MEDYAGÜNDEM- Bizim “CAN”daştan MEDYAGÜNDEM’e mesaj var. Vatan yazarı Can Ataklı’dan söz ediyoruz. “Vatan’dan kovuldu” diye haberler medya sitelerine düşünce kendisine “yazarlık” bile teklif etmiştik, sesini çıkarmamıştı, kendince “açık kovalayan” Ataklı, bugün anında mesajı yapıştırdı.
MEDYAGÜNDEM’e bir mesaj yollamış kendisi.
Önce mesajını aynen aktaralım:
——————————————————————————————————————————————-
Sayın editör
Hazreti Muhammed’in mezarının yıkılması ile ilgili haberde “bunun bir palavra” olduğunu belirtirken benim de adımı anarak “Bunlara kaldı” diyorsunuz.
Oysa benim yazdığım yazıyı dikkatli okumuş olsanız, yazının ana kaynağının eski AKP milletvekili Nevzat Yalçıntaş olduğunu görecektiniz.
Yalçıntaş bu olayı 2009 yılındaki bir tv programında anlatmıştı.
Ben de birkaç gün sonra bunu köşeme taşımıştım.
Söz konusu haberle ilgili Nevzat Yalçıntaş’tan hiç söz etmemeniz, konuyu aralarında benim de bulunduğum bir kısım gazeteciye ve her zaman olduğu gibi sonunda Ergenekon’a bağlamanız herhalde pek uygun olmadı.
Bilginize sunmak istedim.
Sevgiler selamlar
———————————————————————————————————————————————-
VE ALEYKÜMSELAM “CAN”DAŞ!
Can Ataklı’nın tek haklı olduğu nokta, MEDYAGÜNDEM editörlerinin Hz. Muhammed’in mezarının yıkılacağı haberindeki “palavra Atatürk detayı”nı sanki yeni yazmış gibi algılamamız oldu. Hürriyet’in köpürttüğü “palavra”, Vatan Gazetesi’nin internet sitesinde sanki Can Ataklı yeni bir yazı yazmış gibi sunulunca, haliyle verilen linkteki tarihe de bakmayınca eski yazısını yeni yazı gibi algıladık. O yüzden, “Tam bir ‘operasyon’ kokan iddiayı dün Vatan’da Can Ataklı yazdı, bugün de Hürriyet konuyu manşetine taşıdı.” diye yanlış bir ifade kullandık. Bunun için haklı, özür dileriz.
Ataklı demiş ki:
“Söz konusu haberle ilgili Nevzat Yalçıntaş’tan hiç söz etmemeniz, konuyu aralarında benim de bulunduğum bir kısım gazeteciye ve her zaman olduğu gibi sonunda Ergenekon’a bağlamanız herhalde pek uygun olmadı.”
Oysa MEDYAGÜNDEM o “palavra” ile ilgili tek bir haber yayınlamadı. Ataklı’nın itiraz ettiği haber dışında da haberlerimiz vardı, o haberler de Ataklı’nın okuduğu haberin altında manşet görseliyle birlikte “nal gibi” duruyordu.
Ataklı “yavuz hırsız” gibi…
4 yıl evvel bir televizyon programında o iddiayı dillendiren Nevzat Yalçıntaş’tan söz etmemek de ne demek? İddiasına “palavra” diyoruz işte… Bundan büyük söz olur mu?
Mesele şu: Rus kaynaklı, “Hz. Muhammed’in mezarı yıkılacak” yalan haberine eklenen Atatürk palavrasının Hürriyet ve Vatan tarafından köpürtülmesi, Oda TV ve Aydınlık’ın o palavra üzerinden Atatürk ile Başbakan Erdoğan kıyaslaması yapıp, “Madem öyle Erdoğan da Arabistan’a savaş açsın” şeklindeki saçma sapan kıyaslamalarından yola çıkarak, “Haberi Türkiye’de ‘büyütmek’ Hürriyet, Can Ataklı, Oda TV, Aydınlık gibi Ergenekon medyasına kaldı.” dedik.
Belli ki Ataklı, Oda TV’nin o zorlama mukayesesini, Aydınlık’ta Sabahattin Önkibar’ın yazısını okumamış.
Baksın Ergenekon medyasının nasıl bir operasyon çektiğini görmüş olur…
Ataklı itiraz ettiği haberi belli ki iyi de okumadı.
Palavranın neden gündeme getirildiğine bakıyoruz hiç değinmemiş, o iddianın yalan olduğundan hiç söz etmemiş.
“Ben aslında 4 yıl önce Yalçıntaş kaynaklı bir palavra yazdım, bugün de o palavra yine gündeme geldi. Noktayı koyuyorum o iddia palavradır” diye köşesinde bir yazı yazacağına, MEDYAGÜNDEM’e “açık yakalamış” gibi bir telaşla laf yetiştiriyor.
Ataklı MEDYAGÜNDEM’le uğraşacağına, iki gündür Atatürk’e dayandırılan o telgrafın palavra olduğunu yazan SABAH yazarı Engin Ardıç ile Habertürk’ten Murat Bardakçı’yı okusun…
Daha önemlisi, Rus televizyonu Russia Today’in böylesi bir “palavrası”na bizim sözde yerli basının niye atladığına dair analizimizi sorgulasın…
“Bana değil, Nevzat Yalçıntaş’a da laf sokun” diyerek, küçük hesaplarla hareket etmek de Ataklı’ya hiç yakışmadı.
Ataklı’ya bizden okuma ödevi… Fotoğrafların üzerine tıklandığında açılan yeni sayfadaki haberleri birer birer okusun bakalım, ne demek istediğimizi daha iyi anlayabilecek mi?
medyagundem.com
