FETÖ’cü darbenin generallerinden ABD’ye sığınan Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu’nun darbe girişiminden 11 gün sonra NATO’da bir toplantıya katılması Türkiye için ABD ile bir “savaş sebebi” adeta… İlginç detayı Oda TV’den Müyesser Yıldız yazdı. İşte yazısı:
Darbeden önce Erdoğan’ın ABD’ye yaptığı, “Ya PYD, ya ben. Dostunu seç” restini konuşuyorduk. ABD “dostunu” seçti, “PYD’den vazgeçmediğini” gözümüze soktu. Üstüne bir bardak soğuk su içtik.
Darbeden sonra ABD’ye yeni bir çağrı başladı. Erdoğan ve ekibi günlerdir, “Tercihini yap, ya FETÖ, ya biz” diyor.
ABD, on yıllardır yatırım yaptığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve TSK’yı yıkma operasyonlarında truva atı olarak kullandığı Fetullah Gülen’i verir mi vermez mi, verirse hangi şartla verir bir başka yazı konusu.
Ama ABD, hatta NATO’nun FETÖ’ye yaklaşımına ilişkin elimizde somut ve sıcak bir “suçüstü” pozu var, onu paylaşalım.
MÜTTEFİKLERİN SUSKUNLUĞU
Bilindiği gibi, İzmir Askeri Casusluk kumpası soruşturması kapsamında çok sayıda asker hakkında gözaltı kararı alınmasının darbeyi tetiklediği söyleniyor.
İzmir Cumhuriyet Savcılığı ne zaman düğmeye bastı; 9 Temmuz’da. Yani darbeden 6 gün önce.
Ramazan Bayramı ertesiydi, aralarında iki Amiralin de bulunduğu çok sayıda subay hakkında gözaltı kararı alındığı açıklandı.
Bu isimlerden birisi Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu’ydu. Uğurlu’nun adı bir yıl önce yayınlanan “Deniz Kuvvetleri’ndeki cemaatçiler” listesinde yer almıştı.
Buna rağmen 2015 YAŞ’ında Tuğamirallikten Tümamiralliğe terfi ettirildi. Hemen ardından da ABD’ye gönderildi. Uğurlu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın yurtdışındaki en rütbeli subayı sıfatıyla ABD’nin Norfolk kentindeki NATO ACT-Müttefik Dönüşüm Komutanlığı’nda Komuta Kontrol Konuş ve İdame Edilebilirlik Daire Başkanı oldu.
Hakkında gözaltı kararı çıkartıldığında yazdığımız yazıda, “Uğurlu’yu tanıyanların ortak görüşü, ABD’den kesinlikle dönmeyeceği yönünde” dedik.
Öyle de oldu.
Gözaltı kararından sonra Genelkurmay’ın talimatına rağmen yurda dönüp, ifade vermeye gelmediği gibi, darbeden sonra NATO’daki görevinden sırra kadem bastığı ve ABD’den sığınma talebinde bulunduğu bildirildi.
İktidar medyasının Uğurlu’nun yıllardır yürüttüğü “casusluk” faaliyetleri hakkında gündeme getirdiği iddialar vahim ötesi. Onlara girmeyip, Reuters Ajansı’nın konuyla ilgili haberini paylaşalım.
Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nden bir yetkili Reuters’a yaptığı açıklamada, “Uğurlu 22 Temmuz’da rütbelerini ve kimliğini üsse bıraktı ve bundan sonra kimse kendisinden haber alamadı” demiş.
Yine Reuters’a konuşan ABD yetkililer de isim ve rütbe vermeden bir Türk subayının sığınma istediğini söylemiş.
Uğurlu’nun görev yaptığı NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı Sözcüsü Karen Eifert ise, “Komutanlıkta 26 Türk askeri personeli var ve Türkiye’nin katkısı çok önemli” demekle yetinirken, bir NATO yetkilisi iltica başvurusu hakkında yorum yapmayı reddedip, “Türkiye’nin kendilerini Türk personelin görev değişimi konusunda bilgilendirdiğini” belirtmiş.
O GENERAL DARBEDEN 11 GÜN SONRA NEREDEYDİ
Gazetelerimiz şimdi Uğurlu’nun Türkiye’ye iadesi konusunda, “ABD’nin samimiyet testi” vs. gibi yorumlar yapıyor.
En iddialı manşeti ise bugün iktidarın Güneş Gazetesi atıp, “Savaş sebebi” başlığıyla, “Darbe girişiminden önce Virginia’daki NATO üssüne saklanan FETÖ’cü Tümamiral Zeki Mustafa Uğurlu ABD’den sığınma talep etti. Eğer cuntacının bu talebi kabul edilirse, ABD uluslararası sözleşmeleri hiçe saymış olacak ve Uğurlu’nun ABD hesabına çalışan bir casus olduğu tescillenecek” demiş. Bir de Cenevre Sözleşmesi’nin ilgili maddesini hatırlatmış.
ABD ve NATO acaba bu “uyarılardan” sonra korkar mı?
Ya da Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nden bir yetkilinin verdiği, “Uğurlu 22 Temmuz’da rütbelerini ve kimliğini üsse bıraktı ve bundan sonra kimse kendisinden haber alamadı” şeklindeki bilgi ne kadar doğru?
NATO’nun internet sitesine darbeden 13 gün sonra 28 Temmuz da konan bir haber ve fotoğrafı paylaşalım, siz karar verin.
Haberin başlığı, “NATO Sanayi Danışmanlık Grubunun Norfolk Toplantıları”.
Kısa adı NIAG olan ve 1968’de kurulan bu grup, NATO’nun Silahlı Kuvvetler Yöneticileri Konferansı’na bağlı istişari bir işbirliği forumu niteliğinde. NATO üyesi ülkelerin kıdemli sanayicilerinin de yer aldığı grup, NATO’nun Atlantik’in iki yakasının savunma sanayii ilişkilerinin geliştirilmesine yardımcı oluyor.
İşte bu grup, 26-27 Temmuz’da Norfolk’daki NATO üssünde bir araştırma ve müttefik komuta dönüştürme kampı düzenledi.
Yapılan toplantıları da emekli Fransız Amiral Paitard yönetti. Ama Paitard’ın bir başka şapkası daha var; Airbus Firmasının CEO’sunun Savunma Danışmanı.
Sadede gelirsek, bu toplantıyla ilgili olarak NATO’nun internet sitesine konan görseller arasında kimin resmi var dersiniz; 22 Temmuz’dan beri kendisinden haber alınamadığı ve ABD makamlarından sığınma talep ettiği söylenen “Darbeci” general Mustafa Zeki Uğurlu’nun.
Fotoğrafını çeken de ABD Deniz Kuvvetleri’nin iletişim görevlisi.
Hakkında gözaltı kararı çıkarılmasının üzerinden 17 gün, darbenin üzerinden 11 gün geçmiş ve Uğurlu’nun fotoğrafının altında, “Amiral Mustafa Uğurlu, NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı Komuta Kontrol Konuş ve İdame Edilebilirlik Daire Başkanı” yazıyor.
Uğurlu hakkındaki iddialar ve darbeden bihaber olamayacaklarına göre; Bu, ABD-NATO’nun “FETÖ’cü ve darbeci generalin arkasındayız” pozu değilse, nedir?
