Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’ndeki bayramlaşma töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’ye ABD’nin silah vermesine ilişkin çok önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan “Suriye’nin kuzeyinde, sınırlarımızda bir terör devletinin kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz” dedi. Cumhurbaşkanı, “Bir taraftan NATO’da beraber olacağız öbür taraftan terör örgütleriyle beraber hareket edeceğiz. Bu nasıl iştir? O zaman NATO’nun yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Bu atılan adımların hepsi NATO’ya aykırıdır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle:
-Rabbim’den bizlere hep birlikte nice Ramazanlar, nice bayramlar görebilmeyi nasip etmesini istiyorum. Tabii böyle bir günde asıl ve öncelikle anmamız gerekenler şehitlerimiz ve gazilerimizdir. Çünkü bugün burada bulunuyor olmamızı onlara borçluyuz.
-Bin yıldır bu toprakları kanlarıyla sulayarak bizlere vatan yapan, özellikle terörle mücadelede ve 15 Temmuz’da şehit olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Hem bireyler olarak bizlerin, hem de millet olarak hepimizin yaşadığı her olayın bir imtihan olduğunu biliyoruz. Zira şunu da biliyoruz, dünya ve ölüm… Bunlar bizler için birer imtihan vesilesidir. Ecdadımız bu imtihanları layıkıyla vererek bizlere Türkiye’yi emanet ettiler. Bizler de bu imtihanları vererek gelecek nesillere güçlü bir Türkiye bırakmak niyetindeyiz.
BU CAN BU TENDE OLDUKÇA BERABERİZ
-Biz hep beraberiz. Bu can bu tende oldukça beraberiz. Biz ülkemiz, milletimiz ve tüm kardeşlerimiz için bu zaferi kazanmak istiyoruz. Rabbim milletimiz ve tüm mazlumların ettiği dualar yüzü suyu hürmetine bizleri mahcup etmesin.
-Türkiye bir yandan terör örgütleriyle savaşırken diğer yandan diplomatik ayak oyunları ve ekonomik suikastlerle aynı anda mücadele ediyor. Bakın bayram, şu an Genelkurmay Başkanımız kuvvet komutanlarıyla bayram namazlarında Siirt Tillo’da kıldılar. İçişleri Bakanımız Hakkari Çukurca’da kıldılar. Durmak yok yola devam. İşte bizler de Şanlıurfa’da Akçakoca’da, Harran’da son iftarımızı yaptık. Oradaki kardeşlerimizle bir araya geldik.
‘SİLAHLARI GERİ ALACAKLARINI SÖYLEYEREK…’
Fırat Kalkanı operasyonuyla terör hattı kurma çabalarını boşa çıkardık. Müttefik dediğimiz ülkeler terör örgütlerine verdikleri silahları daha sonra geri alacaklarını söyleyerek Türkiye’yi kandırarak yanlış yaptıklarını anlayacaklar ama iş işten geçmiş olacak. Biz o silahlarla dökülen her damla kanın faturasını o silahların asıl sahiplerine çıkaracağız. Şunu tüm dünya bilmelidir, Suriye’nin kuzeyinde, sınırlarımızda bir terör devleti kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bunlara destek verenler de bu gerçeği görecekler. Fırat Kalkanı’nda nasıl 2 bin km karelik alanda Mehmetçik elinden geleni ÖSO ile yaptıysa bundan sonra da yapacaktır. Asla taviz yok. Bunu bizzat kendilerine de söyledik. Zira Türkiye bir çadır devleti değildir bunu herkes böyle bilmelidir.
BU ADIMLARIN HEPSİ NATO’YA AYKIRIDIR
Bir taraftan NATO’da beraber olacağız öbür taraftan terör örgütleriyle beraber hareket edeceğiz. Bu nasıl iştir? O zaman NATO’nun yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Bu atılan adımların hepsi NATO’ya aykırıdır. Bunu Brüksel’deki son toplantıda dile getirdim. Suriye’den Türkiye’ye yönelik her terör saldırısına kendi topraklarında müdahale edeceğiz. Türkiye’ye saldıran yılanların başlarını kendi inlerinde ezmeye devam edeceğiz.
Suriye’de seçtiğiniz terör örgütü ile nasıl bir geleceğiniz olur bilmiyorum ama bizimle bir geleceğiniz olmayacağını bilmelisiniz. Aynı şekilde ülkemizde darbe girişiminde bulunan bir terör elebaşını ülkenizde barındırmak suretiyle Türkiye’nin gönlünde derin yaralar açıyorsunuz. Bunlara yol açanları bir an önce akıllarını başlarına almaya çağırıyoruz.
-Biz hem kendimiz hem de tüm insanlık için bu kötü gidişin önünü kesmenin endişesi içindeyiz. Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye’yi kronik siyasi, ekonomik, sosyal sorunlarından kurtarıp ülkemizi bu günlerine getirme başarısını hep birlikte gösterdik. 14 Ağustos 2001 tarihinde bismillah diyerek çıktığımız bu yolda girdiğimiz bütün seçimleri ülkemize hizmet ettiğimiz için kazandık. Her akşam başımızı yastığa koyduğumuzda bugün Hak ve halk için ne yaptık diye sorarak kendimizi sürekli murakabeye tuttuğumuz için halkımızın gönlünde yerimizi koruyoruz. Kardeşlerim unutmayın manşetlerle çarpışa çarpışa ülkemize, partimize kurulan tuzakları boza boza bugünlere ulaştık. Bu yola sadece başımızı değil bedenimizi, vücudumuzu, bütün ruhumuzu koyduk. Ofislerimizin, parti binalarımızın konforunda siyaset yapmanın konforuna kapılmadık. Milletimizle bağımızı hiç koparmadık.
ŞAYENT KENDİLERİNİ GİZLEYEREK HALA ETRAFTA DOLAŞANLAR VARSA…
-Bu süreçte elbette nefesi kesilenler, soluğu yetmeyenler, niçin siyaset yaptığını unutanlar, makam mevki hırsına kendini kaptıranlar oldu. Bugün onların hiçbiri aramızda yok. Şayet bir şekilde kendilerini gizleyerek hala etrafta dolaşanlar varsa onların da hesaplarının görüleceği günler yakındır. Ama hamdolsun AK Parti’nin ana omurgası sapasağlam ayaktadır.