MEDYAGUNDEM.COM- Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler bugün köşesinde Başbakan Erdoğan’a dünkü yazısıyla hakaret eden Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı’yı duvardan duvara çarptı.
“Sen bu dumanlı kafayla hep kısa kalacaksın!” diyen Güler, Dumanlı’nın nasıl bir “kara propagandacı”, insafsız ve vicdansız olduğunu da gözler önüne serdi.
İşte yazısından bölümler:
SİSİ’NİN ÜLKESİNDEN BÖYLE
Yer Mısır Akrepler Cezaevi.
Müslüman Kardeşler’in lider kadrosundan Hayrat Şatır ve Sultan Salih dahil 21 kişi bu cezaevinde.
Saat yasak, takvim yasak.
24 saat karanlık bir hücre.
Ne gecesi belli, ne gündüzü.
Battaniye yok, yastık yok, yatak yok.
Yatağı da, seccadesi de buz gibi beton.
Günde üç kaşık pilav ve bir dilim patates.
Bir de bir şişe su.
İster yıkan, ister abdest al, yahut iç.
Doktor yok, ilaç yok.
İşkence de cabası.
Mısır’ın tüm cezaevlerinde manzara böyle.
Darbeci diktatör Sisi’ye yan bakmak, içeri tıkılmak için yeterli sebep.
UTANMADAN SIKILMADAN ZİHNİ DUMANLI ARKADAŞ BAŞBAKAN’I SİSİ’YE BENZETMİŞ
Zihni dumanlı arkadaş dünkü yazısında Başbakan Erdoğan’ı Sisi’ye benzetmiş.
Ve bir kez daha Yezid’e!
Utanmadan, sıkılmadan!
İNSAFSIZ, VİCDANSIZ
Peki bu insafsız, vicdansız benzetmeleri yaptığı yazısını nerede kaleme almış dersiniz?
Ben söyleyeyim.
Sırça köşkünde!
Yani; cam giydirme devasa bir plazadaki, üç ayrı kontrol noktasından geçilerek ulaşılan, beyaz lüks mobilyalarla bezenmiş büyük suitinde.
O PLAZADA SABAH AKŞAM ERDOĞAN’A KÜFREDİYOR
O plazada kendisi ve arkadaşları sabah akşam Başbakan Erdoğan’a hakaret ediyor, küfrediyor.
Erdoğan diktatör olsaydı, sen acaba bu yazdıklarının yahut yazdırdıklarının yüzde birini bırak söylemeyi ima bile edebilir miydin?
Seni kantara koysak 90 kilo çekersin, göbeğin de cabası.
Diktatörün ülkesinde sen, kantarın ibresini dahi oynatamazdın.
Gel gör ki, topuzunu kaçırdın!
“Diktatörün ülkesinde” görülmemiş bir masuniyete sahipsin ve onun arkasından asıp kesiyorsun!
Dünyada, böylesi bir diktatörlükte yaşamak için can atacak kaç milyar insan var dersin?
Yorulma ben söyleyeyim.
En az yedi milyar.
Ama sen beğenmiyorsun.
Müntesibi olduğun yapının maşallah polisi de var askeri de. Savcısı da var hâkimi de. Bankası da var holdingi de. Medyası da var sermayesi de.
İhale de dağıtıyor, işadamı da kurtarıyor.
Daha ne istiyorsun?
“Uzun adamın” ölmesini mi?
Ne olacak öldüğünde?
Bi de hele!
Şüphesiz bir gün o da ölecek.
Ama sen istedin diye değil.
SEN BU KAFAYLA HEP KISA KALACAKSIN
Analar yine “uzun adamlar” doğuracak.
Sen bu dumanlı kafayla hep kısa kalacaksın.
Ve hiçbir zaman da uzamayacaksın.
Bilesin!