Akşam gazetesinde Murat Kelkitlioğlu’nun “Şov yapma Doğan Grubu!” başlıklı yazısı şöyle…
Referandumda ‘hayır’ oyu kullanacağını açıkladığı için Kanal D’den kovulmuş İrfan Değirmenci. Gerekçesi ise; Doğan Grubu’nun yayın ilkeleri arasında yer alan ‘tarafsızlık’ maddesiymiş.
Tarafsızlık ve Doğan
Grubu…
Yan yana geldiklerinde çok komik durmuyorlar mı?
Yahu siz bu ülkede, seçimlere saatler kala ‘Diktatörden hesap sorun, oyunuzu HDP’ye verin’ diye tweet atan haber ajansının sahibi değil misiniz?
Seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi’ye idam kararı verildiğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını kullanarak ‘Yüzde 52’ye idam’ başlığını siz atmadınız mı?
Hıristiyan inancında yer alan 13. cuma hakkında yayımlanan haberin görselinde Hz. İsa’nın son akşam yemeğini tasvir eden ünlü tabloyu kullanırken, üzerinde oynama yapılarak Erdoğan’a hakaret eden bir capsi kim yayınladı?
Bunlar yakın örnekler…
Birkaç örnek de geçmişten verelim;
Başörtüsüne özgürlük getiren Meclis’in yaptığı değişikliğe yönelik, ‘411 el kaosa kalktı’ manşetini kim attı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastederek ‘Muhtar bile olamazsın’ başlığı unutuldu mu sanıyorsunuz?
Bu örnekler o kadar çok ki, sayfalar yetmez. O yüzden ‘tarafsızlık’ ilkesi bir tek Doğan Grubu’na yakışmaz.
Madem ‘tarafsızsınız’ referandumda ‘evet’ oyu kullanacağını açıklayan bünyenizdeki isimlerin işine niye son vermediniz?
Bu tasarrufunuzda samimi olmadığınız kesin.
Haberi alır almaz aklıma gelen ilk şeyi paylaşayım sizinle; bu hamleyle öfkeyi çoğaltıp ‘hayır’ kampanyasını kemikleştirmek amacı taşıyorsunuz.
Değirmenci’nin ‘hayır’ dediği için görevden alınmasının ardından oluşan tepkiyi görünce, hiç de haksız olmadığımı gördüm.
Bir diğer ihtimal de; 15 Temmuz’un ardından giderek derinleşen FETÖ operasyonlarında ön almak olabilir. Aydın Doğan’ın, sağkolu Barbaros Muratoğlu’nun FETÖ’den tutuklanmasının ardından yaşadığı sıkıntı tahminlerinizin ötesinde, buna emin olun.
‘Sıra bana gelir mi?’ korkusu inanın insanın uykularını kaçırır!