Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ve eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir televizyon programında söylemediği sözleri söylemiş gibi yansıttığı öne sürülen Hürriyet ve Zaman gazeteleri internet sitelerinin sorumluları oldukları gerekçesiyle Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ve eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında, ”Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt tarafından hazırlanan iddianamede, 6 Eylül 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın A Haber-ATV ortak yayınında yayınlanan program esnasında söylediği sözlerin henüz program devam ederken ”hurriyet.com.tr” isimli internet sitesinde ”Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Dağlıca Açıklaması: Dört Yüz Milletvekili Alınsaydı Bunlar Olmazdı” şeklinde son dakika haberi olarak verildiği anlatıldı.
İddianamede, ”Zaman Gazetesi’nin internet sayfası olan ‘zaman.com.tr’de, ‘Erdoğan, Dağlıca’daki Hain Saldırıyı Değerlendirdi: Dört Yüz Milletvekili Verilseydi Olmazdı’ şeklinde konuşmasının hiçbir yerinde geçmeyen ve bu anlama gelebilecek söz dahi kullanmamış olmasına rağmen Cumhurbaşkanı’nın Dağlıca’daki terör saldırısında şehit edilen askerlerin ölümünü 7 Haziran seçimlerinde kurucusu olduğu partinin 400 milletvekili sayısına ulaşmaması sebebine bağladığı gibi gerçek dışı, incitici ve iyi niyetle bağdaşmayan şekilde haber yapıldığı belirlenmiştir’‘ denildi.
Hürriyet gazetesinin resmi internet sitesinin ”hurriyet.com.tr” olduğu ve gazete yazı işleri müdürünün de doğal olarak yayınlanan yazı ve içerikten sorumlu tutulacağı bildirilen iddianamede, yine ”zaman.com.tr” isimli internet sitesinin de Zaman gazetesinin resmi internet sitesi olduğu ve yazı işleri müdürünün de doğal olarak yayınlanan yazı ve içerikten sorumlu tutulacağı belirtildi.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
”Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçu birden çok hukuki varlığı ve değeri koruduğu için doktrinde çok ihlalli suçun çarpıcı bir örneği olarak gösterilmektedir. Maddi konusu cumhurbaşkanı olan ve mağdur açısından özgü suç niteliği taşıyan bir suçtur. Suçun bu yapısal özelliğinden dolayı bu suçun mağduru aynı zamanda devlettir. Ancak kişiye de saldırı olduğundan suçun ikinci pasif süjesi kişi olarak Cumhurbaşkanıdır. Dolayısıyla soruşturma için Cumhurbaşkanının bizzat veya vekili marifetiyle şikayetçi olmasına gerek olmayıp resen başlatılabilen soruşturma türünden suçlardır. Suçun maddi unsuru ise cumhurbaşkanına hakaret edilmesi ile oluşmaktadır. TCK 299. maddesi cumhurbaşkanlığı fonksiyonlarını korumayıp Cumhurbaşkanının şahsını korumaktadır. Bu nedenle suçun görevle ilgili veya görev nedeniyle işlenmesi zorunlu değildir.”
– “Görüş açıklama ve eleştiri sınırını aşan ifadeler”
”Hakaret içeren sözlerin cumhurbaşkanına karşı söylenmesi ile suç tamamlanmış olur. Suçun manevi unsurunun oluşması bakımından failde kastın bulunması yeterli olup, failin saiki önem taşımaz. Soruşturmaya konu yazıda, şüphelinin Cumhurbaşkanından bahisle ‘400 milletvekili verilseydi bunlar olmazdı’ şeklindeki yazıda, müşteki hakkında kullanmadığı sözleri kullanmış ifadeler ile Cumhurbaşkanının 7 Haziran 2015 tarihli seçimler nedeniyle halkını tercih nedeniyle suçlarmış gibi toplumu gerçek dışı bilgi ile bilgilendirmek suretiyle muhatabını küçük düşürdüğü açıktır. Değerlendirilmesi gereken husus bu sözlerin eleştiri sınırları içinde kalıp kalmayacağıdır” tespitlerine yer verilen iddianamede, şunlar aktarıldı:
”Yazının amacı ve şüphelinin kastı şüphelinin savunması alınamadığı için belirlenememiştir. Söz konusu yazıda yer alan ifadeler soruşturma makamınca görüş açıklama ve eleştiri sınırını aşan ifadeler olarak değerlendirilmiştir. Söz konusu ifadeler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi kapsamında da değerlendirilmemelidir. Zira mahkeme 10. madde içtihatlarında dahi ifade özgürlüğüne çeşitli sınırlar getirmiştir. Şüphesiz genel olaylarla ilgili konularda ve siyasi tartışma konularında yazılar yazılabilir. Bu demokratik toplumun önemli bir işlevidir. Ancak bu değerlendirmeler, muhatabı kişilerin itibarı ve hakları konusunda belli sınırlamalara tabidir. Kendisine hakaret edilen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıdır. Bu hususta kabul edilebilir eleştiri sınırlarının normal bireyden daha geniş olması savunulabilir. Ancak cumhurbaşkanı ve temsil ettiği makamın yasa tarafından sağlanan yasal korumadan da faydalanması gerektiği unutulmamalıdır. Şüphelinin köşe yazısında kullandığı ifadelerin kabul edilebilir eleştiri sınırlarını aştığını ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının kişisel haklarına saldırı niteliği taşıdığını kabul etmek gerekir.”
İddianamede, şüpheliler Sedat Ergin ve Ekrem Dumanlı hakkında ”Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianameye ilişkin davanın görülmesine ilerleyen günlerde başlanacak.