İmzaladıkları ihanet bildirisiyle terör örgütü PKK’nın çukurlarına destek verip, devleti katliam yapmakla suçlayan sözde akademisyenler üniversiteden ihraç edildi. Ancak terör örgütü yandaşı akademisyenleri korumak için yine malum çevreler devreye girdi. Kahraman Mehmetçiklere ‘katil’ diyenlere kol kanat gerdi.
İhanet bildirgesine imza atarak güvenlik güçlerini ‘katil’, eli kanlı teröristleri ‘masum’ ilan eden sözde akademisyenler, KHK kapsamında ihraç edilince malum çevreler harekete geçti. CHP ve HDP’nin başını çektiği cephe, terör destekçilerine sahip çıkıp avukatlığını yaptı.
Şanlıurfa’da gece yarısı sinsice girdikleri evde uyuyan 2 askeri şehit ederek Türkiye’ye karşı savaş ilan eden terör örgütü PKK, Doğu ve Güneydoğu’yu kan gölüne çevirmek için şehirdeki yapılanmalarını devreye sokmuştu. Hakkari, Şırnak ve Diyarbakır’da sokaklara inen teröristler, mahalleleri talan ederek sözde ‘öz yönetim’ ilan etmişti. Devlet, güvenlik güçleriyle eli kanlı teröristlerle mücadele ederek hain plana büyük darbe indirmişti. PKK’nın uğradığı hezimetin ardından art arda yapılan ‘isyan’ çağrıları da karşılıksız kalınca, KCK’dan ‘sivil itaatsizlik’ talimatı gönderilmişti.
330 İSİM GÖREVDEN ALINDI
Terör örgütünün emri doğrultusunda bir araya gelen sözde akademisyenler, yayınladıkları ortak bildiri ile güvenlik güçlerimizi ‘katil’, PKK’lı teröristleri ise ‘masum sivil’ ilan etmişti. Resmi makamları, Kandil’den gelen talimatlara uymaya zorlayan bu kişiler, aksi takdirde devletin tüm kurumlarında isyan çıkarma tehdidinde bulunmuştu. Geçtiğimiz günlerde çıkan KHK (Kanun Hükmünde Kararname) ile, terör destekçilerine büyük bir darbe vuruldu. Bir kısmı daha önce çeşitli suçlardan açığa alınan 330 kişi, üniversitelerindeki görevlerinden alındı. Devlet içerisinde yapılan bu büyük temizliğe, CHP ve HDP’nin başını çektiği cephe karşı çıktı. İhanet bildirgesine imza atarak terör örgütü PKK’ya açıkça destek veren kişilerin imza attığı skandalı ‘fikir özgürlüğü’ diyerek perdelemeye çalıştı. Hatta bazıları ise, üniversitede eğitim veren ve ihanet bildirgesine imza atmayan hocaları ‘istifa’ etmeye davet ederek büyük bir isyan dalgası oluşturmaya çalıştı.
ÜNİVERSİTELERİ PKK KAMPINA ÇEVİRDİLER
Sözde akademisyenler, üniversitelerinde PKK propagandası yapılmasına göz yummuş, hatta bazıları destek olmuştu. Marmara Üniversitesi’nde terör örgütü için bestelenmiş şarkılar eşliğinde halaylar çekilirken, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde ‘terörist yemini’ akademisyenlerin de yer aldığı bir programda hep bir ağızdan tekrarlanmıştı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi ise terör yandaşlarının saldırganlığına defalarca sahne olmuştu. Söz konusu terör eylemlerinde en ön saflarda olan sözde akademisyenlerin KHK kampsamında görevlerinden atılmaları, yandaşlarında da şok etkisi yarattı.
KANDİL SÖYLEDİ O YAZDI
FETÖ’ye yakınlığıyla bilinen bir internet sitesinde yazarlık yapan Baran Alp Uncu, terörle mücadelenin en şiddetli olduğu dönemde Kandil’in propagandasına destek vermişti. Güvenlik güçlerimize ‘çocuk öldürüyorlar’ iftirası atmıştı. Skandal ifadelerini sürdüren Uncu, uluslararası güçlere çağrıda bulunarak terör operasyonlarının durdurulması için Türkiye’ye baskı yapılmasını talep etmişti. KHK kapsamında görevden alındaktan sonra ise masum olduğunu öne sürdü.
BU NASIL SORU
Ders sırasında terör propagandası yapması nedeniyle öğrencilerden tepki alan ve ihanet bildirgesine imza atan Zeynep Kıvılcım, idelojisini final sorularına da yansıtmıştı. Öğrencilere yönelttiği soruda açık açık teröristleri aklayan ifadeler kullanan Kıvılcım, kendi gibi düşünmeyen öğrencilere düşük puan vererek dersten kalmalarını sağlamıştı.
“EĞİTİMİ DURDURUN” ÇAĞRISI
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yüksel Taşkın, tüm öğretim üyelerini isyana çağırdı. Açığa alınmayan hocaların derhal görevden ayrılmaları gerektiğini belirterek, eğitimi durdurma tehdidiyle göreve dönmeye çalıştı.
ÖRGÜT SAFLARINDA YARALANDI
Terör örgütü PKK’nın Suriye kanadı olan PYD’ye desteğini saklamayan Önder Çakar, örgütün saflarına bile katılmıştı. İllegal yollardan Suriye’ye geçen Önder, silah eğitimi alarak PYD’li teröristlerle beraber Türkiye’ye yönelik saldırılarda rol almıştı. Katıldığı çatışmaların birinde yaralandığı bilinen Çakar, son KHK ile görev aldığı üniversiteden ihraç edildi.
SAVAŞ İSTİYORMUŞ
Devleti katliam yapmakla suçlayan Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Nuriye Gülmen, ihraç edildiğini öğrenince ‘direniş’ çağrısı yapıp, “Mücadeleyi yükselteceğiz” dedi. Devlete karşı savaş ilan eden Gülmen ‘Savaşları kabulümüz” ifadelerini kullanmıştı.
CHP-HDP YİNE İŞ BAŞINDA
İhraç edilen sözde akademisyenlere desteklerini ilan eden ilk isimler, CHP’li ve HDP’li milletvekilleri oldu. HDP Milletvekilleri; Sırrı Süreyya Önder, Ahmet Yıldırım ve Mithat Sancar Ankara Üniversitesi’ne gittiler. 3 milletvekili “Teröre Destek Bildirisi’ne” imza atan, ancak ihraç edildikten sonra ‘masum’ olduklarını öne süren sözde akademisyenleri ziyaret ettiler. CHP’li vekil Nurettin Demir de, KHK ile sözde akademisyenlerin ihraç edilmesine tepki göstererek “Akademisyenlerimize yapılan terör uygulamasını kınıyorum. YSK’ nın eşitlik ilkesini yok ediyor kararname ile. İsteyen kanal istediğini çıkarır istediği kadar. Hayır diyenler terörist diyor ya asıl terörist şu andaki iktidardır” dedi. Devletin yönetim kademesini ‘terörist’ ilan ederek hedef gösterdi. CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke ise, “Sinsi bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK)” ile Türkiye’nin çok sayıda değerli akademisyenin görevden uzaklaştırıldı. Şunu herkes bilmeli, Türkiye’nin aydınlık yarınlarını karartmak için dün bir adım atıldı ancak kendisini bilime adamış olanlar, özgürlük, barış, demokrasi isteyenler, ‘birlikte yaşam’ diyenler onurlarıyla yaşamaya devam edecekler” dedi.
-GÜNEŞ-