MEDYAGÜNDEM- Medyanın bitmek tükenmek bilmez hastalığı ve tartışması hanutçuluktur… Bedavadan yiyip, içip, gezip sonra da onun karşılığı olarak haber yayınlamak ya da köşe yazısı yazmak, hanutçuluğun en temel göstergesidir.
Bir de hanutçuluğu aşıp para karşılığı bu işlerin yapılması vardır.
Tüm bu girişi Hürriyet’te Ahmet Hakan’ın köşesindeki bir otel reklamından dolayı yaptık.
Hürriyet gibi bir gazetenin yazarı neden Antalya’daki bir otelin reklamını yapar?
Ahmet Hakan “Antalya’dan çizgiler” başlıklı yazısında bakın ne yazdı:
“Bütün otellerin kendilerine yabancı isimler aldığı bir dönemde Türkçe isimle ortaya çıkan bir otel: ‘Susesi’… Belek’te oteller bölgesinde. Çok geniş bir arazi üzerine kurulu… Görkemli… Kocaman… Mimarisiyle dikkat çekiyor. Bütün bir otel havuzlarla çevrili… Oteli yüzerek baştan sona dolaşmak mümkün… Servis kalitesi olağanüstü… Yemekler lezzetli… Her defasında ‘bize imtiyaz mı tanıyorsunuz, yoksa bütün müşterilere aynı hizmet veriliyor mu?’ diye sormak durumunda kalıyoruz ve her defasında ‘bütün müşterilerimize aynı hizmeti veriyoruz’ cevabıyla karşılaşıyoruz. Benim gibi zor beğenen bir otel meraklısını bile etkilediler yani…”
Ahmet Hakan neden bedavadan böyle bir otel tanıtımı yaptı?
Her şey bedavaya yiyip içip eğlenmenin karşılığı mıydı?
Yoksa Ahmet Hakan bu yazısı karşılığı bir tanıtım bedeli mi aldı?
“Hanut” bile bu skandalın yanında masum kalır…
Hürriyet yazarı acilen bunun hesabını vermeli?
medyagundem.com