Dershane tartışması sürerken, Milli Güvenlik Kurulu’nun 2004’te aldığı tavsiye kararı ‘Gülen’i bitirme planı’ olarak lanse edildi. Ancak Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya, AK Parti’ye açtığı kapatma davasında cemaate yapılan yardımları suç delili saydı.
Dershanelerin dönüştürülmesi ile ilgili tartışmalar sürerken, dün Taraf gazetesi 2004 yılında MGK’da alınmış bir tavsiye kararını hükümeti suçlayan bir ifadeyle ‘Gülen’i bitirme Planı’ olarak gündeme taşıdı.
YALÇINKAYA ÇÜRÜTTÜ
Gazetede Mehmet Baransu imzasıyla yayımlanan haberde ‘MGK’nın 2004 yılı Ağustos ayında yaptığı toplantıda, ‘Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler’ başlığıyla, ‘Cemaate karşı bir eylem planı hazırlanması’, tavsiye kararı olarak hükümete bildirilmiştir’ ifadeleri yer alırken, alınan kararda Başbakan Tayyip Erdoğan ve dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün de imzası yer alıyor’ denildi. ‘Taraf’ın bu iddiaları bizzat AK Parti hakkında kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından tekzip edildi.
‘GÜLEN’E YARDIM ETTİLER’
Yalçınkaya’nın bahse konu MGK’dan 4 yıl sonra 31 Mart 2008’de açtığı davanın iddianamesinde AK Parti’nin cemaatle ilişkisi ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaya’ delil alarak gösterildi. İddianamenin 64 ve 65. sayfalarında ‘Fethullah Gülen’ tarikat lideri olarak nitelendi, MGK kararında imzası olduğu belirtilen dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise ‘laikliğe aykırı eylem yapmakla’ suçlanan cemaat okullarına yardım etmekle suçlandı.
BİR SUÇLAMA DAHA
İddianamede Gül’ün yurt dışındaki tüm elçiliklere genelge göndererek ‘Dünya İslam birliğini gerçekleştirmeyi hedeflediği’ öne sürülen Gülen’in okullarıyla işbirliği yapılması talimatı verdiği ifade edildi. İddianamenin 100. sayfasında dönemin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, Fethullah Gülen’in himayesindeki bir kuruluşun düzenlediği konferanslara katıldığı belirtilerek kapatma gerekçesi olarak sunuldu. İddianamenin 140. sayfasında ise Gülen’in hedefinin ‘şeriat devleti kurmak’ olduğu, AK Parti’nin de Gülen’e yardım ettiği öne sürüldü. İddianameki bu ifadeler 2004’te alınan tavsiye kararlarının uygulanmadığını ortaya koydu. Öte yandan bir sene önce yine gazetede Alper Görmüş imzasıyla çıkan haberin 1 yıl sonra tekrar ısıtılıp gündeme getirilmesi manidar bulundu. (Yeni Şafak)
Bu durum şunu göstermektedir; bunlar tabanlarını da buna benzer yalanlarla kandırmışlar, kandırıyorlar. Tabanlarına bunlar gösterip, işte denmelidir.