MEDYAGÜNDEM- Adını kendi koymuş; “saçma sapan bir yazı” diye. Saçma sapan bir yazı yazıp da, saçma sapan bir yazı yazdığını itiraf eden yazar olarak da “pes” dedirtti.
“Şimdi istiridye zamanıdır” deyip, Paris’te lokantaların önündeki tezgahlarda kalın eldivenler giymiş bir balıkçının özel bıçağıyla açıp isteyenlere ayaküstü orada üstüne limon sıkıp sattığı istiridyeleri tuzlu deniz suyuyla birlikte dilinin üstüne kaydırıp, çiğnemeden nasıl yuttuğunu anlatmış Ahmet Altan Taraf’ta.
“Ben istiridye çok severim. Soğuk beyaz şarapla birlikte” demiş.
Bir de “Elbette ‘escargot’, nasıl diyorsunuz siz Türkçede, ‘salyangoz’, sarımsaklı yeşil sosuyla lezzeti müthiştir” ifadesiyle aklınca Türkleri aşağılamış.
Altan’ın nasıl yiyip nasıl içtiğini “Siz anlamazsınız” kibriyle Türkleri aşağıladığı yazısı insanda, “Altan hep böyle saçmalasın, saçmalık çukurunda boğulsun, sapkın zevklerinin ve hedonist kendine tapınıcılığın diplerinden çıkamasın” dedirtiyor.
Ama daha da ilginci istiridye cinsel gücü artıran bir afrodizyak olarak da bilinir ya, hatta “afrodizyaklarn kralı” olarak da tanımlanır. Belli ki Altan da kendine “viagra” olarak istiridyeyi seçmiş, yıllardır aşk ve seks konusunda işi sapkınlığa kadar götürecek saçmalamalarının da sebebi belli oldu. “İstiridye zehirlenmesi” bu olsa gerek.
Daha da önemlisi ihtiyarlayan Altan’da belli ki bünyedeki fazla istiridye farklı bir “libido” yaratıyor, kalemine vuruyor, azgınlığı kalemiyle ortaya çıkıyor.
medyagundem.com