇİLER oldu…
BAŞKANLIK YOLUNDA DA yenilecekler…
Bundan kaçış yok…
Yenilecekler ama gelmeye devam edecekler…
Yene yene zafere…
Sancılı ama güzel olacak…