Fetocu terör örgütünün tahşiye kumpasıyla ilgili yürütülen soruşturmada iddianame tamamlandı, Fetullah Gülen hakkında 34 yıl hapis cezası istendi. Soruşturmada Ekrem Dumanlı’nın dosyası ayrılarak başka bir paralel soruşturmaya dahil edildi. Bu durum Ekrem Dumanlı cephesinde büyük bir paniğe neden olmuş ki avukatı aracılığıyla açıklama yaptı. Açıklamasının özeti “çok korkuyorum, başıma gelecekleri biliyorum, en iyisi bana kumpas kuruyorlar diye ağlar ve zırlarsam belki bi algı işi yaparım”dan başka birşey değildi. Sürekli olarak devlerin polisini, hakimini, savcısını, bürokratını, gazetecileri ve siyasetçileri tehdit eden Dumanlı’nın ağlak açıklaması şöyle:
Dumanlının avukatları: Yeni bir kumpastan endişe duyuyoruz.
Öncelikle değerli kamuoyuna saygılarımızı sunarız.
Bilindiği üzere müvekkilim Sayın Ekrem Dumanlı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturmada, kendine ait olmayan iki köşe yazısı ve bir haber nedeniyle Terör Örgütü Kurmak ve Yönetmekle suçlanmıştı.
Baştan beri söylediğimiz gibi Tahşiye Davası tamamen uydurmadır, kanaatimizce adı geçen tüm sanıklar adil bir yargılama yürütüldüğünde kesinkes beraat edecektir.
Dün Anadolu Ajansının geçtiği bir habere göre müvekkilim Sayın Dumanlı’nın da dahil edildiği soruşturma dosyasında iddianame hazırlanmıştır. Bu iddianamede Sayın Dumanlı’nın ismi yer almamıştır. Yani artık müvekkilim sanık listesinde değildir. Ancak AA’nın, Sayın Dumanlı hakkında tefrik kararı verildiği şeklindeki haberi, kamuoyunda zihinlerde karışıklığa yol açtığı gibi hukukçuları da endişeye sevk etmiştir. Çünkü” ceza muhakemesi kanununa göre soruşturma sonunda ya dava açılır ya da takipsizlik kararı verilir. CMK da bu iki karardan biri dışında üçüncü bir hukuki yol bulunmamaktadır. CMK madde 170/e göre suç işlendiği hususunda yeterli şüphe varsa iddianame düzenlenir. Eğer yeterli delil yoksa CMK 172 gereği kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir.
Bu durumda Ekrem Dumanlı hakkında dava açmaya yeterli delil bulunmadığına göre savcılık makamı derhal kovuşturmaya yer olmadığına karar vermelidir.
Evet yasada tefrik kararı diye bir düzenleme yoktur. Ancak herhangi bir soruşturmada kaçak durumunda olan ve ifadesi alınamayan kişiler nedeniyle, soruşturmanın sürüncemede kalmaması ve diğer kişilerin mağdur edilmemesi için tefrik kararları verildiği olmuştur. Ancak Sayın Dumanlı ifade verdiğine ve kaçak da olmadığına göre yasaya aykırı bu kararın hiçbir izahı yoktur.
Sayın Dumanlı hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunmadığı için savcının tutuklama talebi mahkemece reddedilmiştir. Kendisi hakkında suç delili bulunmadığı için aleyhinde iddianame de düzenlenmemiştir. Yani Ekrem Dumanlı hakkında soruşturma aşaması sona ermiştir. Bu durumda Sayın
Dumanlı artık şüpheli de değildir sanık da değildir. O halde neden derhal Takipsizlik Kararı yazılmamaktadır. Yasaya aykırı bu durumla ne amaçlanmaktadır.
Sayın Ekrem Dumanlı hakkında yeni bir kumpas mı hazırlanmaktadır?
Bu noktada kaygılarımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Bir yerlerde Sayın Ekrem Dumanlı hakkında yeni bir iftira süreci mi başlatılmak istenmektedir. Uydurma suç delilleri mi hazırlanmaktadır. Endişeliyiz, Kaygılıyız…