Takvim gazetesinde Ergün Diler’in “Ankara’daki sır zirve” başlıklı yazısı şöyle:
Büyük dengeden bugün de devam edelim.
Sonra tabii ki Türkiye’ye ve FETÖ’ye gelelim… Çünkü garip şeyler olacak ve olmakta!
Trump’ın gelişi, Hillary ve ekibinin kaybedişi, paranın efendilerinin şimdilik geri çekilişi, Avrupa’nın öne çıkışı AFRİKA’daki mücadeleyi çok ama çok öne çıkaracak… Tabii işin içinde FETÖ de olacak!
BYLOCK ve ekibi de… Ve bazı gazeteciler de…
Merak etmeyin ayrıntılara gireceğiz…
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da çok önemli ülkeler var.
Hillary’nin yerine Trump’ın gelmesi, ABD ile Rusya’nın bölgede anlaşması anlamına da geliyor. Şu anda 10 ülkenin istihbaratı Libya’da savaşıyor. Libya çok önemli bir ülke. Sadece zengin petrol rezervleri nedeniyle değil! AFRİKA’ya açılan eşsiz bir kapı olması Kaddafi’nin ülkesini çok değerli kılıyor! Bunu en iyi bilen ülke Fransa’dır. Hatırlayın, Sarkozy cumhurbaşkanı olduğu 2011 yılının Mart ayında BM’yi bile beklemeden uçaklarını Libya’ya gönderdi. Sarkozy, en yakın arkadaşı Kaddafi’yi yok etmek için erkenden yol aldı.
Çünkü Fransa’nın Afrika’da güçlü kalması için Libya’yı bırakmaması gerekiyordu. Sarkozy kalsaydı, Libya bugün de Fransa’nın olacaktı.
Fransa’nın Libya operasyonundan sonra Washington, düğmeye bastı.
Sarkozy’nin yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi ABD’nin Libya planının çöpe gitmesi demekti. 2012 yılında Sarkozy’nin karşısına IMF Başkanı Strauss Kahn çıkacaktı. Fransa devleti kararını vermişti. 2012 Mayıs’ta da Kahn’a karşı Sarkozy’nin kazanacağını herkes biliyordu. Sarkozy’nin Libya operasyonunun startını vermesinden 1.5 ay sonra Kahn’a New York’ta tuzak kuruldu. Bir temizlikçi kadına tecavüz ettiği söylendi. Bir sapık olarak siyasi hayatı son bulan Kahn, ülkenin delisi olarak kayıplara karıştı. 1 yıl sonra Hollande, seçimlere hazırlandı. Ve Sarkozy’nin siyasi hayatı bitti.
Libya da ABD’nin oldu.
Şimdi Libya, Trump’ın başkanlığında daha da önemli. Çünkü ABD ile Rusya, Libya konusunda anlaştı.
Trump, Libya’daki bazı petrol şirketlerini Ruslar’a verecek.
Libya’nın yeni sahibi ABD, Fransa’yı Afrika’dan atacak. Bu net! İstekleri ortada! Fransa da bunu çok iyi biliyor. O nedenle Hollande gidecek ve yerine sağcı bir isim gelecek. Afrika’yı kurtarmak için bu şart!
Afrika özel çekim merkezi. Bu nedenle Suriye ve Irak’taki karışıklık aslında hem Ruslar’ın hem Amerikalılar’ın hoşuna gidiyor. ESAD üzerinde herkes mutabakata varmış durumda. Esad giderse Washington’ın operasyonunu yemekten korkan Putin çok titiz.
ABD de öyle…
ABD Başkanı Obama’nın ekibi, çok özel bir yol izleyerek Erdoğan ile Esad’ın arasını açtı. Bu, Rusya ile Türkiye’nin Suriye konusundaki anlaşmasını bitirdi.
ABD’nin ikinci adımı Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmaktı. 24 Kasım 2015’teki uçak krizi ile bu da başarıldı. Ancak Türkiye, beklenmeyen bir adımla Rusya ile ilişkilerini yüzde 60 dolayında toparladı. Türkiye, Rusya ve ABD, birbirlerine hiç güvenmeyen kardeşler gibi. Şimdilik durum bu! Tarihin nasıl akacağını bu üç devletin kendi aralarında kurduğu ilişkiler belirleyecek…
Bunlar Ortadoğu ve Afrika’da ABDRusya’nın Avrupa ile mücadelesi…
Bunların yanında Türkiye’nin her an kullanabileceği GÖÇMEN kartı var. Bu da Avrupa’yı bitirecek adımlardan biri.
Avrupa için zaman giderek daralıyor.
Ama onlar da boş durmuyor! Bir şeyler yapmak için didiniyor! FETÖ de bunlardan biri. CIA’nın içinde hala Avrupa ile birlikte yol alan ekip var.
Hillaryciler Avrupa’yı diğer elleriyle tutuyor. Bırakmak niyetinde değiller…
Bu eksende de garip işler oluyor!
Açalım biraz…
YAZ-BOZ’da görev yapan Londra temsilcimiz ALPARSLAN’dan AKIN İPEK’in ofisine gitmesini rica ettim.
Gitti. Amerika’ya yerleştiği söylendi.
Ne kadar doğru bilemem. Ama oradaki görevliler “Taşındı ve gitti” diyor.
Israrla… Amerika’ya gittiği söylenen AKIN İPEK’in burada el konulan malları var. Bunların başında da el konulduktan sonra kenara itilen medyası var. Eski canlılıkları, eski güçleri yok.
İşte bu şimdilerde kimsenin aklına gelmeyen MEDYA için ANKARA’da 2 CIA üst düzey yetkilisinin de katıldığı bir toplantı gerçekleşti. İstanbul’dan tanıdığımız, hem de çok yakından tanıdığımız bir patron o masada yer aldı.
ABD Büyükelçisi John Bass var mıydı öğrenemedim. Ama toplantı gerçekleşti…
O masadaki Amerikalılar o patrona “Daha önce ilişkiniz vardı. Siz de biz de biliyoruz. Akın İpek’in mallarına siz talip olun. Hayata döndürün. Bunu sizden bekliyoruz” dedi… Patron biraz sıkılmış gibi yapmış. CIA görevlileri araya girip “PARAYI MERAK ETME! DIŞARI ÇIKARILMAYAN DAHA ÇOK PARA VAR… ÇÖZERİZ” sözü vermişler… Patron rahatlamış… Yakında o patronun kim olduğunu göreceksiniz.
Gidip o mallara talip olduğunu açıklayacak. Tanıdığınız bir isim. Hem de iyi… Bu toplantı yaklaşık 2 hafta önce Ankara’da gerçekleşti… Toplantıyı ayarlayan isimlerin başında da bir gazeteci geliyor. O da bildiğiniz bir isim.
Artık köşe yazmıyor ama bilinen biri… O kanaldaki ilişkilerinin kuvvetli olduğu da aşikar. Tarafları bir araya getirecek kadar hünerli…
O toplantıdan sonra masadaki patron çıkıp ALMANYA ile temas kuruyor.
Orada da S.O. isimli hanımefendi devreye giriyor… Bu hanımefendi de Almanya konu oldu mu çözemeyeceği sorun yok. Orada çok güçlü iletişimleri mevcut. Ankara’daki toplantıdan sonra Almanya’ya mesaj. Trafik ilginç… Ve karışık!
Daha da ilginç yerler var…
Bir yerden sonra ikinci bir gazeteci daha devreye giriyor. Üstelik bu kişi BYLOCK TEZGAHINDA ROL ALMIŞ! Bu da Amerika ile ilişkileri suyun öteki tarafında organize ediyor…
David Keynes isimli BYLOCK’çuyu haberi yapan gazeteye iten oymuş!
İlişkilerde onun imzası olduğu bilgisi geldi bana!
Nereden? NSA’den!
Çok daha başka şeyler var ama şimdi yeri ve zamanı değil!
BYLOCK’tan girdik devam edelim…
NSA, FETÖ ile ilgili çok ciddi çalışmaların içinde. Yakında bunları görürüz. Bu nedenle pek çok FETÖ’cü AVRUPA’da toplanma kararı aldı. Ya da emir böyle. Bilemem… Artık hepsi neredeyse Avrupa’ya doluşacak. NSA bunları adım adım izliyor.
Para akışı da buralara olacak.
Karargahın neresi olacağına İNGİLİZLER son sözü söyledikten sonra karar verilecek. Bütün istihbarat örgütleri işin içinde! CIA ile masaya oturan patron ve arkasındaki güç de FETÖ için devrede!
Her şekilde hem de!
Ama CIA da bu patronu yalnız bırakmıyor…
Çok önemli bir Amerikan firmasıyla bu patron internet üzerinden bir anlaşmaya varmış! Yeni bir yazılım gibi bir şey. Bunu da bu patrona devredecekler… CIA’nın verdiği raporlara İstanbul’daki güçlü isim eksiksiz uyuyormuş. Tabii ödülü olacaktır.
Demek ki son günlerde tırmanan AVRUPA gerginliği boşuna değilmiş.
Almanya’nın kapılarını buradan kaçanlara açmasının bir arka planı varmış. Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’da çıkış arayacak kendine. FETÖ’ye ihtiyacı var. Türkiye’de de ellerinden geleni yapmak için fırsat kollayacaklar. Şimdi güçlerinin bir bölümünü Trump için ayırıyorlar. OYLARI tekrar saydırıp zafer arıyorlar. Trump’ı devirirlerse ışık hızıyla bize gelirler. Bu kolay değil ama küçük de olsa ihtimal. Yok deviremezlerse de yine geleceklerdir… Yine hızla… Çünkü bizimle kavga etmekten başka çareleri yok. ANLAŞMA DA MÜMKÜN DEĞİL…
Şu an herkes mevzi kazıyor…
Bizi yenemeyecek olsalar da gelecekler…
İçerideki adamlarına hala sonsuz güveniyorlar. Patronların hepsi eksiksiz hala FETÖ’nün yanında! Sadece “ANKARA’NIN YANINDAYMIŞ GİBİ!” yapıyorlar… 15 Temmuz’da yenemedikleri bu milleti, bu devleti yeneceklerini düşünüyorlar… Umutları hep dışarıda… Yapacak bir şey yok.
Gelecekler ve yenilecekler…
Gelsinler bakalım…