Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Temel ilkesi yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını gözetmek olan HSYK’nın, iptal davasına konu yönetmelik değişikliğinin; yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleriyle Anayasa ve kanunlara açıkça aykırı olduğu yönünde kesin kanaat içeren bir açıklama yapması, hukuk devleti ve yargının bağımsızlığı ilkeleriyle bağdaşmamaktadır” dedi.
Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı olarak 4.5 yıl başarıyla görev yapmış Sadullah Ergin’in görevdeki son günü toplantı yapılıp karar alınmasının ve yeni Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı olarak göreve başladığı ilk gün bilgisi ve onayı olmadan böyle bir açıklama yapılmasının üzüntüyle karşılandığını ifade etti.
“Kamuoyuna açıklama yapmak yetkisi yok”
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu’nun 6. maddesinde, Kurulu yönetme ve temsil etmenin, Kurul Başkanı’nın görevleri arasında sayıldığını hatırlatan Bozdağ, Kanun’un 7. maddesinde Genel Kurulun görevlerinin belirlendiğini, bu görevler arasında kamuoyuna açıklama yapma yetkisinin yer almadığını kaydetti.
Bozdağ, “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa ve kanundan almayan bir yetkiyi kullanamaz ilkesine aykırı olarak Genel Kurul, kanunda yer almayan bir konuda kendi kendine görev ihdas etmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa’nın “mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138. maddesinde, “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” hükmünün yer aldığına işaret eden Bozdağ, 21 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe karşı Danıştay’da dava açıldığını da hatırlattı.
Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:
“Temel ilkesi yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını gözetmek olan Kurulun, iptal davasına konu yönetmelik değişikliğinin; yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleriyle Anayasa ve kanunlara açıkça aykırı olduğu yönünde kesin kanaat içeren bir açıklama yapması, hukuk devleti ve yargının bağımsızlığı ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu açıklama, yargı bağımsızlığına bir müdahale, yürümekte olan davayı görecek mahkeme ve hakimlere tavsiye ve telkin niteliğindedir. Bu da Anayasa’nın 138. maddesinin açık ihlalidir.”