KUCAĞA OTURAN DA YANAR!
AHMET MANAS YAZDI
Ahmet Şık kendi halinde, her hangi bir önemli gazetecilik başarısı olamayan, ezber sosyalist söylemleri tekrarlamaktan başka marifeti olmayan biriydi. Cemaat aklının idare ettiği Oda Tv operasyonuyla öne çıktı. O dönem Cemaat hükümetle ittifak halinde olduğu için merkez medya ve sol korocuklar için “karanlık çete” hükmündeydi. O yüzden Ahmet Şık’ın gözaltına alınırken Cemaate ithafen söylediği “Dokunan yanar arkadaşlar! Dokunan yanar!” sözü iyi bir slogan haline gelmişti Cemaati hedef alan kökten solcular için.
CUMHURİYET GAZETESİ BİR “X LARGE TARAF”TIR
Fakat köprünün altından çok sular aktı. Eski çamlar da bardak oldu. Cemaat hükümetin karşısına geçer geçmez eski müzmin sosyalist düşmanları birden bire dost oluverdi. Kimi “ortak düşman” mantığıyla kimi de Cemaatin örtülü manevralarıyla bilerek ya da bilmeyerek Cemaat için kullanışlı birer aparat durumuna geldiler.
Cumhuriyet’in hali ortada… Polislerin tapeler ve fısıltılarla beslediği adeta “X Large Taraf” haline geldi. Vaziyet gösteriyor ki daha da vahim hale gelecek ve “Karşı” zırvasının seviyesine inecek.
AHMET ŞIK’IN HABERİNDEKİ BÜYÜK ÇELİŞKİ
Ahmet Şık’ın halleri de buna işaret ediyor. Nerdeyse bir küçük Baransu olacak…. İki gündür Niğde’de IŞİD militanlarının yargılandığı davadan birşeyler sızdırıyor (!) Manşetler ard arda. Hatay’daki meşhur tırların içinde silah olduğunu bunların da “cihatçılara” gittiğini anlatmaya çalışıyor kendince.
Şık’ın zayıf muhakemesini onu televizyonda 5 dakika dinleyen herkes farkeder. (O yüzden İsmail Saymaz hem onu hem de Nedim Şener’i çoktan solladı) Haberlerinde de aynı kusur var. Dün atılan manşette Suriyeli Bayır Bucak Türkmenleri için “cihatçı” diyordu. Bugünkü manşette ise “Silahlar Bayır Bucak Türkmenlerine değil, cihatçılara gidiyordu” diyor. Hani dün Bayır Bucak Türkmenlerine de “cihatçı” diyordun? Nasıl çıkacağız bu işin içinden?
Tabii bu kusur sadece Şık’ın sorunu değil. Cumhuriyet’in de Taraf’ı bile geçip Karşı haline geldiğinin delili…
BİR ÖZÜRE Mİ FİT OLDUN ŞIK?
Kariyerinin ve şöhretinin işe yarar kısımlarını Cemaate kayıtsız şartsız saldırmaya borçlu olan Ahmet Şık da nihayet Cemaatin kucağına oturdu. İstese de istemese de onların kurduğu oyunun bir aparatı haline geldi. Hidayet Karaca’nın gözaltında olduğu zamanlarda Cemaatin bazı isimleri ona özür mesajı yollamışlardı. Demek bir özre fit olmuş.
Fakat Şık’a şunu hatırlatmak gerek Cemaate sadece dokunan değil kucağına oturan da yanar. Misalleri bolca var, saymaya gerek yok. O yüzden Şık, sıradan bir muhabir iken cezaevi koğuşlarına düşüp, özgürlüğü pahasına elde ettiği kısmi itibarı bu kadar kolayca harcamamalı. Çünkü Cemaatin arka bahçesi kullanılıp atılmış gazeteciler çöplüğü adeta…