MEDYAGÜNDEM- Tarih 24 Şubat 2001. Fatih Altaylı Hürriyet’teki köşesine şöyle bir başlık atmış:
“Gazi Erçel’in sevdiği oyun: Tosss”
‘Acemi” diye itham ettiği Erçel’e bakın nasıl vuruyor Altaylı:
“…Bu toslar bazen başında olduğu özel bankanın, bazen de Türkiye ekonomisinin canının yanmasına neden oluyor. Gazi Erçel Merkez Bankası’nın başına geçmeden önce Yaşarbank’ın genel müdürüydü. Hani şu batan, Hazine tarafından el koyulan ve artık olmayan Yaşarbank’ın. Biliyoruz ki, Yaşarbank’ı batışa götüren pek çok kararın altında Gazi Erçel’in imzası var. yle ya, attığı imzaların getirdiği sorumluluklar nedeniyle diğer banka batıranlar gibi yurtdışına çıkış yasağı veya tutuklama gerekse banka batırdığı için içeri atılan ilk merkez bankası başkanı olacaktı Gazi Erçel. Ancak o zaman hukukun gereği yapılmadı ve Gazi Erçel, çalıştığı özel bankanın batmasında sorumluluğu olan bir merkez bankası başkanı olarak Türk ekonomisinin en önemli koltuğunu işgale devam etti. Ama sonunda Yaşarbank gibi, Türk ekonomisi de duvara tosladı. Acaba kabahat Gazi Erçel’de mi, yoksa geçmişine rağmen onu Merkez Bankası Başkanı yapanda mı?”
Devam ediyoruz…
Tarih 26 Mart 2001. Yine Altaylı Hürriyet’te Erçel’e çakmış!
Yazısının başlığı, “Gazi Erçel’i başkan yapan hesap vermeli” şeklinde…
Tekrar oldu biliyoruz…
Sabah Ekonomi Müdürü Oğuz Karamuk geçtiğimiz gün Altaylı’nın bu yazılarını hatırlattı.
Karamuk şöyle yazdı:
“Erçel hakkında ‘Erçel’i Merkez Bankası Başkanı yapan hesap vermeli’ diye yazan, 2006′da Sabah Gazetesi’ne yayın müdürü olduğunda Erçel’in yazılarına son verip, ne hikmetse yöneticisi olduğu Habertürk’te tekrar köşe yazarı diye piyasaya çıkaran Fatih Altaylı’nın şahitliğini kabul etmemiz beklenemez… Sabah temiz bir şekilde haberini yapmış, Habertürk de Gazi Erçel’le yollarını mecburi bir şekilde ayırmak zorunda kalmıştır.”
İşte o Altaylı, 11 yıl önce Erçel’e vuran Altaylı, gazetesi Habertürk’te o adamı yazar yapan da biri..
Yani Erçel’in sicilini iyi biliyor.
Ama gelin görün ki bugün gazetesinde de olduğu gibi Erçel’in “tefeciliğini” Sabah’ın haberiyle duymuş gibi rol ve numara yapıyor.
Bugün gazetesi Habertürk ekonomi sayfalarında aynen şu başlığı atmışlar:
“Pişkinliğe bak!”
Peki kim pişkin?
Erçel’i ekonomiyi batırmakla suçlayıp, “hesap vermeli” diye savaş açan, sonra o ismi gazetesine yazar yapan biri mi doğru söylüyor bu meselede, yoksa Sabah mı?
Altaylı’nın sicili fena halde bozuk…
Bir de medya dünyası Habertürk ve Altaylı’nın komik gerekçesine sadece gülüyor.
Medyada herkes biliyor ki, hiçbir gazete, bir editörünün arkadaşı için sayfalarını böyle kullanmaz…
Altaylı artık “utanmayı” da bıraktı, gerçekten pişkinliğin tarihini yeniden yazdı..
medyagundem.com