Kandil’de kaleme alınabilecek bir bildiriye imza atan bin 128 akedemisyene karşı tepkiler çığ gibi büyüyor. OMÜ ve AİBÜ’de 9 akademisyen hakkında soruşturma açılırken Bahçeşehir Üniversitesi Senatosu sert bir bildiri yayınladı. Terör örgütüne açık destek veren bu bildiriyi okumadan imza attığını belirten birçok öğretim görevlisinin ise imzasını çekeceği öğrenildi.
Doğu ve Güneydoğu’da adeta özerklik isyani başlatması, sivilleri bile vurmaktan kaçınmayan PKK’ya yönelik başlatılan operasyonlar bazı akademisyenleri harekete geçirdi. Türkiye’nin birçok üniversitesiden ve yurtdışından bin 128 akademisyenin imza attığı skandal bildiriye karşı meslektaşları ve STK’lardan tepki geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözde akademisyenleri ağır ifadelerle eleştirmişti. “Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız, karanlık” diye konuşan Erdoğan, akademisyenleri isimleri bizden ama zihinleri bize yabancı tipler olarak değerlendirmişti.
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş ise akademisyenlerin bildirisine ilişkin “Bilgisi olmadan bildiri yayınlamak akademisyenlere yakışmıyor. Onlara sadece Allah akıl fikir versin demek gerekiyor” dedi.
OMÜve AİBÜ‘de 9 akademisyene soruşturma
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörlüğü, ‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’ bildirisinde imzası bulunan 6 öğretim üyesi hakkında soruşturma başlattı.Soruşturmacının vereceği karar doğrultusunda, soruşturmanın sonucuna göre gerekli işlemler yapılacağı açıklandı.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin yayımladığı bildiride imzası bulunan 3 akademisyen hakkında soruşturma başlattıklarını belirtti.
Abdullah Gül Üniversitesi istifasını istedi
Abdullah Gül Üniversitesi, skandal bildiriye imza veren Prof.Dr. Bülent Tanju’nun istifasını istediğini duyurdu. Açıklamada, Tanju’nun hakkında işlem yapılacağı da bildirildi.
Bahçeşehir’den bilim dersi
Bahçeşehir Üniversitesi Senatosu ise “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin yayınladığı bildiride yer alan ifadeleri kabul etmenin mümkün olmadığını bildirdi. Senatodan yapılan açıklamada, tüm dünyada üniversitelerin bilimin üretildiği, öğretildiği, insan haklarının savunulduğu ve aydınlanmanın öncüsü olan kurumlar olduğu belirtildi. Açıklamada, Türkiye’de ve dünyada insanların yaşadığı tüm acılarla, özelde ülkedeki terör ve sonuçlarının, yüreklerini yaktığı aktarıldı.
Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç ise “Akademik özgürlük terörü savunmak için kullanılamaz” dedi. Kendilerini bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak tanımlayan bir grup öğretim elemanının, Türkiye Cumhuriyeti’ni, vatandaşlarını açlığa ve susuzluğa mahkum etmekle, yerleşim yerlerine ağır silahlarla saldırmakla, anayasal ve uluslararası hukuku ihmal etmekle, taammüden kıyım ve katliam yapmakla suçladığını ifade eden Aykaç, terörün hiçbir biçimde savunulamayacağını kaydetti.
CHP sahip çıktı
Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir bildiriye imza atan akademisyenlere yönelik sözlerini eleştiren CHPGenel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, akademisyenlerin yaptığı çağrının yanında olduklarını açıkladı.
PKK’ya destek veren bildiriden imzalarını geri çektiler
Selçuk Üniversitesi (SÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nezir Akyeşilmen, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin bildirisine verdiği desteği, barışa hizmet etmediği için geri çekti. Terör örgütüne açık destek veren bu bildiriyi okumadan imza attığını belirten birçok öğretim görevlisinin imzasını çekeceğini başta Boğaziçi, Bilgi, Sabancı ve Koç olmak üzere ilgili üniversite yönetimlerine bildirdikleri öğrenildi.
YÖK harekete geçti
YÖK tarafından,akademisyenin teröre destek veren bildirinin, akademik özgürlük ile bağdaştırılamayacağı vurgulanarak, hukuk çerçevesinde gereği yapılacağı açıklandı.