MEDYAGÜNDEM- Star gazetesinde bugün Yalçın Akdoğan’ın yazısı Gezi Parkı meselesinin Başbakanlık cephesinde nasıl sağduyulu ele alındığının da göstergesi oldu. Başbakan Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Akdoğan, “Ağaç hassasiyetinden siyasi tertip ve vandalizme” başlıklı yazısında Gezi Parkı’ndaki üç gruba şöyle dikkat çekti:
“1. Samimi kaygılarla yapılan işe tepki gösterenler. 2. Hükümete yönelik siyasi tepkiyi bu olayı kullanarak bir başkaldırıya çevirmeye çalışanlar. 3. Devlet/hükümet/sistem muhalifi illegal örgütlerin eylem ve saldırıları… Gezi parkında sökülen ağaçlara karşı duyarlılığı olan veya son zamanlarda hükümetin bir kısım eylem veya söylemlerini beğenmeyen kitlenin tepkisi, bu işin en masum kısmıdır. Ağaç veya AVM tartışmasından veya polisin yanlış uygulamalarından kalkarak öfkesi kabaran çok farklı kesimden ‘sıradan insan’ bulunmaktadır. Bunların kaygılarını gidermenin yolu Başbakan’ın açıklamasındaki ‘ağaç katliamı yok, AVM yapılmayacak ve polisle ilgili inceleme’ vurgusuydu. Bunun genel olarak iktidarın üslup ve yaklaşımına bir tepki olduğunu ve verilen mesajın ardından hayatın normal akışına devam edeceğini düşünenler fotoğrafın bir bölümünü gösteriyorlar.”
Akdoğan, “İşin daha sorunlu olan diğer iki boyutunu görmezden gelmek doğru değildir. Bunlardan birincisi CHP ve bir kısım marjinal partilerin hükümetle mücadeleyi bir başkaldırıya dönüştürmeye çalışması ve siyasi mücadelenin zeminini demokratik ve hukuki olmayan bir noktaya çekmeye çalışmasıdır.” diyerek hükümete yönelik antidemokratik tavrın altını çizdi. “Elbette siyasi partiler demokratik gösteriler, eylemler, tepkiler organize edebilirler. Ancak bunu hükümet devirmeye yönelik bir başkaldırıya çevirmeye çalışmak siyasi acizliktir, demokrasi dışı yöntemlerden medet ummaktır.” diye yazan Akdoğan, CHP’nin kirli rolünü şöyle yazdı:
“CHP’nin organize ettiği insanların belli saatlerde korna çalması, ışıkları açıp kapatması başka bir şeydir, yol kesip araçları tekmelemesi, mahalle aralarında terör estirmesi başka bir şeydir. Gösteriyi çatışmaya dönüştürme gayreti, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne, toplumsal barışına kastetmektir.”
Akdoğan, “Hükümet farklı grupların farklı amaç ve hedeflerini birbirinden ayırmakta, kendi söylem, eylem ve üslubuna yönelik eleştiri ve kaygıları dikkate almaktadır. Ancak fotoğrafın büyük kısmını, tertip ve provokasyonları görmezden gelmek de doğru değildir. Şiddet ve vandalizmi bir yöntem haline getirmeye çalışanlara karşı müsamaha çağrısı yapmak da anlamlı değildir.” diye yazarak da geniş kitlelerin kaygılarının anlaşıldığı mesajını verdi.