Yeni Akit gazetesinde Hacı Yakışıklı’nın “Aydın Doğan hâlâ çok itibarlı, neden?” başlıklı yazısı şöyle…
Biz elbette yolumuza bakmaya, hak ve hakikat bildiğimizi haykırmaya, Müslümana müşfik ve kâfire şedid olmaya devam edeceğiz; Allah istikametten ayırmasın!
Aydın Doğan ve medyasının ise milletin gözünde bir itibarı yok, lakin milletin seçtikleri maalesef hâlâ Doğan ve medyasının kapısında yatıp kalkmaya devam ediyor. Bu bir gerçek, hem de riyakâr bir gerçek!
Adamlar en utanmaz ve umursamaz halleriyle “411 el kaosa kalktı” deseler bile itibar görmeye devam ediyorlar, hem de “kaos çıkarmakla” itham edilenler tarafından!
“Karargâh Rahatsız” manşeti attıkları gün devlet büyükleriyle kahvaltı yapıyorlar, vekillerle sarmaş dolaş oluyorlar, bürokrasi hak getire!
Nerede o soylu mücadele?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve birkaç rical-i devlet dışında ses çıkaran ve tavır koyan yok.
Kimileri gücünü haktan ve halktan yana kullanırken, kimisi sadece bu güçten zehirlenmeye devam ediyor. Bu zehir hepinizi ve hepimizi boğar efendiler! Bunların kapısında yatıp kalkmayı bırakın, bunların sayfalarında üç satır haber olmak için heyecanlı bekleyişler içinde olmayı bırakın.
Bana göre; İttihat ve Terakki’nin medya ayağı olan bu kişileri siz itibarlı yapıyorsunuz. Size karşı en kötü manşetleri attıklarında bile dizinizin dibinden ayırmıyorsunuz.
Bunlar bütün planlarını “üst akıldan” alırken, bütün maddi gücünü ise sizden alıyor. Yani sizden alıp, size vuruyor. Cellâdınıza gülümsemekten vazgeçin!
Bu millete ve milletin inançlarına, kutsallarına düşman olanları çok seviyorsunuz; bu huyunuzdan vazgeçin! Yine de siz bilirsiniz elbet..!
Bir devleti yıkan yönetici, onları nasıl yendiğini şöyle açıklıyordu: “Onlar zarar vermeyeceklerini bildikleri için dostlarını kendilerinden uzaklaştırdılar. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için ise düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşmanları dost olmadı ama uzaklaştırılan dostları düşman oldu.”
Velhasılı kelam; Allah bizleri, kıyamette yok olup gidecek bu dünya için düşmanlar ile dost etmesin; dost bilinenleri de düşman masalarında meze olurken göstermesin!
Bunu yazdığımız için bize bile kızacaklardır, varsın kızıp köpürsünler. Rahmetli Mehmet Akif ne diyordu: “Şudur cihanda en beğendiğim meslek, sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek..”
HALK OYLAMASI’NDA ANKETLER NE DİYOR?
Herkesin bir anketi var gibi gözükse de ciddi biçimde bakarsanız, halk oylamasındaki son durumu biraz daha net görürsünüz. Anketlerde “evet” oranları bugüne kadar daima “hayır” oranının üstünde çıktı. Bu üstünlük artarak devam ediyor.
Son 2 hafta çok önemli. “Kazandık” havasına girmemek lazım, zira burada “belirli bir kazanan” yok; bütün bir millet var. Parti seçimi değil, ülkenin önümüzdeki yüzyıllık ve daha öte süreçlerdeki kaderini tayin eden bir durumla karşı karşıyayız.
Anketler “evet” için ortalama % 55-56’yı gösterse bile özellikle iktidar kanadı temkini elden bırakmıyor. Bu bir AK Parti ve diğerleri seçimi değil, Erdoğan ve Yıldırım ikilisi son dönemde buna vurgu yapıyorlar ve bunu anlatmakta gayet başarılı oldular.
Bu süreçte vatandaş nezdinde bir kavga yok, herkes sandığa güveniyor. Seçim güvenliği noktasında da bir sıkıntı yok.
Yalnız şuna dikkat etmek gerekir. PKK, FETÖ gibi örgütler büyük oranda kontrol altına alındı, fakat onları besleyen esas unsurlar dimdik ayakta; işte bu esas unsurların kirli planlarına karşı her an hazır ve nazır bulunmak gerekir. Son dakika bir algı operasyonuna müsaade edilmemeli. Neticede son sözü millet söyleyecek ve hiç sesini çıkarmayıp önüne sandığın gelmesini bekleyen bir büyük kitle var!
