CNN TÜRK’te Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan’ın programına konuk olan 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, “15 Temmuz’u bir askeri darbe olarak değerlendirmiyorum” dedi. Başbuğ’un bu sözleri “askeri darbe iyidir aslında, FETÖ darbeye leke süremez” mi demek istedi şeklinde yorumlandı.
CNN TÜRK’te Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan’ın sorularını cevaplayan Başbuğ, 15 Temmuz darbesi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Başbuğ, “15 Temmuz’u bir askeri darbe olarak değerlendirmiyorum, 15 Temmuz TSK’ya sızan cemaatin silahlı darbesidir. 15 Temmuz bugüne kadar yaşanan darbelerle aynı havuzda değil. 15 Temmuz’u planlayan uygulayan ana iskelet cemaattir. Bu kalkışmaya müdahalede gecikenlerin hepsi cemaatçi olmayabilir. Darbe girişimi TSK kaynaklıymış gibi tedavi edilmeye çalışılıyor. Diğer askeri darbelere benzemiyor. Askeri darbe olarak tanımlanmasına sıcak bakmıyorum. Bu Gülen cemaatinin silahlı darbe hareketi” dedi.
Başbuğ, TSK’ya sızan FETÖ unsurlarının askeri darbelerdeki gibi kendi başına bu hareketi yapmadığını söyleyerek, “Kendilerine özgü hedef ve amaçları mı var? Dışarıdan bu hareketi yönlendirenlerin hedef ve amaçları var” diye konuştu.
“BÖYLE BİR KALKIŞMAYI BEKLEMİYORDUM”
Bodrum’da yaşadığını belirten İlker Başbuğ, perşembe günü ilçede bir askeri hareketliliğin dikkatini çektiğini ama kalkışmayı asla beklemediğini anlattı.
“ERLER DARBECİ KATEGORİSİNE KONULMAMALI”
Kandırılan erlerin darbeci kategorisine konulmaması gerektiğini ifade eden Başbuğ, fakat silah kullananların yargılanması gerektiğini de ekledi.
TEDAVİYE YANLIŞ BAŞLANDI
26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ yaptığı açıklamada, FETÖ’nün nasıl temizleneceği hususunda tedaviye yanlış başlandığını iddia etti ve durumun ‘kalp hastasına kanser tedavisi yapılması’ gibi olduğunu öne sürdü.
MİT CEMAATÇİLERLE DOLU
Silahlı Kuvvetlere sızmalarda Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) sorumlu olduğunu savunan İlker Başbuğ, bir dönem MİT’in cemaatçilerle dolu olduğunu söyledi. Eski Genelkurmay Başkanı, 2002-2010 yıllarında TSK’dan atmaların hep MİT raporlarına göre yapıldığını ve o yıllarda atılanlardan bir kişinin dahi FETÖ’cü olmadığını söyledi. Atılanların diğer Nurcu kolu Mehmet Kurdoğlu ekibinden olduğunu belirten Başbuğ, “Rakip cemaatin elemanlarını uzaklaştırmada bizi kullanmışlar” dedi. İlker Başbuğ, MİT Müsteşarının yardımcısı asker olsa daha sağlıklı bilgiler gelebileceğini de savundu.
TSK’nın kışla dışındaki askerleri izleyemediğini, bunun için yeterli imkanı olmadığını anlatan Başbuğ, bu izlemeleri MİT’in yapması gerektiğini ifade etti.
“CEMAAT TURGUT ÖZAL ZAMANINDA GÜÇLENDİ”
“Cemaatin TSK’ya sızması 70’li yıllara kadar gidiyor. Cemaatin asıl güçlenmesi Turgut Özal zamanında oldu” diyen Başbuğ, Bülent Ecevit’in de cemaate sempatiyle baktığını ifade ederek, “Erbakan rahmetlinin ise cemaatle mesafeli olduğunu görüyoruz” dedi. İlker Başbuğ, cemaatle ilgili uyarılarının AK Parti iktidarlarınca dikkate alınmadığını, “Tehdit bugün bize, yarın size” dediği halde, kendilerine konuyu abarttıklarının söylendiğini ifade etti.
“CUMHURBAŞKANI 2010-2016 ARASINDA TEK BAŞINA SAVAŞ VERDİ”
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2012-2016 yılları arasındaysa cemaate karşı tek başına savaş verdiğini ve tek başına bırakıldığını söyledi.
“FETÖ, FENEBAHÇE’Yİ HEDEF ALMIŞTI”
Başbuğ, FETÖ’nün 3 Temmuz 2011’de ‘şike’ bahanesiyle Fenerbahçe’yi de hedef aldığını fakat sarı lacivertli camianın başından sonuna kadar onurlu bir duruş sergileyip ayakta kaldığını anlattı. Başbuğ, Fenerbahçe’nin Şike olayı sürecinde başkanından taraftarına kadar inanılmaz tarihi bir direniş, birlik ve beraberlik gösterdiğini ifade etti.
6 Ocak 2012’de kendisini tutuklandığını hatırlatarak, “Haziran seçimlerinden sonra bir olay daha var. 3 Temmuz 2011 Fenerbahçe Şike olayı. Bu süreçte dik duran, gerçek mücadele yapan ama her boyutuyla başkanından son taraftarına kadar Fenerbahçe inanılmaz tarihi bir direniş, birlik ve beraberlik gösterdi” dedi.
TSK’NIN YAPILANMASI
14 Nisan 2009’da cemaatin bir tehdit olduğunu söylediğini belirten Başbuğ TSK’nın yapılanmasına ilişkin, “Hukukçular OHAL yasasına dayalı olarak kanun hükmünde kararnameyle siz kanunları değiştiremezsiniz diyor. İkinci söyledikleri geleceğe yönelik değişiklikler yapamazsın. Şekil olarak doğru değil. Eğer teşhiste cemaatle ilgili bir tedbir alacaksınız buna bir diyeceğimiz yok. OHAL kararnamelerinde alınan kararlar TSK’nın yapısını bozuyor. TSK’nın yeniden yapılanması normal yasal prosedürle yapılmalı” diye konuştu.
“TSK KOMUTA KADEMESİ DE İYİ SINAV VEREMEDİ”
TSK komuta kademesinin de iyi bir sınav veremediğini söyleyen Başbuğ, “TSK niye tedbir alamadı, bu konu incelenmelidir” dedi. Başbuğ, darbe girişiminde yer alanlar için, “Ne olursa olsun adil yargılama olsun” dedi.
“DARBE GİRİŞİMİ ÇOK BASİTE ALINACAK BİR DURUM DEĞİL”
Darbe girişimini askeri açıdan başarılı bulup bulmadığı sorulan İlker Başbuğ, “Darbe planlamasının çok basite alınacak bir durumu yok. Çok geniş bir satha yayılmış bir organizasyonla karşı karşıyayız. Planlamayı pek hafife almayın. Ama uygulamada bazı eksikler, hatalar var mı var. Zamanın öne alınması vesaire” dedi.
“DIŞ DESTEK VAR”
Fetullahçı terör örgütünün arkasında dış güçler olduğunu belirten ve ABD’yi işaret eden Basbuğ, “Olmaması işin tabiatına aykırı bir durum” dedi. Gülen’e oturma izninin CIA tarafından verildiğini söyleyen İlker Başbuğ, CIA’in yıllarca ABD’de yaşayan bir şahsı kullanmamasının mümkün olmadığını söyledi.
“ABD FETHULLAH GÜLEN’İ İADE EDERSE…”
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, ABD Fethullah Gülen’i iade ederse bunun örgütün kullanım süresinin bittiğini göstereceğini söyledi. İlker Başbuğ, tutuklanan 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Hududi’nin FETÖ mensubu olduğu konusunda ise şüphesi olduğunu açıkladı.
“HARP OKULLARI OSMANLI MİRASIDIR”
Harp okullarının kapatılmasına da değinen İlker Başbuğ, “Harp okulları Osmanlı’nın mirasıdır. Bunu Abdülhamit yapmadı. Harp akademileri hayati önemdedir. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Harp akademileri öğrencilerinin bir kısmı bu harekatın içinde yer almış. Sayın Cumhurbaşkanı’na suikast için giden özel tim mensuplarının büyük kısmı harp akademisi öğrencisi. Bu çocuklar maalesef, Cumhurbaşkanına yapılacak suikastin içinde yer almıştır. Bu kabul edilebilir bir şey değil, çıldırtıyor. Buradan hareket ederek, siz bu müesseseyi kaldırınca çözecek misiniz bu olayı. Türk ordusunun damarını kesiyorsunuz. Yapmayın bunu. Niye müesseseyi kaldırarak, bu sorunu çözebileceğinizi mi düşünüyorsunuz?”
‘DARBENİN ARKASINDA ÜÇ GRUP VAR’
Darbe girişiminin ana omurgasının Gülen Cemaati olduğunu ama toplamda üç grup olduğunu ifade eden Başbuğ, şöyle devam etti:
“15 Temmuz kalkışmasının arkasında planlayan, yöneten, kurgulayan ana isim Cemaat’tir. İkincisi büyük bir ihtimalle anında yapması gereken hareketi yapmayanlar, gecikenler, tereddüde düşenler… Bunlar cemaatçi mi hayır. Böyle bir grup da var bunların içinde. Üçüncü grup ise cemaatçi olmamasına rağmen buradan istifade etmek isteyen bazı insanlar olabilir.”