Blogunda Atatürk’ün plajda çekilmiş bir fotoğrafını paylaşarak, “Atatürk eşcinsel (gay) miydi?” diye yazan vatandaş için savcılık “Hakaret yok” diyerek takipsizlik verdi. Ancak itiraz üzerine dosyayı görüşen Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi takipsizlik kararını bozdu.
Habertürk’ün haberine göre kendisine ait “akademidergisi.blogspot.com” adlı blog ve Facebook sayfasında Atatürk’ün plajda çekilmiş fotoğrafını yayınlayıp “Eşcinsel 801048.jpgmiydi?” diye yazan ve Dr. Rıza Nur’un kitabından hakaret ve küfür sayılabilecek iddiaları paylaşan Tunçay Tokay, Atatürk’e hakaretten şikâyet edildi.
Şikâyeti yapan Ali Tulum, Tokay’ın sürekli Atatürk’ün şahsına hakaret edildiğini ileri sürdü. Bakırköy Savcılığı soruşturma başlattı. Tokay, gay iddiasının kendisine ait olmadığını belirtti, ilk Sağlık ve Milli Eğitim Bakanı Dr. Rıza Nur’a ait kitaptan alındığını savundu.
ATATÜRK GAY MİYDİ? HAKARET DEĞİL
Bakırköy Savcısı Nevin Özkan, Dr. Rıza Nur’un kitabının en son 1992’de basıldığını ve kitapla ilgili soruşturmanın da takipsizlikle sonuçlandığını tespit etti. Kitapla ilgili takipsizlik kararına atıfta bulunan savcı, ‘Atatürk gay miydi’ diye soran Tokay’ın hakaret etmediğine karar verdi. atatürk-plaj.jpgAncak Tulum’un avukatları itiraz etti. İtirazı görüşen Anadolu Adliyesi 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Tokay’la ilgili soruşturmaya verilen takipsizlik kararını hukuka aykırı buldu. Mahkeme heyetinin 2013/588 sayılı kararında, AİHS ve AİHM kararlarında ifade özgürlüğü ve hakaret arasındaki farka işaret eden örnekler de verilerek, özetle şöyle denildi:
SINIRI VAR
“Demokratik toplumlarda ifade özgürlüğü toplumun ilerlemesi, bireyin gelişmesi için kaçınılmazdır. Çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirlilik ilkeleri barındıran demokratik toplumda ifade özgürlüğü ölçülü sınırlandırmalara tabidir. Kamuyu bilgilendirmede güncel menfaatin bulunmadığı, iyi niyet taşımaksızın, kötü niyetle, sırf hakaret, şerefe saldırı içeren beyanların ifade özgürlüğünden yararlanamayacağı açıktır. Ülkemiz ve Kara Avrupası Hukuk kültüründe hakaretin suç teşkil ettiği, soruşturmaya konu yazılar ve resimlere konu kişi Atatürk’tür. Haber verme hakkından yararlanabilmek için haberin gerçek olması, bilinmesinde kamu yararı bulunması ve haberde küçültücü değer yargılarının bulunmaması gerekir. ‘Atatürk eşcinsel miydi?’ yazan internet sitesindeki bilgilerle kitapta yazılanlar ile örtüşüp örtüşmediğinin tespiti gerektiği, ayrıca şüpheli savunmasında bu şikâyetin benzeri 5 soruşturmasının olduğunu beyan ettiğinden itirazın kabulüne karar verilmiştir.”
ALLAHIN İLAHİ ADALETİ BUDUR İŞTE.N.D.isimli iş adamı ile,23 yıllık vekili Av.R.Ö.ın,adeta bir ikili olup,Sırtlarını yasladıkları gizli bir güce güvenerek,düzenledikleri sahte belgelerle haksız kazanç peşinde olduklarını BİLEREK ÖRTBAS EDİP,bizim aleyhimize kararlar veren yargıçların çoğu FETÖCÜ olarak açığa alındılar.Bunlardan biri olan savcı NEVİN ÖZKAN,Av.R.Ö.ın benim aleyhimde hazırladığı şikayet dilekçesine karşı ben savunmamı yapıp,bu avukatın TÜM SAHTECİLİK EYLEMLERİNİ,bilhassa,okuma yazması olmadığını bildikleri yaşlı ve DEMANS HASTASI annemin yerine imza atılmış olan FOTOKOPİ kağıt parçalarını “sÖZLEŞME” diye dosyaya sunup,anneme alacak davası açıp,vekalet verdiğimiz 3 avukatı da susturup,BU SAHTE SÖZLEŞMENİN YARGILAMADA ESAS ALINMASINA İTİRAZDA BULUNMALARINA ENGEL OLDUKLARINI somut belgeleriyle sunmama rağmen,BENİM ALEYHİMDE İDDİANAME HAZIRLAYIP,BENİM HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILMAMI İSTEDİ.ALLAHIN İLAHİ ADALETİ TECELLİ ETTİ.Binlerce yetimin hakkı olan paradan
maaş alıp,suçlularla anlaşıp,masum vatandaşa zulüm yapan tüm yargıçları ALLAH BİN BETER ETSİN İNŞALLAH