Habertürk Erçel’i neden attı?
Sabah Ekonomi Habertürk yazarının ipliğini pazara çıkardı. Fatih Altaylı mecburen Gazi Erçel’in işine son verdi.
Daha önce de anlattım.. Habertürk’ün yayın müdürü Fatih Altaylı, küfrettiği için dayak yiyen… ama her seferinde aynı sinkaf’ı önlenemez bir hazla tekrarlayan oğlan çocukları gibi. Ama Fatih Altaylı çocuk değil, durum farklı… Belki dürtülerde, Freud’da… Ya da çok da derine inmeden ‘Ayı ile Avcı’nın hikâyesinde aramak gerekli teşhisi. Ama belirli bir mesafeden, pisliğini bulaştırmasına izin vermeden… Neden böyle söylüyorum? Çünkü: Geçen hafta Sabah Ekonomi sayfalarında Altaylı’nın başında olduğu Habertürk gazetesiyle ilgili bir skandalı okudunuz. Habertürk’teki köşesinde sürekli yüksek faizi savunan eski Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, yüksek faizden büyük miktarda kazanç sağlıyormuş. Faiz lobisine hizmet ediyormuş. Malum, bir takım faktoring şirketlerinin işi, ekonomi krize girdiğinde, faiz ve döviz fırladığında açılıyor. Bankadan kredi çekemeyen zordaki esnafa, KOBİ’ye, tefeci faiziyle borç verip köşeyi dönüyor bu şirketler. Erçel’in Yönetim Kurulu Başkanı ve ortağı olduğu Yeditepe Faktoring’e de tefecilik benzeri uygulamaları nedeniyle 12 ayrı KOBİ tarafından dava açıldığı belgeleriyle ortaya çıktı zaten. Sonrasında Sabah yazarı Sevilay Yükselir Gazi Erçel’i bulup sohbet etti ve… Hem Erçel’in hem de yazdığı gazetenin ipliği pazara döküldü… İsterseniz Sevilay Yükselir’in yazısını bir kez daha okuyun, linki şu: (http:// www.sabah.com.tr/Yazarlar/yukselir/ 2012/05/25/ne-yazarmis-ne-gazetecipiskinlikten-oldu-gazi) Gazi Erçel, hem basın meslek ilkeleri hem de Sermaye Piyasası Kanunu’nda suç kabul edilen bir eylemden utanmak yerine “Benim işim faiz, onlarca yere danışmanlık yapıyorum, Habertürk’ün verdiği üç kuruşla geçinemem, aç mı gezeyim” diye pişkin bir salvo yaptı kendince… Neyse… Sonrasında belli ki Sabah’ta çıkan “Üç kuruş” lafı patronaja da dokunmuş… Erçel’in işine son verdiklerini açıkladı Fatih Altaylı dün. ‘Basın etiği’ diye bir yazı yazıp, “Sabah haber yapınca Erçel’i aradım. Doğru mu dedim? Doğru olduğunu söyleyince yollarımızı ayırdık vs…” demiş. Arkasında “Sabah yazıncaya kadar, yazarının ne işler çevirdiğini bilmiyor muydun yani Fatih?” Ya da, “Bak kovdum dediğin Gazi Erçel, Sabah Yazarı Sevilay Yükselir’e ‘Bütün basın yapıyor sen de yap niye yapmıyorsun” diyor. Habertürk’te işler böyle mi yürüyor Fatih?” gibi soruları bırakarak…
Şahitliğinizi kabul etmem
Öte yandan çekilen dişin acısıyla Sabah Ekonomi’ye de çamur atmış Fatih Altaylı. Onun pis dedikodusunu kabul etmek mümkün değil. Ama hiç uzatmadan cevabını verelim: Sabah Ekonomi’deki herhangi birisiyle ilgili elinde belgesi varsa, gazetesine koyması ya da bize ulaştırması durumunda gereğini hemen yaparız. Ayrıca bunu bize yapılan bir iyilik olarak da tanımlarız. Ancak… Ne Merkez Bankası Başkanlığı sırasında ülkesini ve milleti soyulurken döviz almaya giden, görevi ihmalden mahkum edilen ve son olayda da suçüstü yakalanan Gazi Erçel’in… Ne de aşağıda linklerini verdiğim yazılarda Erçel hakkında “Erçel’i Merkez Bankası Başkanı yapan hesap vermeli” diye yazan, 2006’da Sabah Gazetesi’ne yayın müdürü olduğunda Erçel’in yazılarına son verip, ne hikmetse yöneticisi olduğu Habertürk’te tekrar köşe yazarı diye piyasaya çıkaran Fatih Altaylı’nın şahitliğini kabul etmemiz beklenemez… Sabah temiz bir şekilde haberini yapmış, Habertürk de Gazi Erçel’le yollarını mecburi bir şekilde ayırmak zorunda kalmıştır. Bunun ötesinde Erçel olayını uzatmak, hele de Fatih Altaylı gibi bir savunma geliştirmek… Yazının girişinde anlattığım derin ruh halinden kaynaklı bir iftiradan öteye gidemez.
Hangi Habertürk yazarının milyonluk portföyü var?
Sırası gelmişken, “O öyle dedi, şu böyle dedi” diye dedikoduyla yürüyeceksek Fatih Altaylı’nın işi çok zor. Mesela Habertürk’ün ekonomi yazarlarından bir tanesinin milyon dolarlık portföyünün olduğu yönünde iddialar var. Yani adam bir yandan para simsarlığı yapıyor, diğer taraftan köşesinde kendisi ya da temsil ettiklerinin çıkarlarına uygun spekülatif yazılar yazıyor. İddia doğruysa bu Sermaye Piyasası Kanunu’na göre suç. Üstelik o yazar hakkında zamanında devletin en yetkili bürokratları “Bankacı mısın köşe yazarı mısın?” açıklaması da yapmıştı. Her yerde haber oldu o açıklama. Altaylı da bu durumu bile bile o ismi, Hürriyet’ten Habertürk’e aldı. Şimdi de varlığına göz yumuyor. Bu yazar da sürekli yüksek faizi savunuyor, Erçel’le aynı çizgide gidiyor… Anlamıştır kim olduğunu Fatih Altaylı. Peki şimdi Erçel gibi o yazara da ‘Sabah’ın yazdığı doğru mu?” diye soracak mı? Bence soramaz… Çünkü Altaylı kof ve korkak… Haksızsam cevap versin ben de olayı büyüteyim…
* Merak edene linkleri:
(http:// hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=-228822
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=-234107)
OĞUZ KARAMUK/SABAH