Sözcü paçavrasında köşe karalayan Emin Çölaşan’ın Osmanlı ve Abdülhamid düşmanlığı dedesinin Sultan Abdülhamid Han tarafından Fizan’a sürgün edilmesi olduğu ortaya çıktı. Soyadının da buradan geldiğini söyleyen Çölaşan, dedesinin sürgünde susuzluktan deve sidiği içtiğini aktardı.
Yıllarca milletin değer yargılarına ve tarihi şahsiyetlerine küfretmekten zevk alan kemalistlerin bu çirkin huyu son günlerde yeniden hortlamış olmalı ki, Eren Erdem’in ardından bir başka kemalist Emin Çölaşan da Abdülhamid’e hakaretler yağdırdı.
Bugünkü yazısında dedesini sürgün eden Abdülhamid’i yerden yere vuran Çölaşan Osmanlı padişahı için “Korkak, vesveseli, baskıcı, onursuz” gibi akla hayale sığmayan ifadeler kullandı.
OSMANLI DÜŞMANLIĞI ABDÜLHAMİD HAN’IN DEDESİNİ SÜRGÜN ETMESİ
Çölaşan, dedesi Emin Bey’in de Abdülhamid tarafında sürgün edildiğini ve sürgünde deve sidiği içmek zorunda kaldığını iddia ederek köşesinde şu ifadelere yer verdi:
Benim tarikat ehli dedem, babamın babası tabip baytar (askeri veteriner hekim) Emin Bey de Fizan’a sürgün edilmiş, sürgün kafilesiyle birlikte Büyük Sahra’yı develerle ve yürüyerek (45 günde) aşmak zorunda kalmıştı. (Soyadımız oradan geliyor.) Çölde susuzluktan kırılmış, develerin idrarını içmek zorunda kalmışlardı.
PADİŞAHA ‘ONURSUZ’ DİYEREK SALYALARINI SAÇTI
İşte Sözcü yazarının hakaret dolu satırlarından çok kısa bir bölüm:
“Bir başka onursuzluğunu anlatayım: Devlet, İstanbul’da yaşayan Lorando ve Tubini isimli iki”
GATA’YA ABDÜLHAMİD’İN ADININ VERİLMESİ KUDURTTU
Çölaşan’ın derdi ise şu. 15 Temmuz darbe girişimi başarıya ulaşamadı, askeri okullar kapanırken askeri hastaneler de Sağlık Bakanlığı’na bağlandı. Bu kapsamda GATA bakanlığa bağlanıp sivilleşti ve Abdülhamid’in adı da bu hastaneye verildi. Çölaşan, Abdülhamid’in adının hastaneye verilmesinden kaynaklı rahatsızlığını anlatmak için bir yazı yazıyor ama yazıda derdini anlatmaktan çok Abdülhamid’e hakaretler sıralamayı tercih ediyor.