MEDYAGUNDEM.COM- Güneş gazetesi yazarı Talat Atilla bugün köşesinde ilginç bir kulisi paylaştı. “Aydın Doğan, Sarıgül için Baykal’la buluştu!” başlıklı yazısında Atilla, Aydın Doğan’ın Bodrum’daki otelinde yanında Hüsamettin Özkan’la birlikte Deniz Baykal’la görüşüp “Sarıgül kulisi” yaptıklarını yazdı.
Atilla’nın iddiasına göre Baykal Aydın Doğan’ın Sarıgül ısrarı karşısında “Yeter artık” diye tepki gösterip sinirlennmiş.
İşte o iddia:
“SAKİN OLUN DENİZ BEY BU NE HİDDET?”
Aldığım bilgilere göre Aydın Doğan, Bodrum’daki otelinde, yanında Hüsamettin Özkan’la birlikte Deniz Baykal’la iki saate yakın görüştü. Aydın Doğan’ın Sarıgül ısrarları karşısında çok bunalan Baykal bir ara ayağa kalkarak, “Aydın Bey lütfen artık Sarıgül konusunda görüşmek istemiyorum.” deyince, Doğan, Baykal’a, “Sakin olun Deniz Bey bu ne hiddet?” diye çıkıştı.
BAYKAL’DAN TEPKİ
Baykal, “Aydın Bey, Sarıgül konusuna devam edecekseniz konuşmak istemiyorum bunu söylüyorum.” şeklinde Aydın Doğan’a tepki verdiğini öğrendim.
BAYKAL: HAYIR GÖRÜŞMEDİK!
Aldığım bu bilgilerden sonra Deniz Baykal’ı aradım. Baykal, “Hayır, böyle bir görüşme olmadı.” yanıtını verdi. Baykal’ın ketumluğunu bildiğim için ısrar etmedim. Deniz Beyin böyle bir görüşmeyi deşifre etmesi çok zor. Kendisine emanet edilen bir bilgi ya da görüşmeyi sızdırmaması Baykal’ın klasik özelliklerinden birisi.
DOĞAN’IN ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ: HER YER KAMERA DOLU!
Baykal’dan sonra Aydın Doğan’ı aradım.
Doğan’ın özel kalem müdürü Arzu Karakadıoğlu, “9 Haziran’dan bu yana Aydın Bey Bodrum’daki otelinde kalıyor. Böyle bir görüşmeye ne telefonla ne yüz yüze şahit olmadım. Şayet olsaydı benim mutlaka haberim olurdu. Üstelik burası bilinen, kameraların dolu olduğu bir yer ama isterseniz Aydın Beye de sorayım.” diyerek Doğan/Sarıgül görüşmesini reddetti. Arzu Hanıma, “Sözlerinize saygı duyuyorum ama haber kaynağıma güveniyorum. Bu konuda Aydın Bey’in ne diyeceğini öğrenmek istiyorum.” dedim.
Arzu hanım Doğan’a konuyu ileteceğini ve bana döneceğini söyledi ama Aydın Doğan 48 saattir dönmediğine göre ya Sarıgül’e, “Bu haber nasıl sızdı?” diye sitem etmeye devam ediyor, ya da, “Allah bu gazetecilik mesleğini icat edenlerin belasını versin.” diye etrafa beddua yağdırıyor!