Anasayfa / GENEL / Akit yazarı Soma’da” sabotaj var” deyip adresi gösterdi
soma

Akit yazarı Soma’da” sabotaj var” deyip adresi gösterdi

Soma olayında her veri bizi İsrail’e götürüyor!

ALİ İHSAN KARAHASANOĞLU/YENİ AKİT

Soma olayında sabotaj şüphesini dile getirmemize, bazıları fena bozuluyorlar..

Onlar eleştiriyi yoğunlaştırdıkça..

Ben de kendimi test ediyorum..

“Acaba şüpheleri abartıyor muyum” diye, biraz daha derinlemesine araştırıyorum..

Ama şüphelerim azalmıyor.

Tam aksine artıyor..

Niçin artıyor, somut verileri aktarayım.

Güven Erkaya’dan başlayayım..

Nerden çıktı “Güven Erkaya” demeyin..

Kendi gemisini batıran bir komutan olacaksınız.

Ki o gemi, Türkiye’nin o tarihteki en büyük savaş gemisi..

Ve buna rağmen o orduda en üst rütbeye kadar çıkabileceksiniz!

Bunun ikinci bir örneğini dünya tarihinde gösterebilecek bir arkadaş var mı acaba?

Yanlış anlamayın..

Siz bana kendi gemisini batıran bir komutan bile bulamazsınız..

Ama bizimki, hem kendi gemisini batırmış, hem de rütbeleri hiç sektirmeden çıkıp, en üst noktaya gelmiş..

Niye?

İsrail arkasında da onun için..

İsrail arkanızda ise.. Kendi geminizi bile batırsanız, bırakın istifayı. Bırakın ihracı.. Bırakın cezayı. Ordunun en üst noktasına kadar çıkarsınız…

İsrail size düşman ise.. Siz Ankara’da gece demeden, gündüz demeden çalışırken.. Soma’da bir olay yaşanır.. Sizi ondan sorumlu tutarlar: “İstifa et.. Yoksa..”

Devam edelim, Erkaya’nın serüvenine..

Komutanı olduğu Kocatepe gemisini, kendi hava kuvvetlerimize batırtan Erkaya, sonunda denize atlamak zorunda kalmış. Bir “sal”a tutunmuş, canını kurtarmış.

Ama açık denizde.. Aylarca orada kalacak hali yok..

Tam o sırada..

Bir İsrail balıkçısı..

Avlanacak balık ararken..  Erkaya’yı buluyor.

Erkaya, İsrailli balıkçı sayesinde, canını kurtarıyor!.. 

Ve Erkaya’nın İsrailseverliği böylece başlıyor.

Yıllar sonra..

Deniz Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde..

İsrail düşmanı Necmeddin Erbakan Hoca’nın başbakanlığı döneminde..

Hoca’ya posta koyuyor..

İsrail’le mesafeli olmayı, bağnazlık olarak görüyor.

Başbakan’ın verdiği yemekte, “Garson, git dışardan bana rakı al da gel” diyor..

Amiral gemisi Hürriyet’e “Gerekirse silah kullanırız” manşeti attırıyor.

Sonunda, dostu İsrail’in menfaatlerine aykırı gördüğü Başbakan’ı, iktidardan indiriyor..

“İyi de, ne ilgisi var, Soma ile bunların?” diyeceksiniz..

Soma’daki 301 insanımızın can vermesini kaza zannederseniz, bir ilgisi olmaz..

Ama, 301 insanımızın öldüğü olayın, Erbakan’ın iktidardan devrilmesi için Güven Erkaya’nın yaptığı postmodern darbe sürecinin, bir üst versiyonu olup olmadığını araştırırsanız.. İlgisini de anlarsınız..

Erkaya’yı, gemisini batırdığı halde oramiralliğe yükseltenler.. Günü geldi, Erkaya’ya hükümeti devirttirdiler… 

Bugün de başka Erkaya’lar eli ile.. Tayyip Erdoğan’ı devirmek istiyorlar..

Bu tespitten sonra, somut verileri de sıralayalım..

Korkmaz Yiğit’i bilir misiniz?

28 Şubat sürecinin hemen sonrasında.. Milliyet ve Yeni Yüzyıl gazetelerini, Kanal 6’yı.. Ve daha birkaç kanalı daha satın almıştı.. 

Referansı kim idi?

Güven Erkaya..

Yıllar sonra, “Hakkımızı helal etmiyoruz” manşeti attık diye.. Mirasçıları dava açmıştı. O dava kapsamında öğrenmiştik ki..

Güven Erkaya, Korkmaz Yiğit’in Kibele Konutları’nda, milyon dolarlık ev almış..

Almış mı, hediye mi kabul etmiş, o ayrı mesele.

Ama karıştırdıkça.. Bir daire iki. İki daire, üç.. Sonunda 8’e kadar çıkmıştı, daireler..

İsrail sempatizanı Güven Erkaya..

Ve iş adamı Korkmaz Yiğit..

Bu kadar sıkı fıkılar..

Peki Korkmaz Yiğit’in İsrail ile ne ilgisi var?

Yahudi tefeci Nesim Malki’den tutun..

Daha nice Yahudi iş adamları ile, hiç ayrı olmadı ki.

Yahudi iş adamları ile iş bitiriyor..

Sonra yahudi dostu Erkaya’ya.. Daireler veriyor..

Veya üzerindeki malı, böyle kaçırıyor!

“Ne yapmış ki mal kaçırıyor” derseniz… Hatırlatayım, Bankekspres’i ben batırmadım.. 

Milyon dolarları, ben uçurmadım…

Veee. Tam o sırada, bir bakıyoruz..

Soma’daki patronun dünürü İsak Asafrana, Korkmaz Yiğit’in Güven Erkaya’ya daireler verdiği binadan daire satın almış..

İplik ticareti yaptığı şirketin tasfiyesini oradan yürütüyor..

“Mutlaka tesadüftür!..” mü diyorsunuz..

Ama arkasından..

2007’de, Korkmaz Yiğit’in mallarını, hileli şekilde üzerine alma suçu ile, Soma Patronu Alp Gürkan için ağır cezada dava açıldığını görünce..

Artık buna tesadüf değil..

Olsa olsa, “suç delilleri” dersiniz..

Senaryoyu anladınız mı?

Yahudi iş adamları ortaya sermaye koyuyor.. Bunu kimi zaman Korkmaz Yiğit. Kimi zaman Alp Gürkan kullanıyor..

Sermayeyi kullananları, bu arada başka işlerde de kullanıyorlar..

Yeri geliyor, hükümet kurduruyorlar. Yeri geliyor hükümet yıktırıyorlar..

Şimdi bu noktada.. Tüm bu gerçeklere rağmen.. Hangi akıl sahibi, Soma’daki olaya, “kaza” diyebilir?  

YAZININ KAYNAĞI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

dogan-ahc

Bu da Aydın Doğan’ın zaman aşımıyla yırtma üçkağıdı!

Yeni Akit gazetesinde Ali İhsan Karahasanoğlu’nun “Vergiyi kaçırmış, petrolü kaçırmış, şimdi de duruşmayı kaçırıyor!” başlıklı …

ahc-garson

Aydın Doğan hergelesini sattı!

Yeni Akit gazetesinde Ali İhsan Karahasanoğlu’nun “Aydın Doğan, hergelesini bir çırpıda nasıl sattı!” başlıklı yazısı …

bik2

Basın İlan Kurumu eşcinsellere mi çalışıyor?

Yeni Akit gazetesinde Ali İhsan Karahasanoğlu’nun ““Kırmızı Şemsiye” şikayet etti, Basın İlan savunma istedi” başlıklı …

1 Yorum yapıldı

  1. Allah’ın izniyle bunun failleri bulunacaktır.

    Sayın Ali İhsan Karahasanoğlu dünkü yazısı da ki; bunların yetmeyeceğini Baz istasyonlarından çıkartın” “O telefon kartlarının takıldığı tüm cep telefonlarının IMEI numaralarının tespitini, o makinalara takılan başka hatların bilgilerini, toplayın bu bilgileri görelim manzarayı’ diyor. Bakalım kimler o madene gelmiş, kimler orada konaklamışlar, bilelim kimler o madende araştırmalar yapmışlar. Kabloların durumunu tespit edenler olmuş mu? Aslında bir ayağı İsrail’de olan bazı kişiler günübirlik Soma’ya gelip o madendeki trafonun özelliklerini not almışlar mı? Soma’yla hiçbir ortak bağı olmayan kimi derin kişiler belli aralıklarla buraya gelip şüpheli görüşmeler yapmışlar mı?” ifadesi çok önemli, bende aynen katılıyorum. Ayrıca toplumsal olaylar üzerinden Sayın Başbakanımıza hırlayan itinde telefonlarının dikkate alınması gerekir.
    Burada en çok dikkate alınması gerekenin, kızışma-yanma olduğu bilinmesine rağmen zorlamanın, zorlayanın mantığıdır. Görevlinin bir tanesi tehlike var, bırakın diyor, bir tanesi devam diyor. Devam diyen vatandaşla enine boyuna bu konun konuşulması gerekiyor. Trafonun sağlam veya patladığı, kabloların yanıp yanmadığı bilirkişi raporunda tespit edilmiş mi, bilemiyoruz. Fakat gerek kablo, gerekse, trafo olayı bu hale getirmeye tek başına yeterli değil, kızışmayla bu karbon monoksit gazını aşırı derecede oluşması ve tahliye edilememesi önemli. Konunun en ince detayına kadar inceleceğinden hiç şüphemiz yoktur.
    Bu SABOTAJI gerçekleştirenlerin en büyük planlarının arkalarında iz bırakmama, zayiatın son derece yüksek olması ve sonucun bir şekilde hükümeti vurmaya dönük olduğu gerçeğiyle, konunun kömürün fıtratının üzerine kurulması gereğine inanıyorum.
    Allah’ın izniyle bunun failleri bulunacaktır.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir