Adana’da paralel yapının ‘yasadışı dinleme’lerine yönelik davanın iddianamesinden ilginç detaylar çıktı. Polisler, dinlemelerde usulsüzlük yapıldığını ve talimatın yukarıdan geldiğini söyledi.
Adana’da “yasadışı dinleme” iddialarıyla ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında Cumhuriyet Başsavcısı Ali Doğan tarafından hazırlanan iddianame, 8. Ağır Ceza tarafından kabul edildi. Buna göre tutuklandıktan 5 gün sonra yapılan itiraz sonucu tahliye edilen, eski istihbarat şube müdürleri İsmail Bilgin ve Ertuğrul Yetkin’in de aralarında bulunduğu, biri emekli 9 polis hakkında kamu davası açıldı. 42 sayfalık iddianame polislere ‘resmi belgede sahtecilik, iftira, suç uydurma, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, kişisel verilerin kaydedilmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal’ suçlamaları yöneltildi.
TÜM POLİSLERE AYNI SORU
İddianamede sahte isimlerle dinlenen hakim ve savcıların dinlenmesine dayanak olan suçlamalarla ilgili işleyen süreçte yasal düzenlemelere aykırı bir yol izlendiğini belirlendi. Savcı, tüm polislere Adana Cumhuriyet Savcısı Şükrü Uçkan ile Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Süleyman Köse’nin farklı isimlerle “cebir tehdit kullanarak zorla haraç almak, silahla adam yaralamak, çek senet tahsilatı yapmak gibi haksız ekonomik çıkar sağlamak üzere örgüt kurduğu ve yönettiği” şeklindeki istihbari bilgi alındığı gerekçesiyle yapılan dinlemeyle ilgili herhangi bir polis memuru imzasını taşıyan duyum, ihbar, tutanak ya da raporu olmadan neden dinleme talep sürecinin başlatıldığını sordu. Savcılıkta bu soruya İstihbarat Şube’den sorumlu eski il emniyet müdür yardımcısı sanık İsmail Bilgin, “Sürecin başlaması için ihbar ya da duyuma ilişkin imzalı rapor olması gerekir. Bahsedilen dinleme evraklarında neden böyle bir rapor olup olmadığını bilmiyorum” dedi.
DİREKT TALİMAT GELDİ
İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde ‘başpolis’ olarak görev yaparken, emekliye ayrılan Abdullah Karaca ise adeta dinlemelerin paralel yapının emriyle yapıldığını deşifre etti. Karaca, “O tarihlerde ihbar ya da duyumla ilgili memur raporu tutulmuyor, direk dinleme talep ediliyordu. T.C. numaraları veya isimden isteniyordu. O numaraların karar takip sisteminden dinlenmesinin uygun olup olmayacağı Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan sistem üzerinden soruluyordu. Uygunsa dinleme talep ediliyordu. Dinlenecek kişilerin bilgileri İstihbarat Şube Müdürüne veya Büro Amirine direk geliyordu. Kim gönderiyor bilmiyorum” ifadesini verdi.
TELEKULAKÇI POLİSLER SAVCILARI ŞİKAYET ETTİ
Bu arada eski İstihbarat Şube Müdürü Bilgin ile Şube Müdür Yardımcısı Yetkin’in avukatı İsa Ayanoğlu, Adana Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak “hukuka aykırı davranışlarıyla müvekkillerinin manevi zarara uğratıldığını” öne sürerek, iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Ali Doğan’dan, 100’er bin lira manevi tazminat talebinde bulundu. Savcılığa dilekçe veren Ayanoğlu, müvekkilleri hakkında asılsız haber yaptıkları ve “İftira, soruşturmanın gizliliğini ihlal, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve hakaret’ ettikleri iddiasıyla bazı basın kuruluşları hakkında suç duyurusunda bulundu. Ayanoğlu, savcı Doğan ile polislerin tutuklanması kararını veren Adana 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi İbrahim Sağır’ı ise “görevlerini kötüye kullandıkları ve kanuna aykırı işlemler yaptıkları” gerekçesiyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) da şikayet etti. (AKŞAM)