Akşam yazarı haklı mı çıktı, Altaylı Sözcü operasyonu mu yapıyor?

Medya kulislerine Fatih Altaylı’nın Gazete Habertürk’ten ayrıldığı iddiası düştü

MEDYAGUNDEM.COM- Medya kulislerini hareketlendiren iddiaya göre Fatih Altaylı Habertürk’ten ayrıldı. İstanbul’a yapılacak 3. Havalimanı ile ilgili “hazımsız” ve yalan yazısından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da tepki gösterdiği Altaylı, geçtiğimiz gün “Uzunca bir süredir, seyahate çıkmayı hesaplıyordum. Şimdi o uzun tatilin zamanı geldi” diyerek izne çıktığını açıklamıştı.

Ancak Habertürk kaynaklı aldığı kulislerre Fatih Altaylı’nın Habertürk’le yollarının ayrıldığını ve istifa ettiğini kendisinin açıklaması bekleniyor.

ALTAYLI SÖZCÜ’YE Mİ GİDİYOR?

Altaylı’nın sanki hükümet istemiş de izine çıkmış gibi bir algı için çabalaması da dikkat çekici. Son dönemde “medya özgür değil” algısı için Doğan medyasında bazı operasyonel hamleler görmüştük. Enis Berberoğlu ve Yılmaz Özdil sanki “hükümet baskısı” ile Hürriyet’ten gönderilmiş, hükümet yine hedef tahtasına oturtulmuştu. Ancak Berberoğlu ve Özdil’in Sözcü’ye transferi işin içinde başka bir “operasyon” olduğunu göstermişti.

Altaylı’nın da benzer bir operasyon içinde olduğu şüphesi ortaya çıktı. Akşam yazarı Turgay Güler 3 gün önce Altaylı’nın muhtemel planını deşifre etmişti.

Güler, Altaylı’nın Sözcü’ye nasıl göz kırptığını, Sözcü’deki “malum koro”ya nasıl girmek için yırtındığını yazmıştı.

Sanırız Altaylı Habertürk’ten olaylı bir ayrılma operasyonuyla Sözcü’ye bilet kesiyor.

İşte Güler’in yazısı:

Emin Çölaşan.  

Bekir Coşkun. 
Yılmaz Özdil.  
Saygı Öztürk. 
Uğur Dündar.  
Enis Berberoğlu. 
Necati Doğru.  
Soner Yalçın ve birkaç isim daha. 
Malum, bu isimlerin hepsinin ortak bir paydası var. 
Bu arkadaşlar vaktiyle majör medyada “görev” aldılar! 
Bunlara çuvalla da maaş ödendi. 
Malum, “vesayet” geriletilince bu arkadaşların da borusu ötmez oldu! 
Bulundukları yerlerde “yük” olmaya başladılar. 
Arkalarındaki “yapı” da sahip çıkamayınca, patronları tarafından bir bahaneyle kapı önüne konuluverdiler. 
Onlar da ilk kovulanların kurduğu “Sözcü” diye bir gazetede toplandılar. 
O kadroda bir Fatih Altaylı eksikti. O da şimdi kadroya girmek için yırtınıyor. 
Meselenin özeti şu; Altaylı Sözcü’ye göz kırpmaya başladı. 
Yapmaya çalıştığı “Benim yerim de sizin yanınız” demekten öte bir şey değil. 
Yani, “Altaylı niçin bu kadar saldırganlaştı?” diye kafa yormanıza gerek yok. 
Sözcü’ye gitmek için “biletini kesmeye” çalışıyor hepsi bu.