MEDYAGUNDEM.COM- Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan’ın her kelimesi alkışlanacak bugünkü yazısından şu satırlara bakın önce:
“Saf değilim. Âlâ denen pespayenin 3 yıldır yayın hayatına devam edebiliyor olması derginin bir ‘neden’ değil, bir ‘sonuç’ olduğunu gösterir. Yani öyle kitleye böyle dergi… ‘Benim param benim kararım’ diyen yeni muhafazakâr görmemişlik biçiminin mevkutesidir Âlâ. Ve bize, zikirli ilahi çalıp ağlak kıssalar anlatan radyolar, hocalar ne denli zarar veriyorsa; bu görmemiş kitle de o denli, belki daha da fazla zarar veriyordur. Bu görmemişlik biçimine ‘durun’ demenin zamanı gelmiş ve geçmektedir bile. Yarın, çok daha geç olacaktır.”
Müslümanların “Âlâ” diye bir sorunu var Türkiye’de artık. 3 yıldır yayınlanan başörtülü kadınlara yönelik moda dergisi “Âlâ”, skandal kapaklarıyla gün geçtikçe Müslümanlara zarar vermeye başladı.
Hele hele Eylül sayısı kapağı artık Müslümanların haklı bir isyanına sebep oldu.
Bu dergi geçtiğimiz aylarda da İslam’la hiçbir şekilde bağdaşmayacak bir tesettür partisi ile gündeme gelmiş ve tepkiler üzerine parti iptal edilmişti.
Sözde “İslami moda dergisi” Âlâ’nın Eylül ayı sayısının kapağı ise şehvet duygularını başörtüsü altından pazarlayacak kadar alçak bir işi yansıttı.
İslam’ın öngördüğü örtünme şekline uygun olmayan bir tesettür modasına özendiren dergi, “Stil Sahibi Kadının Dergisi” sloganıyla tesettürün yozlaşmasına neden oluyor.
BAŞÖRTÜLÜ KADINI KEDİCİKLERE DÖNÜŞTÜRME OPERASYONU
Âlâ dergisinin hizmet ettiği şeyin Müslüman kadına ve başörtüsüne yönelik tehlikeli ve zararlı bir “fitne”den başka birşey olmadığı açık.
Bu dergi Müslüman kadını tamamen Adnan Oktar’ın “kedicikleri”ne dönüştürme operasyonundan başka birşey değil.
İslam’ın esaslarından uzaklaşarak, sözde “moda” ve “yaşam tarzı” ambalajıyla özendirilen şey, ortalığı İslam’dan kopuk havuz kenarında bikinili pozlar veren “kedicikler”e teslim etme projesidir.
Ne demek istediğimizi “kedicikler”in dün verdiği çarşaflı pozlardan bugün havuz kenarında bikinili fotoğraf paylaşımına varan savruluşları net biçimde anlatıyor.
Âlâ dergisi Müslümanlar için günahın bir bataklık gibi nasıl içine çektiğinin ibretlik vesikası gibi. 3 yıl önce başörtülü kadına moda ve yaşam rehberi diye çıkan dergi bugün başörtüsü altından şehvet satıyor!
İşte Âlâ isimli derginin başörtülü kadınlarımızı getirmek istediği tehlikeli nokta şu:
NOT: Aşağıdaki fotoğrafları siz okurlarımızdan özür dileyerek yayınlıyoruz. Meselenin vahametini göstermek adına bu paylaşımı yapmak zorunda kaldığımız için haklarınızı helal ediniz.
bu derginin editörleri de sahibi de kedicik kafalıdır. ruhları kediciktir.
kedicik ruhlu 3-5 hafif meşrebin bu yayınlarla bu dergilerle bu camiada yeri olamaz!
Yillar evvel ya Selahattin Duman ya da Engin Ardic bir yazisinda “Esquire” dergisi icin “Sosyetenin 31 dergisi” demisti. Niye bu haberi okuyunca hatirladim ben de bilmiyorum.
Merhabalar. Ala Dergisi, Zaman Gazetesi’nde ve Aksiyon’da çalışmış ve ayrılmış 3 kişi tarafından kurulan bir dergidir. Direk cemaate bağlı değil ama yöneticileri cemaatten. Nasıl mı bu kadar emin oluyorum. Daha önce Cemaat’in büyük holdinglerinden birinde Reklam ve Tanıtım biriminde çalışıyordum. Bizden gelip reklam istiyorlardı. Müdürümle eski Zaman gazetesi ve cemaat geçmişlerinden konuşuyorlardı. Hatta içlerinde bir tanesi ‘İçimizdeki Molla kafalılar bu dergiyi kurmamızı istemedi ama ben arayı falanca falancayı koydum hallettik. Hocaefendi de bir şey demedi zaten’ demişti. Zaten şirketteki kadın çalışanlarına bedava geliyordu.
Bilginize…
Adnan Hoca Mason olduktan sonra bizde Adnan Usta ve Didem Kalfa diye hitap etmiştik! Adnan Usta ben mehdiyim diyor, Feto da get lannn Küçük Zurna, ben Büyük Zurnayım diye ufak bir kapışmaları vardı. Şimdi Büyük-Küçük Zurna’nın aynı yolun yolcusu olduğunu görüyoruz. Cehennem-i Zümera hoş geldiniz Büyük-Küçük Zurna denecek günü İnşallah görürüz.
Sapıklıkta sınır tanımayan Adnan Usta, senin direk cehennemlikler zümresinden olduğu konusunda bu toplumda fikir birliği olduğunu biliyor musun? Adnan Usta piyasadan topladığı kullanılmış, yıpranmış Motorları kendi sapık fantezi dünyasına göre kaportalarını çekiçlettirip piyasaya sürüp hayasızlığı bu topluma benimsettirmeye çalışmaktadır. İslam’da örtünme diye bir şey yoktur diyecek kadar da iğrençleşen bu sapık fantezi Ustası sol gözünü istediği kadar gizlesin, bir gün Deccal gibi tek gözüyle istemese de piyasaya çıkacaksın, bak bunu tarih yazacak, sen İslam’ın içine nifak, fitne tohumları ekip hasadı bekleyen Deccalsın Deccal!
Siyonizm’in emirlerinden hastalık-savaş…toplumsal ahlak çöküntüsünün gereğini yerine getiren Adnan Usta Rabbim sana öyle bir darbe vuracak ki, ibreti alemlik olacaksın. Sadece sen değil, yanındaki Didem Kalfa’dan tut da bütün avenen bunu yaşayacağından emin olabilirsin.
Adnan Usta sen ahlaksızlığın timsalisin, sen Lusufer’in Türkiye temsilcisisin, her şeyin bir bedeli olduğunu Rabbim en kısa zamanda gösterir İnşallah!
Ülkemizin, İslam Dünyasının nasıl bir kuşatma halinde olduğunu görebiliyorsunuz değil mi? Pensilvanya’lı Müslümanların itikatlarını, Adnan Usta-Didem Kalfa’nın ahlakının hedef aldıkları artık açık seçik ortadadır. Başarmayacaksın Adnan-Feto, Vallahi’ de Billahi’ de başarmayacaksınız. Sizlerin Lut Kavminin başına geldikleri musibetlerin geleceği günlere az kaldı.
Ala Dergisi yetmedi, birbirinin ucuz kopyası olan Aysha Dergi , Nun Dergi gibi taklitleri de çıktı. Kompleksli, özenti, görmemişliğini bayrak gibi taşıyan bu kadıncağızlar bu dergileri takip edip içindek kediciklere benzemeye çalıştıkça daha çook benzeri çıkar. Kaleminize sağlık.