Hakkında kara para iddiaları bulunan Akın İpek, Koza Altın’ın nakitini cebe indirme hazırlığında. 1 Eylül’de olağanüstü genel kurulla şirkete temettü dağıtıp, 445 milyon alacak.
Fethullah Gülen için “Bir gülüşüne tüm mal varlığımı veririm” diyen Akın İpek, servetinin en önemli kaynaklarından olan borsadaki şirketi Koza Altın’da büyük bir operasyona hazırlanıyor. Şubat 2010’dan bu yana Koza Altın’da ilk defa olağanüstü genel kurulu toplama kararı alan İpek ailesi, çoğunluğunu elinde bulundurduğu şirkete, geçmiş yıl kârlarından temettü dağıtma kararı aldıracak. Dağıtılması beklenen temettü ile yaklaşık 450 milyon liralık bir kaynağın, Akın İpek ve ailesinin kontrolündeki şirketlere aktarılması bekleniyor.
SONRADAN EKLENDİ
Koza Altın, 1 Eylül’de gerçekleştirilecek olağanüstü genel kurul toplantısının gündemini iki kez değiştirince gerçek ortaya çıktı. 6 Ağustos’taki açıklamada ‘geçmiş yıl kârlarından temettü (kâr payı) dağıtılması’ yer almazken, 7 Ağustos’taki düzeltmede bu madde gündeme eklendi.
PARAYI NE YAPACAK?
Bu yılın ilk çeyreği itibarıyla Koza Altın’ın kasasında 1.1 milyar TL nakit bulunuyor. Şirketin geçmiş yıl kârlarının toplamı ise 1 milyar 272 milyon lira. Olağanüstü Genel Kurul’da, geçmiş yıl kârlarının yüzde 50’sinin dağıtılmasına karar verilebileceğine işaret ediliyor. Bu da yaklaşık 636 milyon TL ediyor. Halka açıklık oranı yüzde 30 olan Koza Altın’da, ATP İnşaat’ın yüzde 45, Koza-İpek Holding’in ise yüzde 25 payı bulunuyor. İpek ailesinin kontrolündeki bu şirketler Koza Altın’ın yüzde 70’ine sahip olduğu için, temettü dağıtımında 445 milyon TL Akın İpek’in cebine girecek. Koza Altın’ın bu kararı, grubun milyarlarca dolarlık para trafiğinin tartışıldığı bir dönemde alması soru işaretlerine neden oldu.
MASAK KORKUSU MU?
Akşam Gazetesi’nde önceki gün yer alan bir haberde Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin değişik bankaların Bahreyn ve Malta şubeleri aracılığıyla sadece 2011-2013 yılları arasında 10 milyar dolara varan para akışı tespit edildiği yer aldı. Temettü dağıtım kararı ile birlikte olası Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) incelemesine karşılık, şirketin nakit varlığının aileye aktarılmaya çalışıldığı ileri sürülüyor. Hükümet aleyhine yaptığı yayınların 30 Mart seçimlerinde işe yaramadığını gören Koza Altın, İngiltere’de bir şirket kurmuş, parayı yurtdışına taşımaya başlamıştı.
PARALEL İPEK’İN MEDYA AŞKI
İpek Grubu davetiyeyle adım attığı iş dünyasında cemaatin desteğiyle hızla büyüdü. Davetiyeden altıncılığa geçiş yapan İpek, paralel yapının basın ayağının sözcüsü oldu. TV kanalları ve gazetelerinin sürekli zarar etmesine rağmen medyadan çekilmeyen grubun asıl amacı ise devlet içindeki paralel yapıya yönelik operasyonlardan sonra yapılan haberlerle daha net şekilde anlaşıldı.
HER YIL ZARAR AÇIKLIYOR
İpek basın macerasına TMSF’nin el koyduğu Star Gazetesi’ni alarak girmek istedi. Ancak ihaleye katılan olmayınca bundan vazgeçerek Ciner Grubu’ndan Bugün gazetesini satın aldı. Grup, 2006’da 600 bin lira sermayeyle Bugün Televizyon ve Radyo Prodüksiyon A.Ş.’yi kurdu. 2009’dan itibaren her yıl zarar etti. Toplamda yaklaşık 24 milyon TL zarar edildi. Bu zarar sermaye artışıyla finanse edildi. 2006’da 600 bin lira sermaye ile kurulan şirket 2013’te zarar etmesine rağmen sermayesini 24.5 milyon TL’ye çıkarttı. Devlet içindeki paralel uzantıların gücünü kullanan İpek Grubu, üzerinde büyük baskılar bulunan Tuncay Özkan’a ait Kanaltürk Televizyonu, radyosu ve internet sitesini 2008 yılında satın aldı. Kanaltürk’ün önce vergi denetimine tabi tutulması ardından grup tarafından satın alınması ise dikkat çekici. Ancak 2006’da kurduğu Bugün TV zarar etmesine karşın yeni bir kanal almakta sakınca görmeyen Akın İpek’in bu yeni kanalı da zarar etti.
110 MİLYON TL’LİK ZARAR YAZDI
Beş yıllık süreçte Kanaltürk’ün zararı yaklaşık 110 milyon TL oldu. İpek Grubu, Yaşam Televizyon Yayın Hizmetleri A.Ş.’de de aynı yolu izledi. Yine şirket zarar etmesine karşın sürekli sermaye artırımı yoluna gidildi. Her yıl kademeli olarak artırılan sermaye sonrası 2013’te şirketin sermayesi 165 milyon liraya çıkartıldı.
PARALEL YAPIDAN BİLGİ SIZDIRILMIŞ
İpek Grubu, zarar etmesine karşın sektörde büyüme hevesinden hiç vazgeçmedi. Aydın Doğan’ın sahibi olduğu şirkete kesilen vergi cezası sonrasında Star TV, Milliyet ve Vatan’ın satışlarıyla ilgilendi. Son aşamaya geldiğinde ise grup, üç kurumun zarar ettiği bahanesiyle vazgeçti. İpek Grubu’nun bu şirketlerin satış aşamasından önce devlet içindeki paralel uzantıları sayesinde defterlerini incelediği ileri sürüldü. (SABAH)
Bugün’kü gazetede Akın İpek’in çok enteresan ifadeleri var. Altın madeni konusunda falanca falanca gazetelerde şu şu ifadeler yer alıyor, ok saçma denetimleri uluslararası kurumlar yapıyor, diyor. Oysa o gazetelerde hiçbir zaman öyle bilgiler yer almamıştır, o ifadeleri gündeme taşıyan Medya Gündem’dir. Paniklemiş! Akın İpek Uluslararası denetim olunca çıkardığın Altın gramı gramına tartıldığı anlamına mı geliyor? Denetimi yapanlarla zaten ortaksın, denetimi yaptığın kişiler, kurumlar sütten çıkmış ak kaşık mı? Velev ki uluslararası kuruluş olduğunu farz edelim, üç kuruş her şeyi halledemeyeceğini de mi iddia ediyorsun? Eğer Altın madenlerin uluslararası standartlarda denetlensin iddia ediyoruz en fazla bir sezon sonunda işi bırakırsın. Uluslararası maden işletmeciliğinde adamın külotuna kadar aranır, kaç kere yapıldı söyle, çıkarılan Altın devlet denetiminde tartılır ve devasa kasalarda muhafaza edilir, kaç kere yapıldı? Yalan söylüyorsun yalan! Altın madeninde tekelleşmeye gitmeye kalkmanın, Rıza Sarraf gibi ticareti başka yerleri tercih edenlerin başlarına gelenlerin en büyük sebebi örgütün Altın madeninde tek el olma isteğinden kaynaklanıyor. Rıza Sarraf’a yapılan operasyon örgütün Altın madenlerinde söz sahibi olma, hakimiyet kurma isteğinden olduğunu biliyoruz. Rıza Sarraf ticareti örgütünüzden yapmış olsaydı başına bunlar gelir miydi? Yalan söylüyorsun Akın İpek yalan! Milyar dolarlık yurt dışına çıkış yaptığın paralar bilineni, ya denetimden kaçırılıp yurt dışına çıkardığın külçe külçe Altınlar? Söyle Akın söyle!