MEDYAGUNDEM.COM- Haber “operasyon sitesi” t24 tarafından “Aydın Doğan’a Hürriyet ve Radikal makası” diye sunuldu, herkes haberin üzerine atladı. Haberi kim nasıl servis ederse kopyalayıp yapıştırıcı internet medyası, haberin önüne arkasına bakmadan sazan gibi üzerine atladı.
E be arkadaş, Aydın Doğan’ın sahibi olduğu gazetelerde kim Aydın Doğan’ı sansür edebilir? Saf mısınız, salak mısınız?
Önce haberin detaylarına bakalım…
Hürriyet ve Radikal, Aydın Doğan’ın “Habercilikte bağımsız ve tarafsız olacağız dedik. Bunun bedelini de zaman zaman ödedik” ifadesine şehir baskılarında yer vermedi. Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın Doğan Yayın İlkeleri Kurulu toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada kullandığı bazı ifadeler Hürriyet’in şehir baskısına yansımadı.
Hürriyet’in genellikle Anadolu’ya giden ve ‘taşra baskısı’ olarak bilinen nüshasına göre, Doğan, “Türkiye seçimlere gidiyor. Bu, medyanın hassas bir mercek altına alındığı bir süreç olacak. Birinin ak dediğine diğerinin mutlaka kara dediği ortamda biz zoru seçtik. Habercilikte bağımsız ve tarafsız olacağız dedik. Bunun bedelini de zaman zaman ödedik” dedi. Ancak, Hürriyet’in gece yarısından sonra çıkan şehir baskılarında Doğan’ın ‘bedelini zaman zaman ödedik’ ifadesi çıkartıldı. Doğan Yayın Grubu bünyesinde çıkarılan Radikal’de de Doğan’ın bu ifadelerine yer verilmedi.
Hürriyet ve Radikal, Aydın Doğan’ın konuşmasının ilgili bölümünü şöyle yansıttı:
“Bildiğiniz gibi medya ve siyaset ciddi bir kutuplaşma içinde, birinin ak dediğine diğeri mutlaka kara diyor. Biz ise çok zor bir yolu seçtik, habercilikte tarafsız ve bağımsız olacağız dedik, yayın ilkelerimizde yıllardan beri bunu söylüyoruz, bunu uygulamaya gayret ediyoruz. Yüzde yüz muvaffak olduk mu tartışılır, mutlaka bizim de hatalarımız olmuştur ve olacaktır. Bu hataları asgariye indirmeye gayret ediyoruz. Yayın ilkeleri de bu gayretimizin sonucudur.”
KİM İNANIR İŞLERİN BÖYLE YÜRÜDÜĞÜNE?
Aydın Doğan’ın kurumlarında uzun yıllar çalışmış Doğan Akın’ın da aslında gayet iyi bildiği bir detay, sitesi t24 tarafından nasıl operasyonel biçimde algı yönetimi için kullanılıyor görüyorsunuz değil mi?
İşin aslı şudur: Aydın Doğan’ın kendisiyle ilgili haber olduğu için gazetelerinin taşra baskıları hem kızlarının, hem de kendisinin önüne gitmiştir. Daha sonra Aydın Doğan’ın talimatıyla şehir baskısında o cümlelerinin yer almaması istenmiştir. Yani makası tutan el bizzat Aydın Doğan’dır. Bu gerçeği de medyadaki herkes bilir. Soru şudur; Aydın Doğan o cümlesinin şehir baskılarından çıkmasını neden istemiştir?
