MEDYAGÜNDEM- Başbakan Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Yasin Doğan mahlasıyla Yeni Şafak’taki köşesinde çok sert bir Kemal Kılıçdaroğlu yazısı yazdı.
“Battıkça batıyor…” başlıklı yazısından bazı bölümler şöyle:
(…)
CHP’NİN KILIÇDAROĞLU SORUNU
Türkiye’nin muhalefet sorunu, muhalefetin CHP sorunu, CHP’nin ise Kılıçdaroğlu sorunu var ve bu sorun giderek derinleşiyor.
Kemal Kılıçdaroğlu tüm inandırıcılığını, ciddiyetini ve güvenilirliğini kaybetmiş durumda. Swoboda sarsıntısının ardından gelen Esad ajanlarıyla iş tutma iddiaları, CHP yönetimini itibar erozyonuna uğratmış durumda.
(…)
BÖYLE BİR İNSANIN CHP’NİN BAŞINDA KALMASI ÇOK HAZİNDİR
Kendi ülkesinin Başbakanı’na ‘katil’, ‘terörist başı’, ‘bölücü’ diyecek kadar şuurunu ve ciddiyetini kaybeden bir insanın CHP’nin başında kalması çok hazindir. Herhalde partisini ve ülkesini seven CHP’liler bu gidişe ‘dur’ diyecektir.
Kılıçdaroğlu, dünkü konuşmasında Başbakan Erdoğan’ın Libya’da aldığı ödülü konu yapıyor, ‘aldığın parayı ne yaptın’ diye soruyor. Bu irtifada siyaset yapmaya alışan bir insana verilecek cevap aslında kısaca ‘sana ne’dir. Başbakan aldığı ödülü istediği yere bağışlar, isterse vatandaşlarına yemek ısmarlar. Bir yanda üçüncü köprü temeli atan, Avrupa’nın en büyük havaalanına start veren, kıtaları buluşturan dev projelere imza atan bir Başbakan var, diğer yanda eften püften polemiklerle küçük düşünmeye alışan bir siyasetçi…
CHP’nin çözüm dışında kalmasını bir sorun gibi gören ve hükümete bu yönde tavsiyelerde bulunanların, böyle bir insanın nasıl muhatap alınacağını da hesaba katmaları gerekir. Karşısındakini ‘katil, terörist, bölücü’ diye suçlama cüretini gösteren bir anlayışı, aklı başında olan hangi insan muhatap alabilir?
‘İdare edin’, ‘görmezden gelin’, ‘ciddiye almayın’ sözleriyle sistem içinde tutulmaya çalışılan bir ana muhalefet lideri olur mu?
(…)