MEDYAGÜNDEM- Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya’yı Çukurova Grubu’nun televizyon kanallarında hiç görüyor muyuz?
Hayır.
Peki Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak’ı Çalık Grubu’nun televizyon kanallarında görüyor muyuz?
Hayır.
Ya Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu’nu Doğan Grubu’nun televizyon kanallarında görüyor muyuz?
Hayır.
Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ise günde nerdeyse iki kez Habertürk ekranında.
Sürekli canlı yayınlarda.
Zırt pırt Habertürk ekranına “kabus” gibi çöküyor!
Fatih Altaylı aslında kendi kendisini Habertürk Televizyonu’nda canlı yayına çıkartıyor. Çünkü Habertürk TV fiili okarak ona bağlı.
Küfür ediyor, hakaret sallıyor, bağırıyor, çağırıyor, sinirli, huzursuz, daha da fecisi “büyüklük hezeyanı” içerisinde.
Öylesine bir “büyüklük hezeyanı” içerisinde ki, kendisine gerçekle uyuşmayan üstün nitelikler yakıştırıyor. “Büyüklük hezeyanı” ise, derin ruhsal sorunları olduğu kuşkusu yaratıyor.
Bir gün ekranda “bok” diyor, başka bir gün canlı yayında “Yazın yediğiniz hurmalar…” sözünü sarf ediyor. Bir başka gün ise “Al bu kilimi, sen de al bu plaketi, noktalı yeri ise siz doldurun” diyerek terbiyesizleşebiliyor.
İşin daha da ilginci Altaylı işi artık abartmış durumda, kendisine email yoluyla tepkisini gösteren okuyucuya bile “küçük düşürücü, aşağılayıcı, hakaret içeren iletiler” gönderiyor. Altaylı kendi gölgesiyle bile kavga ediyor…
Nerden mi biliyoruz?
Çünkü Altaylı’nın hakaretlerine maruz kalan okur, durumu MEDYAGÜNDEM’e rapor ediyor…
medyagundem.com
