Bir vesayet kurumuna dönüşen Anayasa Mahkemesi için bugün Yeni Akit yazarı Ersoy Dede “kaldırılsın” çağrısı yaptı. İşte yazısı:
UYANIN EY MİLLET, DARBE TEHDİTİ GEÇMİŞ DEĞİL
10 Ağustos kritik seçimlerine kadar hemen hemen her gün “Güçlü Cumurbaşkanlığı” konuşuyorduk. Sonra seçimler oldu. Erdoğan beklendiği gibi koltuğuna oturdu. Neredeyse o günden beri hepimizin üzerine bir rehavet çökmüş durumda. Sanki 17 – 25 Aralık’ı, Gezi’yi biz yaşamamışız gibi.. Erdoğan Cumhurbaşkanı, Davutoğlu da Başbakan olunca her şey normal seyrine girmiş gibi davranıyoruz. Farkında mısınız?.. Dış geziler, iç temaslar, beyanatlar, grup toplantıları falan tamam da, 9 Ağustos’ta bu memlekette hangi problemler varsa 2 Aralık’ta da aynı problemler devam ediyor. Vesayet kurumları varlığını sürdürüyor, paralel devlet yapılanması dağıtabilmiş değil, darbe tehdidi geçmiş değil.. Uyanın ey millet.. Anayasa Mahkemesi’nin seçim barajını gündemine alması herhangi bir siyasi demeçle geçiştirilebilecek kadar basit bir mesele değil. CHP de Ak Parti de bunun ne kadar yanlış olduğunun farkında. Epeydir ilk kez CHP’den bir yetkili, milletin kendilerine vermiş olduğu hakkı bir vesayet organının kullanmasına tepki gösterdi. CHP’li Engin Altay, “Anayasa Mahkemesi barajın indirilmesine karar veremez” dedi.. Hazır her iki siyasi parti de vaziyetin bu kadar farkındayken, tehdidi bu kadar yakın algılıyorken buna bir an evvel el atılması vakti gelmiş demektir..
ANAYASA MAHKEMESİ’Nİ KALDIRIN
Ben böyle ‘o kaldırılsın, bu lağv edilsin’ dedikçe sürekli aynı soruyla karşılaşıyorum; peki yerine ne koyacaksın?.. Hepsine toptan cevap vereyim o vakit.. Anayasa Mahkemesi’ni kaldıracaksın ve yerine de bir şey koymayacaksın. Hiçbir şey.. Hayatımız böyle geçmiş. Onu kaldır ama yerine bunu koy.. DGM’yi kaldır yerine ÖYM’yi koy, 141 ve 142’yi kaldır ama yerine 312. maddeyi koy. Yetti artık, kaldırıyoruz ve yerine de bir şey koymuyoruz.. Bu kadar net.. ‘Peki yasaların Anayasa’ya uygunluk denetimi nasıl yapılacak?’ Geldik mi en temel meseleye?.. Gerçekte AYM’nin ikame edilmesine esas teşkil eden meseleye yani.. Anayasa’ya uygunluk denetimi… Daha ben bu yapıyı bugüne kadar hiç bu işi yaparken görmedim. Ama var sayalım ki böyle bir ihtiyaç var. O ihtiyaca da, TBMM’de kurulan Anayasa Komisyonları fazlasıyla cevap verecektir. Herhangi bir yasa Genel Kurul’a inmeden evvel ilgili komisyonlardan aşama aşama geçmiyor mu?. Anayasa Komisyonu incelemesinde neye bakıyor zannediyorsunuz?. Görüşülecek yasanın Anayasa’ya uygunluğuna.. Demek ki orada bir iç denetimden zaten süzülüyor. Bir daha yüksek mahkemeye neden ihtiyaç olsun ki?.. Bu mesele daha çok tartışılır. Kalın sağlıcakla.